Her hasat sonrası ayrı bir sancı sarıyor Adanalıyı…
Şu anız yangınları yok mu, biz yazmaktan usandık, onlar yakmaktan usanmadı.
Nedir bu anız yangınlarından çektiğimiz?
*****
Her anız yangınında insanlar nefes alamıyor. Astım, Bronşit ve KOAH hastaları sokağa çıkamıyor. Kadınlar balkona çamaşırlarını asamıyor.
Güvenlik güçleri o kadar önlem alıyor.
Adana Valisi Mahmut Demirtaş, düzenlediği toplantılarda bu konunun üzerinde sıkı sıkı duruyor. Yine de anız yangınlarıyla karşılaşıyoruz. Yine sorumsuz insanların yaktığı ateşlerin dumanlarıyla boğuluyoruz.
Alınan bu kadar önleme rağmen yine duman altında kalıyoruz.
*****
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, hasat sonrası tarlada kalan mısırları toplayan ve ‘başakçı’ olarak anılan kişilerin, işlerini kolaylaştırmak için tarladaki mısır saplarını ateşe verdiğini söylüyor.
Bu kişileri tespit etmek bu kadar zor mu?
Adana Emniyet Müdürlüğü’nde cin gibi cinayet masası var. Adamın teri kurumadan zanlıyı yakalıyorlar.
Tırnağın içindeki kirden katile ulaşıyorlar. Saç kılından cinayeti aydınlatıyorlar.
*****
Bir de narkotik şube var Adana Emniyet Müdürlüğü’nde…
Satıcı mı, kullanıcı mı olduğunu adamın gözünden anlıyorlar. Mısır tarlasına kenevir ekenler, narkotik şubenin gayretli çalışmaları karşısında nefes alamıyorlar.
Yani bu kadar başarılı ekiplerin olduğu Adana’da bu başakçılar nasıl yakalanmıyor?
Oda Başkanı Mehmet Akın Doğan, Çukurova’da, hasat sonrası tarlada kalan mısırı daha kolay toplayabilmek için mısır saplarını ateşe veren bazı başakçıların çıkardığı anız yangınlarının, çiftçiyi kolluk güçleriyle karşı karşıya getirdiğini belirterek, ‘Birçok üretici, anızı kendisi yakmadığı halde, derdini anlatana kadar büyük mağduriyet yaşıyor’ diyor
*****
Mağduriyetin yaşanmaması için öyleyse bütün üreticilerin el ele vermesi gerekiyor. Polisiyle, jandarmasıyla birlikte çalışması gerekiyor. Üreticinin de bu konularda elini taşın altına koyması gerekiyor.
Üretici, polis, jandarma el ele verirse hangi başakçı o tarlaya girmeye cesaret edebilir.
Hasat sonrası tarlada kalan mısırları toplayan ve ‘başakçı’ olarak anılan kişiler, işlerini kolaylaştırmak için tarladaki mısır saplarını ateşe veriyormuş?.
Nasıl veriyor?.
O bölgede hiç kimse görmüyor mu?
Köylüler, köye gelen yabancı birini nasıl tanımıyor?
*****
Şimdi ben gitsem tanımadığım bir köyde o araziyi nasıl yakabilirim?
Bir araziyi yakmak bu kadar kolay mı?
Diyelim ki başakçı anızı yaktı. O yangının görülmesi ve kısa sürede söndürülmesi mümkün değil mi?
Yani bu işte bir bit yeniği var gibi geliyor bana.
Haydi bir tarla, iki tarla diyelim. Adana’daki bütün anızları başakçılar mı yakıyor.
Yoksa adet yerini bulsun diye bu iş başakçıların üzerini mi atılıyor?
Ne dersiniz?
Yakalamak kolay da ceza var mı. Zaten bu işi yapanlar dilencilik ve hırsızlık yapanlar uyuşturucu ticareti yapanlar hepsi aynı cins. Hepsi aynı aile. Polisin yerinde olsam ben de uğraşmam çünkü kanun yok. Ceza yok. Zaten onlar da bu yokluğu bildiklerinden böyle cesurlar.