Bedava yaşıyoruz, bedava; Dayağın azı, biberin gazı bedava; Dere tepeye kaçmak bedava; Yağmur çamur bedava; Parkların dışı, TOMA’nın duşu, Karakolların kapısı, Özçekimler bedava; Peynir ekmek değil ama Tazyikli su bedava; Kelle fiyatına hürriyet, Esirlik bedava; Bedava yaşıyoruz, bedava. ***** Orhan Veli böyle yazmamış tabi bunu. Günümüze uyarlayınca bu hale geldi. Dilerim hayranları kızmaz bu şiiri uyarladığımız için… Ama doğrusu bu. Gerçekten de bedava yaşıyoruz ve güzelim ülkemizin değerlerini bilmiyoruz. Bakın, Türkiye tarım ve turizm ülkesi olmasına rağmen onu bile tanıtmaktan uzak bir görüntü sergiliyoruz. Çiftçileri bu konuda aydınlatamıyoruz. Bu yıl domates ve karpuz üreticileri perişan oldu. Ürünleri tarlada kaldı. ***** Para etmeyen karpuz ve domates yetiştireceğinize organik biber yetiştirseydiniz ya kardeşim... Bakın, İkinci Taksim Meydan Muharebesi’nde yani demokrasiden tomakrasiye geçişin yıldönümünde yine organik biber gazı yoğunluğu yaşandı. Anlayacağınız bu yıl karpuz ve domates yerine organik biber yetiştiren çiftçiler turnayı gözünden vurdu. Dünyada böyle bereketli ikinci bir ürün yok. Biberi halka yarıyor. Gazı iktidara… ***** Önümüz yaz. Turizm sezonu geldi. Yabancı ajanslar Türkiye’de çektikleri tanıtım fotoğraflarını dünyadaki gazetelere gönderiyorlar. 2014’ün Taksim fotoğrafları da birbirinden mükemmel. Gezi parkında güvenlik güçleriyle akşam koşusu yapanlar… Copların gölgesinde saklambaç oynayanlar.. Ümüğü sıkılan milletvekili gösterisi… TOMA suyunda yıkanıp arınanlar… Zehirlenen güvercinler, serçeler, martılar… Daha ne olsun.. Bundan iyisi Şam’da kayısı… Biraz daha zorlasak turizm patlaması yaşarız. Yabancı turistler, TOMA suyuna yüz sürmek için otelleri doldurur. Yeni TOMA’ların parası bile çıkar. İşte size bedava reklam.. Bedava yaşıyoruz, bedava!