Çağırsanız herhangi bir insana yaptıramazsınız bunu…
İçinden gelmeyen ve yüreği yetmeyen semâya duramaz, semazen olamaz. Gösteride kendinden geçip Hak ile buluşamaz.
Çünkü semânın sağdan sola kalbin etrafında çark atıp dönerek, Allah'ın sonsuzluğuna teslim oluşu anlatan bir ibadet olduğunu bilmesi gerekir
*****
Nasıl yapıyorsa Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan bu işleri çok iyi başarıyor.
Başsavcı Yeldan, geldiği günden beri cezaevlerindeki hükümlülerin sosyal yaşamlarını baştan aşağı değiştiriyor.
Hükümlülerin yaşantılarına direk müdahale ediyor, onları sahipsiz bırakmıyor. Sahip çıkarken, hükümlüyü topluma kazandırmanın yollarını arıyor ve değişik seçenekler sunuyor. Adam cezaevine hükümlü giriyor, semazen çıkıyor.
*****
E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu değil sanki dileyene sosyal hizmetler kurumu, dileyene meslek lisesi, dileyene okul, dileyene semazen eğitim merkezi…
Hangi açıdan bakarsanız bakın, karşınıza Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan’ın bir projesi çıkıyor.
Cami inşaatında hükümlünün ne işi var?. Ekin tarlasında ne işi var?. Marangoz atölyesinde ne işi var?. El işi merkezinde ne işi var?. Semazen grubunda ne işi var?. Bir kozalak, nasıl bir kanatlı kozalak haline getirilip sanat eseri olabilir?... İşte aklınıza hayalinize gelmeyecek yerde hükümlüler sosyal olarak böyle yerlerde rehabilite ediliyor.
*****
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesindeki E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda eğitim alan 14 hükümlü ve tutuklu, ‘Hakka Vuslat’ adıyla bir grup kurup semazen gösterisi sunmuş.
Büyük beğeni toplayan gösteri sonunda Türk bayrağı açan hükümlü ve tutuklular ayakta alkışlanmış.
Elbette ‘Hakka Vuslat’ için dönenler alkışlanır ama asıl ayakta alkışlanması gereken Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan…
Ceza infaz kurumlarını cezaevi görünümünden çıkarıp insana değer verilen, değer verilirken meslek öğretilen, meslek öğretilirken sosyal gönden geliştirilen yerler haline getirdiği için ayakta alkışlanmalıdır.
*****
Ceza infaz kurumunda çeşitli suçlardan bulunan 14 hükümlü ve tutuklu, semazen hocası İsmet Bal tarafından eğitim almış.
Yaklaşık 7 ay boyunca ders alan hükümlü ve tutuklular tarafından ‘Hakka Vuslat’ isimli bir semazen grubu kurulmuş.
Mevlana’nın 745’inci Vuslat Yıldönümü etkinlikleri kapsamında Adana E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ilk kez sahne alan hükümlü ve tutuklular, davetlilere semazen gösterisi sunmuş.
Mevlana’nın sözlerinden ve yazılarından oluşan şiir dinletisi de yapan semazenler, yaptıkları sema gösterisiyle büyük beğeni toplamış. Toplamaz mı?.
*****
Gösteri sonunda, etkinliğe katılan tüm misafirler, hükümlü ve tutuklularla tokalaşıp onları tebrik etmiş. Etkinlikte konuşan Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, cezaevinin bir sema gösterisiyle misafirlerine kapılarını açmasının çok anlamlı olduğunu belirterek, bunun bir ilk olduğunu dile getirmiş.
Şaşırdık mı, hayır!
Çünkü Başsavcı Yeldan Adana’ya çok ilkler kazandırdı. Hangi birini yazsak anlatamayız. Yaptıklarıyla adeta bir tarih yazdı. Hükümlülerin gönlünde taht kurdu. Adliyeyi eleştirilen eski halinden çıkartıp çağdaş ve halkla barışık bir görünüme kavuşturdu. Yani, Başsavcı Ali Yeldan eline kalemi alıp hizmetlerini yazmaya kalksa roman olur, roman!