Seyhan Belediye Başkanı CHP’li Akif Kemal AKAY, demokrasi havarisi geçinen bir çok partili meslektaşlarının susmasına karşın, önceki gün önemli bir cesaret örneği göstererek; görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı,Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan ve Martin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’le ilgili görüşünü beyan ettiği twitter daki sözleri siyasi kulislerde önemle dikkat çekti.
SEYHAN BELEDİYE BAŞKANI AKAY İLE İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BLEDİYE BAŞKANI İMAMOĞLU’NU BULUŞTURAN ORTAK GÖRÜŞ
CHP’li Başkan Akif Kemal AKAY Twitter hesabından önceki gün yaptığı kısa paylaşımında şu sözler yer aldı; “Milli iradenin göstergesi olan seçimler ile göreve gelen Belediye Başkanlarının görevden alınması, çağımızın en önemli değeri olan demokrasi ile bağdaşmaz”
EKREM İMAMOĞLU’NUN SÖZLERİ
Bilindiği üzere İçişleri Bakanlığınca Van, Diyarbakır ve Mardin Belediye Başkanlarının görevden alınanma kararının ardından Istanbul Büyükşehir Belediyesinin CHP’li Başkanı Ekrem İMAMOĞLU’da “31 Mart Yerel Seçimlerinde milletin oylarıyla seçilmiş Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevlerinden alınarak yerlerine kayyum atanması demokrasiyle ve demokratik teamüllerle izah edilemez. Milletin iradesini yok saymak kabul edilemez.” Diyerek Twitter hesabından paylaşım gerçekleştirmişti.
İÇİŞLERİ BAKAN SOYLU:
“TERÖRE MÜSAMAHA GÖSTERMEMIZI BEKLEYENLER YANILIRLAR”
Bu arada dün düzenlenen Göç değerlendirme toplantısına katılım sırasında Belediye Başkanlarının görevlerinden alınmalarına dair bir açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU bakın konuyla ilgili hangi sözleri sarf ediyor;
"Devlet işliyor, hukuk işliyor, demokrasi işliyor ve süreç işliyor. Terörle, demokrasi arasında bir meşru kanal açmaya çalışanlar sorumsuzluk işlemektedirler. Elbette ki hukukun ve demokrasinin en temel görevi, milletin vermiş olduğu temiz oyları, teröre istismar ettirmemektir. Devlet olarak temel görevimiz budur. Bu görevden yoksun kaldığımız andan itibaren, altını çizerek söylemek isterim ki ne demokrasi ne devlet ne hukuk ne de kurallardan bahsetmek mümkün değildir. Türkiye belediyeler üzerinden özellikle terörün merkezi haline getirilmeye çalışıldı. Buna kurallar, anayasa, belediye kanunları, süreç bir cevap verdi. ‘Bir daha bunu tekrarlamayın’ dedi. Fakat hem demokrasiye hem hukuka halel getirmek isteyenler, kelimenin tam anlamıyla devlete kafa tutmaktadırlar, demokrasiyi istismar etmektedirler, milletin temiz oylarına leke sürdürmektedirler. Bunu başka yorumlamak hem yaşadıklarımıza kör, sağır olmak demektir hem de dünyada yaşananlara sağır olmak demektir.
“HUKUK VE ANAYASANIN SESSIZ KALMASI BEKLEMEK YANLIŞ OLUR”
Sandık ve seçilmişlik, demokrasinin en temel ilkesidir; ama Avrupa'nın hiçbir ülkesinde, dünyanın demokratik gelişmiş hiçbir ülkesinde, bu güne kadar gördüğümüz gibi, bunu eleştirenler de bal gibi biliyorlar ki, son 2 yılda İspanya’da, Belçika’da başka ülkelerde yaşananlara Avrupa’daki ve batıdaki ülkelerin terörle ilişkileri olduğu için sessiz kalmaları, esas itibarıyla, burada bu meseleleri Türkiye gündemine taşımak isteyenlere cevap olur diye sanıyorum. Ama, her şeyi istedikleri gibi yorumlamaya çalışanlar buna devam edeceklerdir. Bizim teröre müsamaha göstermemizi bekleyenler yanılırlar. Terörü ve terörizmi, özellikle halkın helal oylarıyla belediyelerde merkez haline getirmeye çalışanlara da devletin, kuralların, hukukun ve anayasanın sessiz kalmasını beklemek de son derede yanlıştır."