aydın
izmir
sinop
ve bursa
dururken...
***
elin
oğlu,
çin malı
kestaneyi
taa oradan
adana'ya
getirip
sattıydı ya!
***
işte
o gün
dedim ki;
'bizden
adam
olmaz!'
***
böyle
belediye,
böyle zabıta,
böyle esnaf odası,
böyle kabzımallar
olursa, adam çin
malı kestaneyi
gözünün içine
baka baka satar!
***
hatta
bazı
tablacılar,
çin malı
kestaneyi
'şekercioğlu' diye
yutturdu da ona bile
kimsenin sesi çıkmadı!
çin malını adana'ya
kim getirdiyse artık...
***
devlete
tek kuruş
vergi vermeden
çin kestanelerini
millete yedirdiler!
biz de iyi yedik ama!
***
oysa;
aydın 30
izmir 12
sinop 4
bartın 4
bursa 2
denizli 2
kütahya 2
manisa 2,5
kastamonu 3,5
zonguldak 1,5 ton
kestane üretiyor
bu memlekette!
***
çukurova'nın
bereketli
topraklarını
yazmaya
kalksam
anlatamam...
***
korona
virüsü bu
yıl gelmedi
aslında... biz
ne zaman yerli
üretimden koptuk
işte bu virüs o gün
yakamıza yapıştı!
***
saç
tıraşından
yediğimiz
yeşilevler
portakalına
kadar her şey
birden değişti!
***
rus
salatası,
hindistan cevizi,
seylan çayı, alman
hamburgeri...
***
yetmedi
malta eriği,
pekin ördeği,
çerkez tavuğu,
italyan pizzası...
***
yetmedi
yemen
kahvesi,
isviçre saati,
ekvador muzu,
napolyon kirazı...
***
yetmedi
japon balığı,
arabistan atı,
iran karpuzu,
kanada kavağı,
ingiliz anahtarı,
washington portakalı,
***
yetmedi
hollanda ineği,
amerikan tıraşı
ispanyol paçası,
uzakdoğu güreşi...
***
bize
ne kaldı?
hani kebap
hani şalgam!
çin'de, kore'de
satabiliyor musun
şalgamını birader!
***
nerede
silifke'nin
yoğurdu! hani
nerede çorum'un
leblebisi...
***
amasya'nın
elması nerede?
malatya'nın
kayısısı... ya
maraş'ın
dondurması...
***
rize'nin
çayı ya da
ordu'nun fındığı!
urfa'nın çiğköftesi,
antep'in baklavası,
diyarbakır'ın
burma kadayıfı!
siirt'in zivzik narı
nerede? var mı çin'de
japonya'da kore'de...
***
artık
toprağa
dönme
vakti geldi!
yerli malından
başka çıkış
yolumuz yok!
***
çocukken
ne öğrettiler;
yerli malı
yurdun malı,
her insan yerli
malı kullanmalı!
***
aşık
veysel
ne demişti:
karnın yardım
kazmayınan belinen,
yüzün yırttım
tırnağınan elinen, yine
beni karşıladı gülünen...
***
artık
toprağa
dönelim ve
onu doyuralım!
***
toprak
gözümüzü
doyurmadan...