GÜNAYDIN Adana Gazetemizin YANKI Köşesinde dün Türk Siyasetinin Politikasının ve bölgemiz siyasetinin muhteşem donanımlı unutulmaz değeri Eski İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı ve Gümrük ve Tekel Eski Bakanı, Eski Valilerimizden ve Emniyet Müdürlerinden Merhum Ahmet TOPALOĞLU’ nun da içinde yer aldığı 57 yıllık bir ANI’yı dile getirmiştim geçmişten geleceği ders öğretisiyle.
Bugün yine, Merhum TOPALOĞLU’ nun AHTE-VEFA içerikli çok önemli bir DOSTLUK Anlayışını, GÜNAYDIN Adana Gazetemizin Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü kardeşim tecrübeli değer Haydar ŞENGÜL’ ün aynı noktada buluştuğu DOSTLUK Kıymetini sizlerle paylaşacağım.
Biri Allah ömürler versin daha henüz 50 yaş aşamasında ki mücadeleci bir gazete yöneticisi, diğeri ise yazdığım gibi bölgemizin yetiştirdiği bir efsane olan ve ardından dualar gönderdiğimiz Ahmet TOPALOĞLU’nun yaşadığı SEVGİ-ÖZLEM ve VEFA dolu GÖZYAŞI.
Nasıl mı?
BİRİ 38 YIL DİĞERİ 10 GÜN ÖNCE
Biri yaklaşık 10 gün önce bizatihi yaşadığım gerçek, bir diğeri ise 64 yıl önce başlayan ve 38 yıl önce sona eren bir dostluğunu gelişimi daha doğru ifadeyle hikâyesiydi.
Gazeteye geldim tam karşı masamda ki mesai arkadaşım Haydar’ın yemyeşil gözleri kıpkırmızı hemen “Hayrola Haydar?” önce derin bir sessizlik, neredeyse 20 yıldır tanırım bilirim biraz içe kapanıktır kendi içerisinde yaşar önceleri yaşadığı gelişmeyi, sonra bir daha dürttüm” Haydar hayrola?” hani derler ya “bir sordum bin ah işittim” misali cevap geldi anlattı, anlattı ve anlattı… Özet “çok sevdiğim komşum dostum büyüğüm ağabeyim Mahmut IŞIK bir kaza sonucu Adana Şehir Hastanesinde ve Komada ve zaten kötü hastalığın pençesindeydi.Senin anlayacağın gece hastanedeydik. Durumu vahim. Yaşar abi asıl kırıldığım taraf nedir biliyormusun vefasız duygusuz kadir kıymet bilmez dost görünen bazılarının O nu orada yalnız tek başına bırakmalarıydı. Zira bazı dostlarını ben kendim aramıştım ama nafile ki; ne gelen oldu nede arayan bir daha!”
Çok biliyoruz ya “Takılma Haydar çıkmadık candan ümit kesilmez…”
Baktım ki Haydar’ın ikna olacağı filan yok bayağı bir hisli-duygulu o güzel gözleri kan çanağı. Kendimizce teskin etmeye çalıştık… İçim içim “vay be demek ki iz bırakan gerçek dostun yeri bir başka oluyor bir kez daha şahit olduk” dedim.
TOPALOĞLU,BAŞVEKİL ADNAN MENDERES’İN HUZURUNDA VE ORHAN BEYDEN ALINAN YOL PARASI
Dedik ya Merhum TOPALOĞLU, hemen aklıma sevdiğim kıymetkar dostlardan Remzi ATASEVER’in temelini bilip üst yapılanmasını tamamlayamadığım ve sonradan anlattığı yaşanmış bir hadise ile öğrendiğim anı geldi.
