Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, gündem bilgilendirme raporlarıyla koronavirüs süreci hakkında toplumu sürekli aydınlatıyor.
Bölgede ve dünyada öne çıkanlar, ulusal makamlardan resmi açıklamalar ve uluslararası medya yansımaları konusunda detaylı bilgiler veriyor. İletişim Başkanlığı'nın değerlendirme kısmındaki yorum ve analiz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı tüm dünya çok ciddi bir savaş verildiğini gözler önüne seriyor.
*****
Analizde, "Salgının ne kadar süreceği belirsizliğini korurken, Kovid 19 ülkeleri hem sağlık hem psikolojik hem de ekonomik açıdan ciddi bir biçimde zorlayacak gibi gözüküyor. Hiçbir ülkenin zarar almadan çıkamayacağı artık belli olan bu salgına realist yaklaşıp en az hasarla atlatmaya çalışmalıyız. Bu süreçte ancak tedbirlerini erkenden alıp salgının ciddiyetinin farkında olan ülkeler zararı minimize edebilir. Türkiye, virüs tehlikesini en baştan beri ciddiye alan ve gerekli tedbirleri her anlamda uygulayan ülkelerin başında geliyor." deniliyor.
*****
Türkiye'de çok ciddi çalışmaların özenle yapıldığını vurgulayan analizde, "Avrupa ülkelerinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılmasını önlemeye yönelik kitlesel ölçekteki tedbirleri, kendi ülkelerinde ilk vakaların ortaya çıkmasının ardından geçen 39 ila 54 günde almaya başladıkları görülürken, Türkiye’nin ilk birkaç gün içinde hareket geçmesi bu ciddiyetin en önemli göstergesi. Türkiye’nin salgına karşı mücadelede bir diğer avantajı ise açıkça fark yaratan sağlık çalışanlarıdır. Bilgileri ve tecrübelerinin yanı sıra tüm özverilerini ortaya koyan sağlık çalışanlarımız, Şehir Hastaneleri gibi her türlü imkânı içerisinde barındıran modern sağlık merkezlerinde virüsle mücadelelerini sürdüreceklerdir. Türkiye’nin, tüm dünyayı derinden sarsan bu salgına karşı mücadelesini ancak devlet-millet ortaklığıyla başarıyla tamamlayabileceği akıllardan çıkarılmamalıdır." ifadesi yer alıyor.
*****
Bu analizin ardından bize düşen ne?
Bize düşen böyle önemli bir süreçte her zamankinden daha fazla kenetlenmek, birlik ve beraberlik içerisinde dik durmaktır.
Çünkü İletişim Başkanlığı yaşanan süreci çok iyi analiz ederken, gelişmeleri de toplumla paylaşıyor. Akıllardaki soru işaretlerini gideriyor. Bir anlamda bilgi kirliliğinin önüne geçiyor.
Koronavirüs konusunda o kadar çok bilgi kirliliği yaşanıyor ki, sosyal medya paylaşımlarına baksanız hasta değilseniz bile siz de hasta olursunuz.
Vücudunuzda korona virüsü yoksa bile o sosyal medya paylaşımlarındaki bilgi kirliliği yüzünden psikolojiniz bozulur.
*****
Bakın, siz evlerinizde rahat rahat otururken belki sabahlara kadar uykusuz kalan bir valisi var bu kentin. Vali Mahmut Demirtaş, aynı İletişim Başkanlığı'nda olduğu gibi süreç hakkında anı anına bilgilendirmeler yapıyor. Bilgi kirliliği karşısında aynı anda gerçekleri açıklayan bilgiler veriyor.
Halka 'sokağa çıkmayın' derken, halkın sorunlarıyla ilgilenmekten evine bile gidemeyen Vali Mahmut Demirtaş, koronavirüs salgınının artmaya başlamasından bugüne kadarki süreçte örnek bir devlet adamlığı sergilemesiyle dikkat çekiyor.
İşte tam bu noktada bize düşen, evimizden dışarı çıkmamaktır. Ailemizin sağlığını ve birliğini korumaktır. Bizden istenilen kurallara uymaktır. Devletin resmi kanallarından yapılan açıklamaları iyi takip etmektir. Bize düşen, her zamankinden daha çok kenetlenip, komşumuza sahip çıkmaktır.
Yoksa sosyal medyadaki bilgi kirliliğine kapılıp gidersek, onların değirmenine su taşırsak; bu aziz millete inanın virüsten daha çok zarar vermiş oluruz.