Adana’nın en büyük tehlikelerinden biri olan uyuşturucu kullanımı çocuk, genç, yetişkin demeden insanları pençesi altına almaya devam ediyor.
Önceki köşe yazılarımda uyuşturucu kullanımının ve ticaretinin tehlikelerine dikkat çekmiştim. Ancak uyuşturucu her geçen gün can almaya devam ediyor.
***
Yapılan uygulamalar ve operasyonlar geçici olsa da uyuşturucu ticaretine neşter vurmuştu. Kısa süreli rahatlamanın ardından satış devam etti ve Adana'daki uyuşturucu kullanım oranları her geçen gün arttı, kullanım yaşı 13-14’e kadar düştü.
Bu illet öyle bir yayıldı ki, artık ücra köşeler yetmedi ve gözümüze sokar gibi ticaretini yapmaya başladılar.
Gençlerin sokaklarda uyuşturucu krizlerine girip, anadan doğma şekilde sokağa çıktıklarına şahit olduk.
Aileler bu yüzden dağılmaya ve evlatlarını kaybetmeye devam etti.
Madem ki polis operasyon yapıyor ve buna darbe vuruyorsa bu oranlar nasıl arttı?
***
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Adana ziyaretinde yapmış olduğu basın açıklamasında; gerek sokak çeteleri gerek uyuşturucu tacirlerine nefes aldırmayacağını, kökünü kurutacağını söylemişti. Uyuşturucudan kaybettiğimiz her bir gencimizi gördüğümüzde bu sözleri hatırlıyor ve bu çetelere yapılan operasyonların yetersiz olduğuna şahitlik ediyoruz.
İnsanlar artık o kadar aşikar bir şekilde bu illeti satar ve kullanır olduk ki, ne yer ne de mekan umurlarında değil.
Uyuşturucu satılan ve kullanılan bu yerlerden biri de Seyhan ilçesinde bulunan Hadırlı Mezarlığı. Mezarlık arkasındaki portakal bahçelerinin içine iki koltuk, iki sehpa atan bu kişiler burayı uyuşturucu ticarethanesine çevirdi. Adeta uyuşturucu fabrikasına dönüşen bu yerde, alıcı gelip alıyor satıcı ise insanların gözü önünde satıyor. Ve o halde insanların arasına karışıyorlar. Yaşanabilecek tehlikeli durumlardan bahsetmiyorum bile…
Geçtiğimiz Cuma günü yine aynı yerde uyuşturucu yüzünden bir gencimiz öldü, bir ocak daha söndü. Bu gencimizi oraya götüren, uyuşturucuyu satan, yer temin eden vs. sorguladığımızda aklımızda kocaman bir soru işareti yer ediniyor. Bu ve bunun gibi yerler neden kontrol altına alınmıyor?
Daha kaç canın heba olmasına şahitlik edeceğiz?
***
Bizler gerek köşe yazılarımızda gerekse haberlerimizde sık sık bu konuyu gündeme getirip, şehrin yetkili amirlerine sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Biz bu haberlere değindiğimizde çetelerin hedefi haline geliyoruz. Bir önceki İl Emniyet Müdürü Doğan İnci, bu ve buna benzer haberlerden rahatsız oluyordu. Kaybettiğimiz her bir canı gördüğümüzde tekrar kalemi elimize alıyor, sesimizin çıktığı kadar bunu duyurmaya, bu çeteleri teşhir etmeye devam edeceğiz.
Ancak gelinen bu noktada yapılan denetimlerin de operasyonların da yetersiz olduğu dikkat çekiyor.
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Adana Emniyet Müdürlüğüne atanan Ahmet Hakan Arıkan göreve geldiğinde asayiş, terör, organize ve diğer siber suçlar konusunda da mücadele edeceğini belirterek, “Bütün olumsuzluklarla, vatandaşımızın güvenliğini tehlikeye sokacak her türlü oluşum ve hareketlere karşı Emniyet teşkilatı olarak mücadelemizi sürdürüp sorunu çözeceğiz. Vatandaşımızın huzuru, mutluluğu asli sorumluluğumuzdur.’’ demişti. Sayın müdürümüze inanıyor ve güveniyoruz.
Sayın Emniyet müdürüm göreve başlayalı 4 ay oldu ve hala bu konuda sıkıntılar yaşanıyor. Şehrin en ücra köşelerinden tutun da kentin göbeğine varana kadar uyuşturucu illeti çocuk, genç, yetişkin ve yaşlı demeden insanı pençesi altına almaya ve can kayıpları yaşanmaya devam ediyor.
***
Tekrar hatırlatmakta fayda görüyor ve diyoruz ki; Adana halkının sizden gerek sokak çeteleri gerek uyuşturucu satıcılarını bitirme konusunda beklentisi yüksek. Bu yüzden de kalıcı çözümler isteyen aileler artık evlatlarını kaybetmek yerine çocuklarını bu illetin pençesinden korumak, devletine güvenmek ve evlatlarını yaşatmak istiyor.
Bakalım Adana’nın kanayan yarası haline gelen bu uyuşturucu bataklığını kurutmada ne gibi tedbirler alacaksınız merakla bekliyoruz.