Günümüz hukukunda en çok rağbet gören alanlardan biri şüphesiz iş hukuku. Özellikle bu son dönemde TBMM Başkanlığına sunulan torba yasa kapsamına alınan kıdem tazminatı düzenlemesi işçilerin tepkisini çekti ve işçiler Türkiye’nin dört bir yanında yaptığı eylemlerle tepkisini gösterdi. Peki bu torba yasa kapsamında ne vardı? İşçinin en temel haklarından olan kıdem tazminatının ve emeklilik hakkının ortadan kaldırılması… Bu sebeple işçinin iş kanunu ve sair mevzuat kapsamında güvence altına alınan haklarından bahsetmek zaruri hale geldi.
İŞÇİNİN HAKLARI NELERDİR?
Öncelikle işçinin işveren bünyesinde çalışmış olduğu süre zarfında işverenden alacağı bazı hak edişleri olmaktadır. Bunlardan biri ücret alacağı kalemidir. İşveren bünyesinde çalışmalar sonucu hak edilen yevmiye-maaş bu alacak türündedir.
Bir diğeri tazminat kalemleri olan kıdem ve ihbar tazminatıdır. Kıdem tazminatı işçinin, aynı işveren bünyesinde bir yıl ve üzeri sigortalı olarak çalışmaları sonucu hak edeceği tazminattır
Kıdem tazminatına hak kazanabilmek için kanunen, aşağıda saymış olduğum durumlardan birinin gerçekleşmiş olması gerekmektedir;
- İşverenin, kanunda belirtilen haklı nedenlerin hiçbirine dayanmadan çalışanı işten çıkartması.
- İş sözleşmesine konu olan işin, çalışanın sağlığını ya da yaşam şeklini tehlikeye sokması.
- İşveren ya da birlikte çalışmak zorunda olduğu başka bir çalışanın taşıdığı bulaşıcı hastalığa yakalanması.
- İşverenin; iş sözleşmesinin imzalanması sırasındaçalışana işin nitelikleri ile ilgili yanlış bilgi vermesi.
- Çalışana veya çalışanın aile fertlerinden herhangi birine işveren tarafından hakaret edilmesi, onur kırıcı ithamlarda ya da cinsel tacizde bulunulması.
- İşverenin, çalışandan yasadışı bir iş yapmasını istemesi.
- Çalışanın başka bir çalışan tarafından cinsel tacize uğradıktan sonra bu durumu işverene bildirmesine rağmen işveren herhangi bir önlem almaması.
- İş yerinde bir haftadan daha uzun süre ile işin durmasına neden olacak bir durumun oluşması.
- Kadın çalışanın, evlendikten sonraki 1 yıl içerisinde işten ayrılmak istemesi.
- Erkek çalışanın askerlik görevini yerine getirmek için silah altına alınması.
- Emekliliğe hak kazanılması.
- Malullük durumunun oluşması.
- Çalışanın ölmesi.
İhbar tazminatı, işverenin çalışanın iş sözleşmesini tek taraflı feshi sonrasında işçi lehine ortaya çıkan haklardan biridir. İşçinin işyerinden çıkarılması durumunda, çıkarılacağı bilgisinin kendisine verilmesi için kanunen öngörülmüş süreden kaynaklanır. Yazılı olarak yapılmalıdır. İhbar süresi işçinin işyerindeki kıdemine göre değişiklik gösterir.
Kanunen:
– 6 aydan az çalışanlar için 2 hafta
– 6 ay ile 1,5 yıl arası çalışanlar için 4 hafta
– 1,5 ile 3 yıl arası çalışanlar için 6 hafta
– 3 yıldan fazla çalışanlar için 8 hafta ihbar süresi belirlenmiştir.
İhbar tazminatı da giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanır.
Bir işçi, çalıştığı işyerinde yasal olarak haftalık 45 saate kadar çalıştırılabilir. 45 saati aşan çalışmalarda fazla mesai gündeme gelir ve fazla mesai ücreti bir işçinin giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanan saatlik yevmiyesinin bir buçuk katı üzerinden hesaplanır ve işçiye ödenir. Ödenmediği takdirde işçinin bu alacaklarını işverenden talep etme hakkı vardır. Fazla çalıştığını iddia eden işçi, fazla mesai iddiasını ispat etmek zorundadır. İşçi fazla çalışma iddiasını yazılı belgelerle ispat edebileceği gibi yazılı belge olmaması durumunda iddiasını tanık beyanlarıyla da ispat edebilir. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarının yüksek çıkması durumunda hakkaniyet indirimi yapılır. Genel olarak hakkaniyet indirimi %30 olarak kabul edilmektedir. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda hakkaniyet indirimi yapılmadan hesaplama yapılır.
Kanunen haftanın 6 gününe kadar çalışabilen işçinin haftada bir gün hafta tatili izni bulmaktadır. Bir işçinin yasal olarak haftanın altı günü çalıştırılması mümkün iken haftanın yedi günü çalışan işçi hafta tatili ücretine hak kazanır. Ve bu hakkını yine işverenden talep etme hakkı vardır.
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işçinin çalıştırılmaması esastır. Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günlerinde çalışan işçilerin elde edeceği ücrete Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücreti (UBGT) denir. İşçilerin Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günlerinde çalışıp çalışmayacağı toplu iş sözleşmelerinde veya iş sözleşmelerinde kararlaştırılabilir. Sözleşmede böyle bir hüküm bulunmaması durumunda Ulusal Bayram ve Genel Tatil Günlerinde çalışması için işçinin onayı gerekmektedir. Milli ve dini bayramlarda çalışan ve işverenden bunun karşılığında ücret almayan işçiler ulusal bayram genel tatil alacak kalemlerinde işverenlerinden ücret talebinde bulunabilir.
Özetle iş kanunu ve sair mevzuat işçinin haklarını garanti altına almıştır. İşçi sahip olduğu haklar konusunda bilgili olmak zorundadır. Türkiye’de işçi hakları ihlalleri sık sık yaşanan bir durumdur. Bu ihlaller neticesinde hem maddi hem manevi sıkıntılar yaşanmakta ve beraberinde işçi mağdur olmaktadır. Yaşanan işçi hakları ihlalleri arasında maaşların zamanında yatırılmaması, yüksek ücretlerle çalışanların sigorta primlerinin asgari ücret üzerinden ödenmesi, iş yerinde uygulanan baskılar (mobbing), kıdem tazminatı konusunda yaşanan sorunlar sayılabilir. Bu nedenle işçi hakları işçiler tarafından iyi bilinmeli ve yasal hakları konusunda taviz verilmemelidir.