Kuşlar gibi uçmasını, balıklar gibi yüzmesini öğrendik. Ancak bu arada çok basit bir sanatı unuttuk; Kardeş olarak yaşamayı... Öyle diyor Martin Luther King.
*****
Doğru... Dünyanın global bir köy halini aldığı günümüzde gerçek sevgiyi de, kardeş olarak yaşamayı da, özümüzü de, bayramlarımızı da hep unuttuk. Neyi unutmadık.
Avrupa'nın kültürünü alacağız diye, cennet vatanımız Türkiye'nin o kadar güzelliklerini unuttuk ki, saç tıraşımızdan yediğimiz portakala kadar her şey değişti. Bayramlar seyranlar da değişti. Rus salatası, Hindistan cevizi, Seylan çayı, Alman hamburgeri, İtalyan pizzası, Pekin ördeği, Malta eriği, Çerkez tavuğu, Fransız şarabı, Yemen kahvesi, Ekvator muzu, İsviçre saati, Napolyon kirazı, Arabistan atı, Japon balığı, İngiliz anahtarı, Kanada kavağı, Washington portakalı, İran karpuzu, İspanyol paçası, Hollanda ineği, Uzakdoğu güreşi, Amerikan tıraşı...
*****
Bize ne kaldı? . Biz Türk'üz.. Geleneklerimiz var, göreneklerimiz var, özümüz var... Özümüz kadar değer verdiğimiz Adana'nın şalgam ve kebabını, Çorum'un leblebisini, Silifke'nin yoğurdunu, Amasya'nın elmasını, Şanlıurfa'nın çiğköftesini, Gaziantep'in baklavasını, Diyarbakır'ın burma kadayıfını, Bursa'nın İskender kebabını, Rize'nin çayını, Ordu'nun fındığını, Malatya'nın kayısısını ve Kahramanmaraş'ın dondurmasını bir Avrupalı kadar iyi tanıtamıyoruz...
Yeni yetişen nesilde bunları tanıyan kaç kişi var ki zaten! Zamane insanı neskafe ile gözünü açıyor, hamburger ile karnını doyuruyor, şiddet dolu filmleri seyrettikten sonra da yatıyor.
*****
Ya bizim kültürümüz? Paldır küldür bir kültür işte... Eskiden böyle miydi? . Değildi tabi Ne oldu bize böyle, ne yabancılaştırdı bizi kendimize? . Bir de baktık ki, nehrin denize dökülmesi gibi ömrümüz gelip geçmiş. Akarsuyu tersine çevirmek kimin elinde! ...
*****
Öyleyse temiz bir sayfa açalım kendimize. Özümüze dönelim, büyüklerimizin ellerini öpelim, kırıldığımız insanların gönüllerini alalım. Bir kutu şeker hediye edelim ve bunun Türk Malı olmasına özen gösterelim. Elini öptüğümüz büyüğümüze, elini sıktığımız yaşıtımıza sevgimizi sunalım. Küçüklere “Sevgi olmazsa olmaz” diye öğüt edelim.
*****
Karşısındaki insana 'seni seviyorum' diyebilen, hissettiği duyguları zayıflık olarak algılamayan ve 'sevgiye zaman yok' demektense 'sevgi, hemen şimdi' diyen insanlardan olalım.
Diyeceğim şu; siz sevgiyi bulmaya bakın…
Ölüm nasıl olsa bir gün gelir sizi bulur!
MUSTAFA ÖZKE