Akşam eve giderken yüreğim ağzıma geldi. Ara sokaktan biri çıkıp ‘Vatan haini’ diye saldırsa ne yaparım diye düşündüm. O kadar güvenliğe rağmen Meclis’te Kılıçdaroğlu’na yumruk atan bir tip, ya benim karşıma çıksaydı.
Ne günlere kaldık. Bu sistem, bizi birbirimizden gıcık alır hale getirdi. Şimdi durduk yerde biri size ‘Ben senden gıcık alıyorum’ diye saldırırsa hiç şaşırmayın.
Şimdi diyeceksiniz ki savcı, emniyet müdürü ve polis arkadaşlarım var. Onları ararım.
Savcıyı arayacaksınız; ‘Tayinim çıktı Antalya’dayım’ diyecek.
Emniyet Müdürünü arayacaksınız, “Gözaltına alındım, sonra görüşelim” diyecek.
Polisi arayacaksınız. ‘Adli Tıp’tayım sağlık kontrolüm yapılıyor. Buradan savcılığa götürecekler.” diyecek.
Böyle bir şey yaşarsanız, siz kimden gıcık alacaksınız, kime yumruk atacaksınız?.
****
Son aylarda polislerin feleği şaştı.
İçişleri Bakanlığı’nda atama ve tayin işlerine bakan memurlar, gelen giden dosyalardan bunalmıştır artık. Bitse de bizde kurtulsak moduna girmişlerdir.
Bilenler bilir.
12 Eylül döneminde sol görüşlü polisler Pol-Der’i, sağ görüşlü ülkücüler ise Pol-Bir’i kurdu. O dönemde de sırf koltuk sevdası yüzünden polisleri kamplaştırdılar. Kahvehanelere yapılan baskınlarda kimliksiz diye gece gözaltına alınanlar, sabah kendi düşünce yapısındaki polisler tarafından serbest bırakılıyordu.
Şimdi Pol–Der ve Pol–Bir yok ama o günlere doğru bir gidiş var. Adana’da sabaha karşı evlerine baskın yapılan biri emniyet müdür yardımcısı, biri istihbarat şube müdürü, 1’i komiser, 5’i de polis memuru 8 kişi gözaltına alındı.
Bunları kim gözaltına aldı.
Aynı masada birlikte yemek yedikleri, acı ve tatlı günlerini paylaştıkları, ki belki karakolda nöbet tuttukları, ki belki maç seyrederken gülüp eğlendikleri arkadaşları gözaltına aldı.
****
Unutmayın.
Polisler de insandır.
Onların da evde eşi ve çocukları vardır. Sabahtan akşama kadar hatta gece yarılarına kadar direksiyon başında o sokak senin bu sokak benim gezen polisler, halkın gözünde kahramandır.
En küçük bir sokak gösterisinde Çin Seddi gibi dizdiğiniz polislerin de komşusu, eşi, dostu, kahvehanede ahbabı vardır.
Ve onlar da diğer memurlar gibi çocuklarının geleceği için can güvenliklerini hiçe sayarak verilen her görevi yerine getirmek için çalışmaktadır. Yani ekmeğinin peşindedir.
****
Birileri çıkıp sırf koltuk sevdası yüzünden, insanları birbirinden gıcık alacak hale getirirse…
Birileri çıkıp polisi, bir iddia üzerine mesai arkadaşını gözaltına alacak hale getirirse…
Birileri çıkıp, verdiği karara tepki olsun diye savcıyı başka bir kente gönderirse..
Birileri çıkıp o kadar güvenliğe rağmen Kılıçdaroğlu’na saldırırsa…
Birileri çıkıp polisleri 12 Eylül dönemindeki gibi kamplaştırmaya kalkarsa..
Bu halk kime güvenecek!
****
Bu yıl Adana’ya kış gelmedi.
Yukarıdaki soruları, makarnasını yedikten sonra balkonda kömür çuvallarının üstüne oturup okey oynayan birine sorsak, bizden gıcık alır mı acaba?.