Sorumluluk, öncelikle kendimize daha sonra ilişkilendiğimiz insanlara ve özel hayatımızı paylaştığımız kişiye karşı yerine getirmemiz gerekenlerin bütünüdür.Kurduğumuz ilişkilerin tamamı kendimizle kurduğumuz ilişkilerin üzerine inşa ediliyor. İç dünyamızla ne kadar barışık ve kabullenmiş şekilde yaşıyorsak ilişkimizde o kadar sağlıklı temeller üzerinde yükseliyor. Ve hayatı paylaşma noktasında üzerimize düşen görevlerin sorumluluğunu üstlenmekse mutluluk veriyor.
Ancak hayatın getirdiği sorumlulukları,özverili bir şekilde paylaşmak her zaman mümkün olmayabiliyor. Sevgi temelli ilişkilerde bu konuda uyumlu bir birliktelik söz konusu olurken, özünde sevgiden yoksun beraberliklerde bu bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bireyler böyle bir ilişki içinde kendini DEĞERSİZ hissediyor. Öylesine birlikteymiş gibi hissetmenin sonucunda ilişkide duygusal çatışmalar meydana geliyor. Böylece sorumluluk, sadece bir yükten ibaret hale geliyor.
Sorumsuzluk duygusu sanıldığı gibi sonradan gelişen bir durum olmuyor. Bebeklik dönemine beslenme, güvenlik ve sevgi ihtiyacı tam olarak karşılanmamış bireyler, yaşamlarının ilerleyen zamanlarında bağlanma korkusu yaşayarak almaları gereken sorumluluklardan kaçma eğilimde olabiliyor.
Yaşamın getirdiklerinin sorumluluğunu bir başkasına veya bir olaya atfetmeksizin üstlenebildiğimiz ölçüde gelişiyor ve dönüşebiliyoruz. Hepimizin olgunlaştıkça sorumluluk duygusu gelişiyor, davranışları farklılaşıyor.
Peki çözüm nedir?
Kendine değer ver;İlk yapılmamız gereken kendimize değer vermek ve tüm özelliklerimizi kabul ederek, olduğumuz şekilde kendimizi sevmek. Hayat yolculuğumuzda bizlere eşlik edecek, yakın ilişkide bulunacağımız kişilerle sevgi dolu bir ilişkinin temellerini bunu başardığımız ölçüde atabiliyor; sorumluluklarımızı sevgiyle yerine getirebiliyoruz.
İlişkini sevgi temelleri üzerine inşa et; Günümüzde ilişkiler mantık üzerine kurulmaya çalışılıyor. Bana göre ilişkide 2+2 = 4 etmiyor. İlişkilerimizi mantık üzerine götürme çabası aslında ilişkilerimizi baltalıyor. Duygular ilişkileri ayakta tutan temel etmendir. Bu duygulardan en çok ihtiyaç duyduğumuzsa sevgidir. Sevmek ve sevildiğini bilmek hataya tutunmayı kolaylaştırır.
Aklımızda kalması gereken nokta, sorumluluk sahibi olduğumuz ölçüde kendi tavır ve davranışlarımızın sonuçlarını kabul edebiliyor olduğumuzdur. Bunu bir angarya olarak algıladığımızda hayatı çekilmez hale getiriyoruz. Karşımızdaki insanında hayatını zindana çevirebiliyoruz. İlişkinizde böyle bir sorun yaşıyorsanız bunun çözüm yollarını arayın. İlişkilerde bireylerin ayrı ayrı terapötik destek almasının yanında aile ve ilişki terapistlerinden birlikte yardım almaları da ilişkilerini daha hızlı sağlıklı bir duruma getirmesini sağlayabiliyor. Okurlarımdan ricam, ilişkinizin sizin omuzlarınızda yükseldiğini fark etmeniz ve sorumluluğunu almanızdır. Unutmayın, hayatta her şey gibi ilişkilerimizin de bakıma ihtiyacı var.
SAYIN YAZAR İLİŞKİLERİ NASIL SICAK TUTALIM HERKES MENFAATİ OLANLA İLİŞ Kİ KURUYOR.KİMSE SORUMLULUK ALMİYOR.NASIL OLACAK.HAYATINIZI ZINDANA ÇEVİRİYOR GİDİYOR.BANA ZARA OLUYOR ANCAK SENİN İŞİN KARŞIYA GEÇİYOR.SAYGI DUYAN YOK.GÜVEN YOK. NASIL OLACAĞINI,GERÇEĞİN NE OLDUĞUNU İFADE ETMENİZ LAZIM. SADECE DOĞRULARA SAYGILAR SEVGİLER.HATAM VARSA ÖZÜR DİLERİM.