Belediye otobüs şoförü bıyığını hilale benzetmiş. Adana gibi MHP’nin kazandığı bir yerde ‘badem’ yapacak hali yok ya. ‘Sizin işletmede özellikle kadınlardan çıkarılanlar olmuş. Doğru mu?’ diye sordum. Hiç oralı olmadı. ‘İnanın hiç bir bilgim yok’ anlamında bir iki kelime mırıldandı. Aynı yerde insanın arkadaşı işten çıkarılır da haberi olmaz mı? Ne acı! ***** İşyerindeyim. Kapı çaldı, açtım. Üzerinde belediye üniforması olan bir temizlik işçisi… Kan ter içinde kalmış. ‘Beni işten çıkardılar’ diye duygulu gözlerle baktı. Başladı anlatmaya; ‘Eşim evlere temizliğe gidiyor. İki çocuğumuz var. TOKİ evlerinde kirada oturuyoruz. Şimdi ben eve gidip eşime işten kovulduğumu nasıl söylerim. Daha önce gazinoda çalışıyordum. Orası kapanınca, bir yıl önce beni belediyeye yerleştirdiler. Şimdi çıkarıyorlar. Ne yapacağımı şaşırdım. Eve gitmeden canıma kıyasım geliyor…” ***** Belediyeler elbette ki kendi siyasi görüşünü savunan ekiplerle yoluna devam etmeli. Bunu doğal karşılayabiliriz. Ama alın teriyle çalışan da ekmeğinden edilmemeli. Bunun vebali var. Anlaşılan o ki; bir yıl önce gerek siyasetçilerin hatırı için, gerekse seçim vaadiyle işe alınanlar şimdi bir bir çıkarılıyor. Bunun da vebali var. Siz, sırf seçimi kazanma adına bulunduğunuz belediyelerde her önünüze geleni işletmelere yığarsanız, seçimi kaybettiğinizde işe aldığınız insanlar işte böyle yüzüstü kalır. ***** Bir de madalyonun öteki yüzünden bakalım. Seçimi kazandıkları için yeni yeni işe alınanlar var. Maaşı astronomik olanlardan değil, ayda bin liraya çalışanlardan söz ediyorum. Bunlar da evlerine ekmek götürdükleri için seviniyorlar. Çocuklarına çikolata aldıkları için seviniyorlar. Çevresindekilere, ‘Belediyede işe girdim’ diyebildikleri için seviniyorlar. ***** Bir yanda üzülenler Diğer yanda sevinenler Yine de ben en çok çocukları düşünüyorum. Akşam eve geldiğinde babasının elinde çikolata var mı diye bakan çocukları… Siz de düşünün!