Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın “Kendi sınırlarımız içerisindeki vatandaşlarımız kadar sınırlarımızın ötesinde ki dostlarımızın ve kardeşlerimizin haklarını, hukuklarını ve onurlarını korumak görevimizdir”şeklinde ki konuşmasında “Türk milletinin bölüşmenin bereketine, dayanışmanın gücüne inanan bir millet olduğuna” dair vurgusu önemle dikkat çekerken, Arasında memleketimiz Adana’mızın ismininde zikredildiği ve hatta yıllar öncesine dair yer aldığı Suriye ile ilgili bir diplomatik mutabakata da değinen Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN’ın şu sözlere lütfen dikkat buyurarak okuyun lütfen;
“KARDEŞLERİMİZİ BOMBALAR ARASINDA BIRAKAMAYIZ”
“Burada huzur ve güven içinde yaşarken yanı başımızdaki kardeşlerimizi zalimlerin insafına, bombalarına, varil bombalarına bırakamayız. Bunu kimi zaman göstere göstere yaparız ama kimi zaman da sessizce yaparız. Mutlaka elimizden gelen gayreti ortaya koyarız ve bir gece ansınızın gider gereğini yaparız. Coğrafyamızda hiçbir tarihî ve insani ilişkileri olmayanlar 12 bin kilometreden gelip Suriye'de cirit atarken biz elimiz kolumuz bağlı mı duracağız? Türkiye'yi buradan uzak tutmak isteyenlerin derdi Suriye halkını özgürlüğe kavuşturmak değil tam tersine bataklığı derinleştirmektir. Diyorlar ki Türkiye'nin Suriye'de ne işi var. Onlara ne diyeceksiniz biliyor musunuz, 1998 yılında Baba Esed'le o zaman Türkiye bir Adana Mutabakatı Anlaşması imzalandı. Ve bu anlaşma hâlâ hükmü icra edilmesi gerekli olan bir anlaşmadır, anlaşma metninin içinde bunlar vardır."
“ADANA MUTABAKATI 2010 YILINDA YENİLENDİ”
Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN Adana Mutabakatı Anlaşması’nın 2010'da yenilendiğini ve aynı kararlılıkla şu anda da hükmünü icra ettiğine değindiği konuşmasında, “Sorsanız hepsi de bunların DEAŞ'la mücadele için Suriye'de. DEAŞ'a ne yaptılar bilmiyoruz ama 1 milyona yakın Suriyeli kardeşimizin ölümüne ya göz yumdular ya da doğrudan ortak oldular. DEAŞ'la mücadelede somut başarıları olan tek ülke Türkiye'dir. Mesela son 2 yılda yaklaşık 8 bin DEAŞ mensubunu gözaltına aldık, bunlardan 2 bin 300'den fazlasını tutukladık. Suriye krizi başladığından bu yana sınır dışı ettiğimiz DEAŞ'lı sayısı 7 binin üzerindedir. Sadece El Bab'da 3 bin DEAŞ'lıyı etkisiz hâle getirdik. Denizlerde veya topraklarımız içinde çeşitli ülkelerden 1 milyona yakın kaçak göçmeni yakaladık, bunlardan 240 binini ülkelerine gönderdik.”
“4 MİLYON DOLAYINDA SURİYELİ SIĞINMACIYA EV SAHİPLİĞİ YAPIYORUZ”
Türkiye'nin 4 milyona yakın çoğu Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaptığını, buna karşılık Avrupa Birliği’nin birkaç yüz bin sığınmacıyı dahi koyacak yer bulamadığına da değinen Cumhurbaşkanımız “medeniyetin, tarihin ve kültürün kendilerine gösterdiği şekilde hem Türkiye'nin hakkını, hukukunu koruyacaklarını hem de dost ve kardeşlerine sahip çıkmayı sürdüreceklerini” bir kez daha yineleyen Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN;
“300 BİNE YAKIN SURİYELİ MÜLTECİ ÜLKESİNE GERİ DÖNDÜ”
Türkiye’nin Suriye'de güvenli hâle getirdiği yerlerin çoğalmasıyla, vatandaşların üzerindeki yükün de hafifleyeceğini belirterek 300 bine yakın Suriyeli mültecinin ülkesine geri döndüğünü, Münbiç ve Tel Rıfat ile Fırat'ın doğusundaki yerler teröristlerden arındırdığında milyonlara varan sayıda Suriyelinin kendi evlerine dönme imkanı bulacaklarını bildirdi.
Siyaset ve diplomasiyi sonuna kadar kullanarak sorunun çözümünü aradıklarını da ifade eden Cumhurbaşkanımız “Tüm bu meselelerin çözümünde çok ciddi bir mesafe kat ettik. Bir yandan Ruslar ve İranlılar diğer taraftan Amerikalılarla, tabii en başta Suriye'nin kendi halkıyla iş birliği içinde bölgemizi bu büyük felaketten kurtarmakta kararlıyız" diye konuştu.
“ İDLİBLİ’LERİN KENDİ TOPRAKLARINDA KALMASINI SAĞLADIK”
İdlib meselesini de çözüm yoluna koyduklarını da dillendiren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, Rusya ile ortaklaşa İdlib’e müdahale ederek, yüz binlerce İdlibli’nin kendi topraklarında kalmasını sağladıklarını ve Türkiye’nin gerektiğinde askerî yöntemlerden kaçınmayacağını Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtları ile gösterildiğini söyledi.
“FIRAT’IN DOĞUSU İÇİN ASKERİ HAZIRLIKLAR BÜYÜK ÖLÇÜDE TAMAMLANDI”
Münbiç ve Fırat'ın doğusu için gerektiği durumda kullanmak üzere askerî hazırlıkların büyük ölçüde tamamlandığına de konuşmasında yer veren Cumhurbaşkanımız hâlen süren siyasi ve diplomatik süreçlerin neticelerini beklediklerini ve Rusya ziyaretinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmeleri hatırlatarak “Amerika ile diplomasi devam ediyor, koalisyon güçleriyle devam ediyor. Bunları yakın takipte devam ettireceğiz. Oldu oldu, olmadı bir gece ansızın oralardayız. Bunun için bize bedel ödetme tehdidi yapanlara 'Biz bu bedeli öderiz ama istiklalimizden ve istikbalimizden asla taviz vermeyiz' diyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
………
Yaşar KARA-YANKI’da GÜNAYDIN Adana Gazetesi Okurları için Önemle ve Dikkatle Kaleme Aldı;
*** “Karate KIVANÇ Denizlili Spor Severlerin Kendisini Hayran Bıraktı
****”Ünlü Milli Karatecimiz Handan ORMAN yeniden aramıza dönüyor…
Ve “Gözbebeğimiz TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİMİZ’den Son Sıcak Gelişmeler…”
YARIN VE YARIN’DAN SONRA GAZETEMİZDE