Tarih 1954 tam 64 yıl önce İstanbul Emniyeti Müdür Yardımcısı Kadirlili hemşerimiz daha sonraki yılların Bakanlık yapmış ünlü ismi Ahmet TOPALOĞLU’na telefonla bir talimat gelir “Yarın Ankara’da olacaksınız Sayın Başvekilimiz (Başbakanımız) Adnan MENDERES sizi makamında bekliyor.” Devlisi gün Ahmet Bey Başkentte ve Menderes’in huzurunda özet geçiyorum, Başbakan “Takdir ettiğim biri isimsiniz Ahmet Bey sizi Seyhan Milletvekili olarak görmek istiyorum, çalışma arkadaşım olarak görmek istiyorum derhal gidin seçim çalışmalarına başlayın(Bu arada 1954 Milletvekilliği seçimi var).Unutmadan İstanbul Emniyetiyle olan ilişkini de kes ondan sonra memleketine git” der. Ve bir gün sonra Ahmet TOPALOĞLU İstanbul Emniyet Müdürlüğünde ki makamında ve tıpkı Haydar ŞENGÜL ile benim gibi karşı karşıya oturduğu mesai arkadaşı Emniyet Müdür Yardımcısı Orhan Bey ile oturuyor. Ahmet Bey çok düşünceli, Orhan Bey sorar ”Ahmet Bey hayırdır sen dün Başvekil Menderes ile görüşmeyecekmiydin sonuç olumsuz mu?”, Ahmet TOPALOĞLU “Hayır hayır çok olumlu Adana’ya gitmemi ve seçim çalışmalarına başlamamı söyledi. Ancak Adana’ya gidecek yol param yok. Uygunsan bana 15 lira yol parası verebilirmisin gerisini orada bir biçimde hallederim.” Ve Orhan Bey arkadaşına yol parasını takdim eder, Güzel bir dostluk örneği. İşin en önemli yanlarından biride Her iki isim ayrı ayrı partilerden gün gelir TBMM’de aynı çatı altında görev yaparlar.
HAYDARIN MAHMUT AĞABEYİNİN ARDINDA Kİ GÖZYAŞI VE VEFASIZ DOSTLARA TEPKİSİ
Şimdi gelelim Bizim Haydar ŞENGÜL’e; unutmuşum aradan 10 gün kadar zaman geçmiş yani bu yazıyı kaleme alacağım sırada denk geldi Allah var unutmadım ama soramamıştım da “kazaen ÖLDÜ filan derde üzerim arkadaşımı” diye. Baktım Haydar masada yine yemyeşil gözler dolu “Haydar yine hüzünlüsün ne var? Yoksa DSİ’den emekli Elazığ Madenli dost Mahmut IŞIK Beye bir şey oldu deme sakın” dedim. Haydar aynı masumluluk ve birazında ötesinde dopdolu gözlerle “Abi kaybettik Mahmut Abiyi ve hatta önceki gün son duasını mevlüdünü yaptık nurlar içinde yatsın.” Bizim haydar çok mütesir çok üzgün
VE TOPALOĞLU’NUN ORHAN EYÜPOĞLU’NUN ARDINDA Kİ GÖZYAŞI VE DUYARLILIĞI
Dostun arkasından gözü yaşlı ve dilinde vefa adına dua var, ama kızgında vefasız dostlara; onu yalnız bıraktığı ve en çok ihtiyaç duydukları zaman yanında olmadıkları için.
Yazımızı finalliyoruz. Tarihleri 1980 yılının 30 kasımını gösteriyor mekân Tufanbeyli.Eski Bakan Tufanbeyli de eski dostlarla sohbette ve hatta sohbete o günün Tufanbeyli Kaymakamıda var. Çay sohbeti sıra sırası Radyo o zamanlar revaçta ve haber saati “Eski Başbakan Yardımcılarından Orhan EYÜPOĞLU Hakkın Rahmetine kavuştu” haberi alır almaz Ahmet TOPALOĞLU’nun gözünden iki damla yaş akar ve derki “Arkadaşlar Kayseri üstü derhal Ankara’ya cenazeye gitmeliyim. İşte BU arkadaşım bana 15 lira yol paramı vermiş çokta kadirşinas biriydi” der. Ve Cenazeye iştirak eder. İşte size iki gerçek dostun kesiştiği Ahte vefayı dillendirdim.Yazıya konu olan merhumları rahmet ve dua ile anarken, GERÇEK DOSTLARLA buluşmanız temennisiyle iyi tatiller.