Dün ‘Kardeşim’ diyerek boynuna sarılıp Boğaz’da gerdan kırıyordu, bugün boğazını sıkıp öldürmeye çalışıyor. Onlar didişirken Türkiye’de 24 kişi yaşamını yitiriyor. Yani IŞİD’in topla tüfekle saldırdığı Kobane’de o gün bu kadar adam ölmemiştir herhalde. Bizde oldu. Nasıl oldu? Misliyle karşılık verdik! ***** Devlet kendi halkına misliyle karşılık verir mi ya! Bir Bakan bunu nasıl söyler. Lider, halkı ayrıştıran değil, kaynaştırandır. Demokrasi ile hoşgörü ile diyalog ile sağduyu ile bir sorunu çözmek varken, ‘Gelirsem seni döverim’ edebiyatı yapmak nedir? Kavgada bile söylenmez bu söz. Sevgiyle davranmak yerine, sen böyle dayılanıp adamları tahrik edersen elbette memleket savaş alanına döner. İşte, kime oy verdiğini gör millet! Gör! ***** Yapılan açıklamalara bakılırsa; Kobane olayları çiçeği burnunda kabineyi sarsmış görünüyor. Başbakan ‘sağduyu’ çağrısı yaparken… İçişleri Bakanı ‘Misliyle karşılık vereceğiz’ diyor. Halk, sınırdaki gelişmelerle ilgili Savunma Bakanı’ndan açıklama beklerken… Terörle ne ilgisi varsa açıklama Turizm Bakanından geliyor. Diyarbakır yanıyor. İçişleri Bakanı ne diyecek derken, bakıyorsunuz Tarım Bakanı konuşuyor. Ve Hükümet sözcüsü dururken… PKK ile Hüda-Par’ın çatıştığını Diyarbakır Valisi açıklıyor. Al gözüm seyreyle Salih! ***** Pardon… Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine İsrail askerleri tarafından 2010 yılı Mayıs ayında yapılan baskında 10 kişi ölmüş, 29 kişi yaralanmıştı. Kaç misliyle karşılık vermiştik? Ya da Suriye, Malatya’dan havalanan Türk Hava Kuvvetleri’ne ait F-4 tipi savaş uçağını düşürdüğünde kaç misliyle, ne yapmıştık?. ***** Lahanaya gelince kıtır kıtır… Sapına gelince mee!