“Ülke ve Millet olarak bugüne kadar karşılaştığımız her sıkıntının, uğradığımız her saldırının
üstesinden birliğimize, beraberliğimize , kardeşliğimize daha sıkı sarılarak geldik” diyen
Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN’ DAN Milletçe Beklediğimiz teskin edici rahatlatıcı ve güç veren
Açıklama geldi:
“İNŞALLAH BU KORONAVİRÜS TEHDİDİNİ DE AYNI ŞEKİLDE YENECEĞİZ.”
Cumhurbaşkanımız “Hasta ve yaşlılarımıza VİRÜS bulaşmasını önlemenin tek yolu ise
kendimize gönüllü karantina uygulamak, yani mecbur kalmadıkça dışarıya çıkmamaktır.”
Biçimde açıklamasını gerçekleştirirken bilhassa da: Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN’ın Şu önemli
Vurgusu Milletçe devletimizin bize verdiği önemi bir kez daha ortaya çıkmasını sağladı: “Her
vatandaşımızın canı bizim için aynı derecede değerlidir, bunun için “Evde kal TÜRKİYE
diyoruz…”
Bir haftadır evlerdeyiz malum virüse tedbir amaçlı. Milletçe: Devlet-Millet anlayışı çerçevesinde
Devleti Aliden resmi bir açıklama bekledik ne durumdayız nereye gidiyorun bu böyle ne kadar sürecek
babından. Nihayet; önceki gün Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, milletimizin
karşısına geçerek beklediğimiz umut duyduğumuz rahatlatan açıklamasının ilkini gerçekleştirdi.
Bu açıklama:Belki tam arzulandığı gibi olmasa da Dirlik-Birlik-Bütünlük vurgusu ağırlıklı ve malum
kapanmanın önemine değinen gerekenler, pek tabi Korona virüsü ile ilgili çalışmalarla ilgili
bilgilendirmeler nispi oranda milletçe kaynayan yüreklerimize adeta soğuk serpilmesine vesile oldu. Bu
da Devletimiz için biz vatandaşımızın öneminin ne kadar olduğu ve sağlık birimlerinin gece
gündüz çalışmaları pek tabi sosyal devlet anlayışına yönelik rahatlatmalara yönelikti.
Devlet Babaya bu konuda şükranlarımız ifade ederken: Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
ERDOĞAN’ın Milletimize verdiği mesajı öneme binaen sizlerle YANKI vasıtasıyla aktarıyoruz:
CUMHURBAŞKANIMIZIN MİİLLETİMİZE MESAJI
Türkiye olarak çevremizdeki ülkeler başta olmak üzere, tüm dünyayla birlikte, yakın tarihte eşine az
rastlanan bir tehditle karşı karşıyayız.
Bu tehdit, bulaşıcı bir hastalıktır.
İlk defa Çin’de başlayan ve yeni Koronavirüs salgını olarak bilinen Kovid-19 hastalığı, neredeyse tüm
dünyayı etkisi altına almıştır.
Türkiye, hastalığın ilk ortaya çıktığı günden beri gelişmeleri yakından takip eden, tedbirleri vakitlice alan
ender ülkelerden biridir.
Sağlık Bakanlığımız Ocak ayı başında, yani henüz Çin’de bile ilk ölüm vakası yaşanmamışken bünyesinde
kriz merkezini kurmuş, hemen arkasından da Bilim Kurulu’nu oluşturmuştur.
Ülkemizde Kovid-19’la ilgili fiili tedbirler 20 Ocak’tan itibaren alınmaya başlanmıştır.
Şubat’ın ilk günü, Çin’in Vuhan şehrindeki vatandaşlarımız ülkemize getirilerek karantina altına alınmış,
hamdolsun 14 günün sonunda hepsi de sağlıklı olarak evlerine gitmiştir.
Hastalığın ilk çıkış yeri olan Çin’den başlayarak, hastalığın salgın düzeyine ulaştığı ülkelerle uçak seferleri
hemen durdurulmuş, kara sınırlarımız kontrol altına alınmış, gerektiğinde kapatılmıştır.
Yurt dışından gelen vatandaşlarımızın tamamı ülkemize girişte sağlık kontrolünden geçirilmiş, durumu
şüpheli görülenler karantinaya alınmıştır.
Ülkemizdeki ilk Kovid-19 hastası vatandaşımız 10 Mart’ta tespit edilmiştir.
Bunu izleyen günlerde okulların tatil edilmesi, yurt dışı görevlerin ertelenmesi, insanların toplu olarak
bulunduğu mekânların faaliyetlerine ara verilmesi, etkinliklerin ertelenmesi gibi çok sayıda tedbiri seri bir
şekilde hayata geçirdik.
İlk tespitten bir hafta sonra hasta sayımız 47’ye ulaştı ve ilk can kaybımızı 18 Mart’ta verdik.
18 Mart tarihindeki kapsamlı değerlendirme toplantımızın ardından, yaklaşık 100 milyar liralık bir ekonomik
destek programını milletimizle paylaştık.
Bu çerçevede Meclisimiz gereken düzenlemeleri yaptı.
Böylece, ilave kaynak aktarmak suretiyle İşsizlik Fonunu güçlendirerek çalışanlarımızın, Kredi Garanti
Fonu’nu güçlendirerek esnaf ve sanatkârımızın yanında olduğumuzu gösterdik.
Ayrıca, en düşük emekli maaşını bin 500 liraya çıkartırken, Ramazan Bayramı ikramiyesinin ödenme tarihini
de Nisan başına aldık.
