Gebelik sırasında oluşan (gestasyonel) veya annede varolan şeker hastalığı (Diyabetes Mellitus) anneye olan etkileri ve bu etkilerin bebeğe olan yansımaları dışında doğrudan bebek üzerinde de bazı problemlerin gelişmesine neden olan önemli bir durumdur.
Bu yüzden gebelik sırasında oluşan veya önceden bilinen DM nedeniyle oluşabilecek olan glukoz metabolizması ile ilgili özellikle hipergliseminin(yüksek kan şekeri düzeyi) kontrol altına alınması bebekle ilgili olumsuzlukların ortaya çıkmasını oldukça azaltır.
Annedeki diyabet bebekte en çok “iri bebek, makrozomi” haline yol açar. Bu bebekler 4000g ve üstü ağırlıkta doğarlar. İri bebek halinin annedeki insülin yetersizliğine bağlı olarak bebeğin pankreasında insülin üreten hücrelerin artmasına ve bebekte insülin fazlalığı oluşturmasına ve bunun bebekte büyümeyi arttırıcı faktör etkisi yapması ile ilgili olduğuna dair önemli veriler vardır.
Diyabetik anne bebekleri, hele de makrozomik olanlar, iri yuvarlak yüzlü ve kırmızı kan hücrelerinin artmış olması nedeniyle ciltleri kırmızı görünümlüdür. Kulaklarında kıllanma görülür.
İri bebeklerde özellikle normal doğum sırasında köprücük kemiklerinde en sık olmak üzere kemik kırıkları, sinir zedelenmeleri, kafa derisi altında kanama veya kafa içi kanamalar normal bebeklere göre daha sık oluşabilir.
Diyabetik anne bebeğinde daha önemli ve riskli problemler ise şöyle sıralanabilir:
Solunum güçlüğü (respiratuvar distress): diyabetik anne bebeklerinin önemli sorunlarından birisidir ve yarıya yakınında ortaya çıkar. Bu solunum problemi yenidoğanın geçici takipnesi denilen nisbeten iyi seyirli durum ile akciğer dokusundaki problemlerden kaynaklanan daha ciddi seyirli durum arasında değişkenlik gösterir.
Kardiyolojik problemler: Diyabetik anne bebeğinde kalp kasında kalınlaşma, buna bağlı kalp büyüklüğü nerdeyse olguların yarısında görülür. Ve bu durum doğum sonrası 2-12 ay içerisinde düzelme göstermekle beraber bazen kalıcı hal alır ve kalp kasındaki kalınlaşma çıkım darlıklarına da yol açarak girişim ihtiyacı gösterebilir. Kas kalınlaşması dışında vsd, asd gibi kalp delikleri ile aort koarktasyonu ve büyük arter transpozisyonu gibi önemli kalp hastalıkları da oluşabilir.
Konjenital anomaliler: Kalp anormallikleri dışında duodenum atrezisi, anorektal atrezi gibi barsak problemleri; anensefali, holoprosensefali, meningomyeİosel gibi beyin-sinir problemleri; renal agenezi (böbrek olmaması), kistik böbrek, ureteral duplikasyon, genital agenezi (cinsel organların gelişmemesi) gibi idrar yolu problemleri; kaudal regresyon, femoral hipoplazi, vertebral füzyon, hemivertebra gibi iskelet sistemi bozuklukları oluşabilir.
Doğum sonrası bebeklerde bazı hematolojik sorunlar oluşabilir, bunların içinde en sık görüleni kırmızı küre sayısındaki artışa bağlı pletore, buna bağlı hiperviskozite ve buna bağlı emboli vb hadiselerdir. Kalsiyum-magnezyum düşüklüğü, doğumun ilk saatleri içinde ve sonrasında 24-48 saat sıkıntı yaratabilecek kan şekeri düşüklüğü, diğer bebeklere göre artmış sarılık sıklığı karşılaşılan diğer problemlerdir.
Annedeki diyabetin hem annede hem bebekte yol açtığı bu önemli sorunlar yüzünden tesbiti, takibi ve tedavisi oldukça önemlidir.
Gebelik sırasında bu bebeklerin iyi bir sistemik organ taramalarının ve ekokardiyografi ile kalp taramasının yapılması bebeğin takibi için önemlidir. Bu bebeklerin doğum sonrası, yukarda özetlenmiş olan sorunlarla karşılaşma olasılıklarına karşı yoğun bakım şartlarının sağlanmış olduğu veya kolayca yoğun bakıma nakledilebilecekleri yerlerde doğmaları uygun olacaktır.
Tüm annelere iyi geçen bir hamilelik dönemi ve bebeklerine de sağlıklı doğumlar dilerim…
**
E-mail: [email protected]
Web: www.vefaklinik.com
İnstagram: @prof.dr.selmanvefayildirim
Facebook: Prof. Dr. Selman Vefa Yıldırım
Vefa Klinik Randevu Tlf: 0 530 700 53 58
ÖZGEÇMİŞ
1993 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıklarında uzmanlığını tamamladıktan sonra Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezinde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı olarak 2001’e dek çalıştı. 2001-2004 yıllarında Ankara’da Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Çocuk Kardiyoloji alanında yüksek ihtisasını tamamladı. 2004-2010 yıllarında Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezinde Çocuk Kardiyoloji ve Yoğun Bakım servislerinin kurulmasında bulundu. 2008 yılında Doçent oldu. 2010 yılından beri Özel Adana Metro Hastanesinde çalışmalarını devam ettirmektedir. 2016 yılından beri Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi afiliye öğretim üyesidir. 2018 yılında Profesör olarak akademik çalışmalarına devam etmektedir.
Çocuk Kardiyoloji alanında bölgemizde 17 yıldan beri tanı, takip ve tedavi süreçlerinde etkin ve üst düzeyde çalışmalarını sürdürmektedir.