Devletin protokol sıralaması vardır.
Bu protokolde her yöneticinin yeri bellidir.
Kentlerde mahallin en büyük mülki idare amiri validir.
Örneğin cumhurbaşkanı geldiğinde ev sahipliğini vali yapar.
Oturum sırası da bellidir. Cumhurbaşkanından sonra TBMM üyeleri, mahallin en büyük komutanı, general ve amiraller, garnizon komutanı gelir.
Ardından belediye başkanı, cumhuriyet başsavcısı, baro başkanı, adli yargı adalet komisyonu başkanı, bölge idare mahkemesi başkanı, üniversite
rektörleri, yardımcıları, genel müdürler…
Ev sahibi o olduğuna göre, davetliler de valinin misafiridir.
Cumhurbaşkanı bir kente gideceği zaman o program bir iki saatte hazırlanmaz.
Cumhurbaşkanının genel sekreteri, özel kalem müdürü ya da program için yetkilendirilmiş kimse artık detaylı bir program yapar.
Saati saatine bir program.
Bu program güvenlik birimlerine günler öncesinden gelir. Hangi yoldan geçeceği, hangi otelde kalacağı günler öncesinden ayarlanır.
Gittiği programlara kimin katılacağı, kimlerin davet edileceği çok önceden bellidir.
Yani Anakent Belediye Başkanı’nın adının yazılmaması sehven olamaz.
Adana’ya gelen Ahmet, Mehmet efendi değildir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin tek temsilcisidir. Cumhurbaşkanıdır.
Cumhurbaşkanı, yurt dışına gittiğinde bile onu karşılayacak isimler bellidir. Kalacağı otel, gideceği yer, yol güzergahı…
Adana’da Anakent Belediye Başkanı’nın adını sehven unuttuk derseniz, millet güler.
“Gül gitsin” derler.
Diyelim ki o listeyi hazırlarken sehven kültür bakanının adını unutsaydınız.
Sonra da ‘Kusurumuza bakma’ edebiyatı yapsaydınız nasıl bir tepki ile karşılaşırdınız, hiç düşündünüz mü?.
Bakan, Anakent başkanı gibi hoşgörülü davranmayabilirdi!!!
Gelelim ev sahipliğine.
Vali, davete katılacakları belirleyip davetiye gönderdiyse…
Ve ev sahibi O ise…
Siz hangi hakla bir belediye başkanını içeri alırken zorluk çıkarırsınız.
Davet eden vali, icabet eden belediye başkanı… Size ne oluyor?
Çukurova, Türkiye’nin en büyük ve en çağdaş ilçelerinden biridir.
Belediye başkanı, o ilçede yaşayanların çoğunluk oylarıyla o makama seçilmiştir.
Ki protokollerde seçilmişlerin ve atanmışların yeri de bellidir.
Davetli bir belediye başkanına, ilkokul öğrencisi muamelesi yapamazsınız.
Sıraya gir, çift kol uzat, ileri bak…
Beyaz mendilini çıkar, tırnak kontrolü yapacağım.
Başını çevir ense tıraşına bakacağım.
Gerek Anakent Belediye Başkanı ve gerekse Çukurova Belediye Başkanına yapılan şık olmamıştır.
Daha dün portakal çiçeğinin protokolünde kol kola giren insanları birbirine düşürmek için yapmayın bunları.
Adana’ya zarar veriyorsunuz.
Cumhurbaşkanı gelir, programını yapar gider.
Siz yine bu kentte yüz yüze kalırsınız.
Ve yapılanların ardından…
“Gül gitsin” diyemezsiniz!..