sıra
kimde!
illa
ölecek!
***
ölmeden
olmuyor…
yapamıyoruz!
***
avukat
anibal
akdamar’ı
otuz yıldan
fazla süredir
tanırdım!
***
acı
haberini
duyunca
yığıldım
kaldım!
***
o
zamanlar
yeni adana
gazetesi’ne
yazı yazardı ve
o yazıları gidip
bürosundan ben
alırdım!
***
çoğu
zaman
daktilosunun
başında yazarken
görürdüm onu!
daha biri sönmeden
diğerini tüttürürdü
çalışırken!
***
düşünen
üreten ve
mücadelesinde
kararlı bir
hukukçu olarak
tanınırdı!
***
zaten
80 yıllık
yaşamının
50 yılını hep
avukatlık yaparak
geçirdi, o aydınlık
duruşuyla varlığını
her yerde hissettirdi!
***
o gün
daktiloda
özenle
hazırladığı
yazıyı bir rulo
halinde verirdi!
***
o
yıllarda
bilgisayar
cep telefonu,
whatsapp yoktu!
iyi ki de yoktu
yoksa ben anibal
akdamar’ın çalışma
ve yazma disiplinini
göremeyecektim!
***
öyle
güzel ve
değerli yazıları
vardı ki, merak
ettiğim için daha
gazeteye gitmeden
yolda açıp okurdum!
***
şimdi o
yazıları
yetim
kaldı!
***
cenaze
töreninde
konuşan baro
başkanı veli
küçük, anibal
akdamar için
bakın ne dedi:
***
‘son ana
kadar oğlu ile
birlikte çalıştı!
rahmetli
babasının
cumhuriyetimizin
10. yılında yayınlanan,
hukuksal, iktisadi gelişmeleri
anlattığı kitabı vardı. kitabın
yayınlanmasını çok istemişti.
ne yazık ki yetiştiremedik.
üzgünüm!’
***
öldükten
sonra
üzülmenin
çok anlamı
olmuyor işte!
***
o
zaman
diğerlerinden
farkınız
kalmıyor!
***
oysa
veli küçük
bu konularda
çok hassas ve
duyarlı bir
başkan…
elbette
gereğini
yapacaktır kitabın!
***
keşke
ölmeden
yaşatsak tüm
değerlerimizi!
***
yani
avukat
anibal akdamar
o kitabı, yaşarken
görseydi, ne iyi
olurdu değil mi?
***
gözünü
seçim hırsı
bürümüş
belediye
başkanları keşke
yaşarken onun
adını yaşatsalardı!
***
ama
seçim
çalışmalarından
dolayı adliyedeki
cenazesine bile
katılamadılar
beyler…
***
üç beş
oy uğruna
anibal akdamar’ı
adliyedeki törende
yalnız bıraktılar!
***
gençlik
yıllarında
olsaydı eğer,
‘anibal akdamar’ın
izinden gidiyoruz’
diyerek, onun adıyla
siyasetteki yıldızlarını
parlatırlardı! ama
ölünce unuttular…
***
illa
ölecek!
***
ölmeden
olmuyor…
yapamıyoruz!
***
nedense
hep ölünce
güzelleşiyoruz!
***
sıra
kimde!