Daima yazıp-çizerken, yorumlarken Hassas konular da; bireyi olmaktan iftihar ettiğim, Kadirşinas milletimizin, kendi oluşturduğu “Milli Egemenlik kayıtsız şartsız milletimizindir” düsturuyla Devletine olan bağlılığı (bağlılığımız) ne kadar muhteşem bir duygu ve temeli ne kadar da sağlam bir olgu.
İşte bu söz konusu sağlam temelin var oluşunun bir kez daha milletçe devleti için kenetlenip ortaya çıkıp sahiplendiği günlerin son uygulamalı örneğidir 15 Temmuz 2016 tarihi…
Ve bugün 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünün 3 üncü yılının dolup 4 üncü yıla gireceği gündür bugün.
Tam üç yıl önce bu günün akşamında-karanlığında millet olarak yüreğimizin –canımızın derinden derine acıdığı yandığı günlerden birinin tekrarıydı. Milletimize karşı amansız olan Düşman güçlere karşı zamanı geldiğinde kullanılacak en önemli en modern ve en tehlikeli savaş aracı, savaş silahı; zırhlı tankların; millet olarak-halk olarak üzerimize yürüdüğü-yürütüldüğü-yürüttürüldüğü günün unutulması mümkün olmayacak olan tarihidir 15 Temmuz 2016.
Var olan en donanımlı savaş silahlarıyla DÜŞMAN yerine kendi insanımızın ÜZERİNE ACIMASIZCA ATEŞ AÇILDIĞI AÇTIRILDIĞI, TARANDIĞI, TARATTIRILDIĞI KAN KUSTUĞU, KUSTURULDUĞU gün var ya tamda 3 yıl önce bugündü. Bugün var ya bugün,F 16 Fantom uçaklarımızla kendi Halkının Oyu ile Seçip Seçtirdiği Milletvekillerimizi barındıran ve ülkemizin banisi Büyük Türk Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün KURANI KERİM OKUTTURARAK dualarla açılışını ve Başkanlığını yaptığı TBMM, Bizim ASKERİMİZ TARAFINDAN BOMBALANDI BOMBALATTIRILDI O UNUTULMAZ GÜNÜN ADIDIR 15 Temmuz 2016.
İçinden birisi olduğu kendi Halkını korumakla yükümlü kolluk kuvveti, “Bir Anne kadar şefkatli, bir hukuk adamı kadar hukukçu” olacak ve yine vatan haini bölücü teröristlere-anarşistlere karşı TÜRK Polisimizin çok özel timi olan Özel Harekâtın merkezinin tepesine düşmana atılacak bombaları atıp, attırıp görev başındayken hunharca katlettiği-şehit ettiği ve aileleri öksüz yetim bıraktığı günün adı ve tarihidir 15 Temmuz 2016.
Hür iradesine demokratik tahammüller gereği yerine getirerek; Kadirşinas Halkımızın kendi seçtiği teveccüh gösterdiği CUMHURBAŞKANININ bulunduğu otel, yine en amansız düşmanlar için hazırlayıp eğitilen BORDO BERELİLER tarafından REHİN ALINMAK ya da YOK EDİLMEK için baskın ve operasyon yaptırılması, çatışma çıkartılması hedeflenen de o gün adıdır 15 Temmuz 2016.
Tam tamına 3 yıl önce 15 Temmuz 2016 gününün gecesinden söz ediyorum bugün sizlere…
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİMİZİN ÜNİTER YAPISIN BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜĞÜ için yaşamım boyunca gayret ettim mücadele ettim ve ediyorum hala olduğu gibi. Allah izin verdikçe kanımın son zerresine kadarda mücadelem devam edecek inşallah. Sizlerle de paylaşıyorum paylaşacağımda sonuna kadar; Ara ara emperyalist güçlerin şu veya bu biçimde aramıza kışkırtıları koysa da.dirliğimiz,düzenimiz bozmaya kalkışsa da; MİLLET BİZİM, HALK BİZİM, DEVLET BİZİM ÜLKE BİZİM, ASKER BİZİM VE POLİS BİZİM önce bunun ziyadesiyle bilincinde olalım.Tabi ki; kışkırtılara karşı uyanık olmayı da ihmal etmeyelim.
15 Temmuz 2016 da oynayanları oynatanları tarih yasa affetmeyeceği ve affetmediği gibi bizlerde af etmeyelim. Bunu yapanlara karşı; dini dostluk ve kardeşlik gibi gerekçelerle zaafa düşüpte sakın ola sakın ha AFERİN gibi deyip payeleştirmeyelim.
Hani şimdiki gençlerimize HARİÇTEN GAZEL ya da TERANE gibi gelen: o 12 Eylül 1980 in öncesini ve sonrasında ki olumsuz getirinin acısını fazlaca pahalıya ödemiş bir insan olarak; yıllar yılı içinde bulunduğumuz PSİKOLOJİK sorunlardan bu yaşlara gelmiş bir insan olarak aradan geçen 40 yıla yakı bir zamana rağmen halen arınmamışken; 15 Temmuz 2016 tarihini herkes gibi bende çok üzüntüyle ve gözyaşları arasında yaşadım. Kendi oluşturduğu devletine son derece sadık milletimiz düşmana karşı kullanılacak tankla tüfekle makineliyle uçakla bombayla şehit edildi yaralandı vuruldu. Bunun izahı mümkün mü? Bu sebeple affı hatırlamayalım ve 15 Temmuz 2016 gecesini 3 yılda dolsa 4 üncü yıla girse de unutmayalım.
Yine unutmayıp, ATAMIZIN ÖLÜMSÜZ ŞU SÖZLERİNİ kendimize ŞİAR Edinelim. “Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.”
Ve son olarak 15 Temmuz 2016 gecesi Vatanına ülkesine yurduna sahip çıkan Hürriyet –Özgürlük ve Demokrasi diyen-Kenetlenen; Değerlerinin kıymetini bilen Türkiye Cumhuriyetinin Bölünmez Bütünlüğüne İstiklal Mücadelesi-Çanakkale muharebesinde ki Devlet-Millet değeriyle Bütünlük adına sahiplenen kahraman milletimizi ayrımsız kalben kucaklıyorum.