Rahmana hamdolsun ki, dile kolay, yarım asır’a yakındır; Habercilik mesleğinin içerisinde, gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışı olmak üzere aktif olarak görev yapıyorum. Habercilik anlamında taşra muhabirliğinden köşe yazarlığına kadar adım adıma her kademesinde alası ile görev yaptım. Ekmeğimiz aşımız olan Habercilik mesleğimizde bizlere en önemli desteği vererek mesleki olarak yerel yaygın ulusal ve uluslar arası ödül alma başarımıza; bu etkin ve etkili günlere gelmemize en önemli emeği olan işverenimiz okurumuzdur anlayışından yola çıkarak; siz seçkin saygıdeğer okurlarımıza öncelikle teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bugün özel bir gün.
Bugün 10 Ocak aktif görev yapan biz çalışan Gazetecilerin-Habercilerin Bayramı. Onurlandırılmamız adına büyük bir keyif büyük bir kıvanç.
Bireyi olmaktan şeref duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin Kurucusu ve Önderi Büyük Türk Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün “Basın Milletin Müşterek sesidir “ diye bize yol gösteren o güzel vecizinin ardından, “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır” sözüyle de bizleri görevlerimizde ziyadesiyle onurlandırdığı gibi önemle de değerler manzumesi adına görevlendirilmemizde üstümüze düşen sorumluğu ne kadar güzel ifade etmiş değil mi.
GÜNAYDIN Adana’nın Siz Saygıdeğer Okurlarıyla ve YANKI köşemin müdavimleriyle büyük bir onurla paylaşmak isterim ki;
“Yeniden dünyaya gelsem yine haberci olurum yine gazetecilik yapmak isterim çünkü mesleğime aşık bir avuç idealist isimden biriyim. Bu nedenle 10 Ocak Biz Çalışan Gazeteciler Günümüz Kutlu Olsun.”
TEŞEKKÜR ETMENİN EHEMMİYETİ MUTLAK ÖĞRENİLMELİ ÖĞRETİLMELİ
Dedim ya bugün 10 Ocak Biz Çalışan Gazetecilerin Bayramı. İşte günümüze özel bir hassasiyetle de bir göndermem olacak. Belki şimdiye kadar bir çok kez yapmama rağmen bir kez daha ekmeğimiz aşımız olan Siz Saygıdeğer Okurlarımızın Hoşgörüsüne sığınarak Teşekkür Etmeyi öğrenemeyenler bir çift sözümüz olacak.
Oldum olası vefadan arınmış günü birlik BEN merkezli yaşayan insanlardan hoşnut olmadım. Bunun adı siyaset olsun bürokrasi olsun daha başka alanlarda hiç fark etmez.
Vefa, değer kıymet bilinmeli.
Şımarıklık, kandırıkçılık ve samimiyetsizlik doğru bir ilke anlayış düstur değil.
Makamlar mevkiler apoletler kimseye kalıcı değil. Kalıcı olan bıraktığınız gönüllerdeki toplumumuzda ki İZ’lerdir
İçinde bulunduğumuz 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimiyle ilgili Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın sıkça kullandığı “MAKAMDAN GÜÇ ALANLAR DEĞİL, MAKAMA GÜÇ VERENLER OLMALIYIZ “ ın doğruluğunu çok önemsiyorum.
İşte bu örnekten yola çıkarak, DÜN dündür BUGÜN bugündürü benimsemek HADSİZLİK buna alkış tutmayı da İŞGÜZARLIK olarak yorumluyorum.
Yaptığın ve yapacağın işlerde Allah razı olsun, sağol, varol özetle teşekkür ederimin kısaltılmışı üç harf TŞK’yı yapamıyorsa, bilmiyorsa öğrenmeli. Onun içinde sıkça yazıyorum ve söylüyorum iki ALKIŞ, ŞAK-ŞAK SEN HARİKASIN bu İŞİ BAŞARIRSIN deyip olduğun yerde kısır döngüde kalırsan yada ETTEN Duvarı aşamazsan;
ATI alan Üsküdar’a misalini yaşarsın o zamanda ATTAN düşmüş olursun. Hepsi hepsi ÜÇ harf TŞK ve hey Türk Titre ve kendine gel misali şöyle bir silkelenmek gerek. Bunu yapmayanlara da sözüm HADİ ORDAN olacak Siz mi?