sokaktayım
gece
leylâk
ve tomurcuk
kokuyor
***
yaralı
bir şahin
olmuş yüreğim
uy anam anam
haziranda ölmek zor!
***
ne garip!
hasan
hüseyin
korkmazgil'in
bu şiiri ithaf ettiği
orhan kemal de
haziranda öldü...
***
orhan
kemal öldü
ama, evinin
penceresini
taşlayıp camını
kıranlar unutulup
gitti, soğuk odada
sobasında bir dal odun
bile olmadığı günlerin
unutulup gittiği gibi...
neyse!
***
işte
korkmazgil'in
13 yıl besledikten
sonra yüreğinden
damıttığı şiirin
adıdır, 'haziranda
ölmek zor'!
***
nazım
hikmet’in
öldüğü gün
oluşan dizeler,
orhan kemal’in
ölümüyle kağıda
dökülmüştür...
***
ve...
'tutma
gözyaşlarını
onur da ağlar…
bırak
yıkansın gökyüzü
lacivert, yeşil, altın
ışıkları günbatımının'
diyen ahmet arif de
haziranda ölmüştür!
***
ve...
'asansöre
sığmaz tabut,
merdivenler daracık'
diyen nazım hikmet!
***
'seversin
dünyayı doludizgin
ama o bunun
farkında değildir...
ayrılmak
istemezsin dünyadan
ama o senden ayrılacak...
yani sen elmayı
seviyorsun diye
elmanın da seni
sevmesi şart mı?' diyen
nazım hikmet!
***
ve...
'ağır ağır
çıkacaksın bu
merdivenlerden
eteklerinde güneş
rengi bir yığın yaprak
ve bir zaman bakacaksın
semaya ağlayarak'
diyen ahmet haşim!
***
ve...
'ah şu yalnızlık
kemik gibi,
ne yanına
dönsen batar'
diyen cahit
zarifoğlu!
***
ve...
'sana
kızmıyorum.
sen bu kadarsın.
bilmeliydim' diyen
cemil meriç!
***
ve...
'hiç
kaşık
çorbanın
lezzetini
alabilir mi?' diyen
peyami safa!
***
ve...
'ulusun
döktüğü
gözyaşının
ağusu mermeri
deler de geçer' diyen
hasan izzettin dinamo!
***
ve...
'hatırada
kalan şey
değişmez zamanla.
ne vefalı komşumdun
sen, fahriye abla' diyen
ahmet muhip dıranas!
***
ve...
'senin
dudakların pembe
ellerin beyaz,
al tut ellerimi bebek
tut biraz!' diyen
cahit külebi!
***
haziran
ne şairleri
ne yazarları
alıp götürmüş
ardına ne şiirler
yazmış sevenler
sevdiklerinin...
***
elbette
her ölüm
erkendir
sevdiğine
ve ardında
bıraktığına!
***
ne
demiş
cemal süreya;
ölüyorum tanrım
bu da oldu işte.
her ölüm erken ölümdür
biliyorum tanrım.
ama, ayrıca, aldığın şu hayat
fena değildir...
üstü kalsın...
***
bakın
korona
virüs geldi
mart, nisan,
mayıs, haziran
dinlemedi!
***
kimler
toprağın
bağrına girdi
kimse bilmedi,
bu virüs kimleri
sevdiğinden ayırdı
kimseler duymadı!
***
korkmazgil
gibi kimler
sevdiğine şiir
yazdı ve bu ne
zaman okunur
bilinmez elbet!
***
bir can
yangınında
savrulup gittik
ama
o haziranda
ölmek zordu...
***
şimdi,
yaşamak!