Adana’nın Aladağ ilçesindeki bir kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 11 öğrenci ve bir çalışan hayatını kaybetti.
Bu yönüyle acımız büyük. Olayda 22 kişi ise yaralandı, bu çocukların sağ kurtulması acımıza merhem oldu.
*****
Bu olayın ardından bir lise son sınıf öğrencisine duygularını sordum.
Bakın ne yazdı; “Bugün yine acının tarifi yok. Başkalarının sorumlu olduğu fakat tek mağdurların çocuklar olduğu bir güne başlamaktayız ve elimizden yine hiçbir şey gelmiyor. Ortalama 12-13 yaşlarında çocuklar.
*****
Onları belki tanıyoruz belki de tanımıyoruz belki bir yerlerde karşılaştık belki de ismini bile duymadık ama o felaketle içimiz yandı.
Bizim ailemizden, canımızdan, kanımızdan değiller belki ama tam yüreğimizde hissettik o ateşi…
*****
Bir de o ölen çocukların o yaralanan çocukların aileleri var…
Yazmak bile zor…
Yazmak bile o acıyı anlatmaya yetmiyor, yetemiyor.
Aileler o çocukları kim bilir ne şartlar altında yurtlara okullara gönderiyor. O yurda emanet ediyorlar. Emanete sahip çıkmak, korumak böyle mi olur? O yangında ihmal ne ölçüde var?
Suçlu kim?. Elbette devlet bunları tek tek araştıracaktır.
*****
Gözünden sakındığı, yağmurda çamurda ayağı yere değmesin diye servislere verdiği, hayatı boyunca fedakârlıklar yaptığı yavrusu yanarak veya zehirlenerek hayatını kaybeden ailelere hangi sabır yeter?”
*****
Bu, lise son sınıf öğrencisi bir kız ve kendisi gibi kız öğrencilerin yaşamını kaybettiği bir olayı yüreğinden dile döktü.
Gerisini siz anlayın!