keşke
hep
böyle
olsa!
***
bebek
doğsa!
belediye
başkanı
altın taksa!
***
sonra
annesine
gül verse
annesi sevinse!
***
ama
değil işte…
böyle değil!
***
belediye
başkanının
taktığı çeyrekle
çocuğun geleceği
değişmeyecek
değişmiyor da!
***
dün
sabah
gelirken
semt
pazarına
uğradım
***
yeni
bir yıl
yılbaşı
eğlenceler
onları teğet
bile geçmemiş
erkenden koyulmuşlar
ürünü tezgaha dizmeye!
***
bazı
tezgahlar
daha erkenden
hazırlanmış!
***
demek ki
pazar esnafı
çok erkenden
kalkıp gelmiş!
***
adamlar
sabaha kadar
dans etmemiş!
gece yarılarına
kadar şişelerde
balık olmamış!
***
soğana
baktım
3–4 lira!
***
bir ara
limonun
kilosu da 7
liraya satılmıştı
semt pazarında!
***
yeşilevler
portakalının
kilosu 1 lira!
***
mandalina
kalitesine göre
50 kuruş 1 lira!
***
hamsinin
kilosu 8 lira
6 liraya satan
esnaf da var!
biraz pazarlık
yapınca iniyorlar!
***
anamur
muzu 5 lira
hatay hurması
5 ile 6 lira arası!
***
kestane
20 lira,
terenin
çifti 1 lira!
***
patatesin
3 kilosu
10 lira!
domatesin
fiyatını da
gittiğinizde
görürsünüz!
***
neden
yazdım
bütün bunları!
***
hani o
belediye
başkanının
taktığı çeyrek
altın var ya
aslında iki
pazar parası!
***
dört
kişilik
bir ailede o
parayla iki kez
pazara gidilir!
ondan sonra o
çocuk sefaletin
kucağına itilir!
***
yani
çocuğa
bir çeyrek
takmakla
bitmiyor her şey!
***
bu, işin
görsel yanı!
acaba beni tekrar
aday gösterirler mi
heyecanı…
politika yani!
***
oysa
çocuklar
için daha
kalıcı ve çözüm
odaklı eylemler
gerekiyor!
***
o
bebek
bilmiyor ama
annesi, babası
biliyor, onun ne
kadar borçlu bir
dünyaya gözlerini
açtığını!
***
bebeğin
dağ
gibi
ihtiyaçları
olduğunu biliyor
annesi, babası!
***
markete
girdiğinde
ıslak mendilinden
diğer ihtiyaçlarına
kadar kredi kartına
yükleneceğini biliyor!
***
keşke
her gün
yılbaşı olsa
belediye başkanı
doğum hastanesine
gelip keşke her doğan
bebeğe altın taksa!
***
yeni
yılda
sabahın
köründe
işe koyulmak
zorunda kalmasa
pazarcı esnafı!
***
ve ben
soğanın
3 liraya
satıldığını
görmesem!
***
keşke
sabah
olmasa…