İstihdamı korumak amacıyla kısa çalışma ödeneğinin şartlarını kolaylaştıran, telafi çalışma süresini azaltan,
sosyal yardımları artıran düzenlemeyi de hayata geçirdik.
Hem hastalıkla mücadele hem de bunun ekonomik sonuçlarının telafisiyle ilgili ihtiyaç duyulan ilave tedbirleri
peyderpey ilan ettik.
Önümüzdeki süreçte de bu konuda gereken adımları atmayı sürdüreceğiz.
Bugün itibariyle dünya çapında Kovid-19 hastası sayısı 426 bine, ölü sayısı da 19 bine ulaşmıştır.
Ülkemizde ise 53 bin vatandaşımızı evlerinde izlemeye, 8 bin 554 vakayı ise hastanelerde takibe aldık.
Bunlardan 797 kişi tamamen iyileşip taburcu olurken, 4 bin 603 kişiden numune alınarak ileri tetkik yapıldı.
Kovid-19 teşhisi konan bin 872 kişinin tedavisine devam ediliyor.
Tedavi altındaki hastalarımızdan 44’ünü ise maalesef kaybettik.
Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.
Malum olduğu üzere, bu virüs daha çok kronik hastalığı olanlar ile yaşlılarda ölümcül sonuçlara yol açıyor.
Hasta ve yaşlılarımıza virüs bulaşmasını önlemenin tek yolu ise kendimize gönüllü karantina uygulamak,
yani mecbur kalmadıkça evden dışarıya çıkmamaktır.
Nitekim vefat eden hastalarımızın tamamında da, Kovid-19 yanında ilave rahatsızlıklar söz konusuydu.
Özellikle yaşlılarımızın, hem kendilerinin hem de diğer insanların sağlıkları için, bu süreçte kesinlikle ve
kesinlikle dışarıya çıkmadan, hayatlarını evlerinde sürdürmeleri şarttır.
Yaşlı büyüklerimizle ilgili hassasiyetimizin sebebi, onların diğerlerine hastalık bulaştırıyor olması değil, onlara
hastalık bulaşmasının önüne geçmektir.
BUNUN İÇİN, BAŞIMIZIN TACI OLAN YAŞLILARIMIZI, SEVGİYLE, SAYGIYLA, İHTİMAMLA
KORUMALIYIZ.BÜYÜKLERİMİZİ İNCİTECEK EN KÜÇÜK BİR SAYGISIZLIĞI DAHİ KABUL EDEMEYİZ.
Sağlık hizmetlerinin kapasitesi ve kalitesi konusunda hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Türkiye bu sürece, son 17 yılda, dünyanın en güçlü ve yaygın genel sağlık sigortasını hayata geçirmiş,
dünyanın en modern hastanelerini inşa etmiş, 1 milyonu aşkın sağlık personeliyle en yüksek standartlarda
hizmet kalitesine ulaşmış ülkesi olarak girmiştir.
Bugün ülkemiz, sağlık bakanlığı, üniversiteler ve özel sektördeki 165 bin doktoru, 205 bini hemşire olmak
üzere 490 bin diğer sınıflardaki sağlık personeli ve 360 bin destek personeli ile dev bir sağlık ordusuna
sahiptir.
İlave 32 bin sağlık personeli alımıyla ilgili çalışmaları da başlattık.
Ayrıca, gelişmiş üretim gücümüzle, sağlık sektörünün ihtiyaç duyduğu pek çok malzemede kendi kendimize
yeterliyiz.
Geçmişte bu tür kriz dönemlerinde dünyadan yardım isteyen bir ülke durumundaydık.
Bugün ise, dünyanın 69 ülkesi Türkiye’den yardım talep etmiş, bunların 17’sine de imkânlar nispetinde
gereken malzemeler gönderilmiştir.
Dostlarımızı bu sıkıntılı günlerinde yalnız bırakmamak için elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.
Her türlü senaryoya karşı hazırlığımız vardır.
İYİ BİR İZOLASYONLA HASTALIĞIN YAYILMA HIZINI İKİ, ÜÇ HAFTA İÇİNDE KIRARAK BU
SÜREÇTEN OLABİLDİĞİNCE EN KISA SÜREDE VE OLABİLECEK EN AZ HASARLA MUTLAKA
ÇIKACAĞIZ.
Aksi takdirde, çevremizde pek çok örneğini gördüğümüz şekilde, daha ağır sonuçlarla ve buna bağlı olarak
daha ağır tedbirlerle karşılaşmamız kaçınılmazdır.
Devlet olarak tüm kurumlarımızla üzerimize düşenleri yaparken, vatandaşlarımızdan da destek ve anlayış
bekliyoruz.
Sağlık, güvenlik ve sosyal yardım kurumlarımız başta olmak üzere, bu hastalığın yayılmasını önleyecek tüm
birimlerimiz, tam bir seferberlik anlayışıyla çalışmalarını sürdürüyor.
Belediyelerimizin, gıda ve temizlik malzemeleri tedarik zincirinde çalışanlarımızın, ekonomiyi ayakta tutmak
için üretimde ve hizmet sektöründe faaliyetlerine devam eden kuruluşlarımızın gayretlerini de takdirle takip
ediyoruz.
Vatandaşlarımızdan tek ricamız, önümüzdeki kritik günlerde hastalığın yayılma zincirini kırmak için, Sağlık
Bakanlığımızdan, İçişleri Bakanlığımızdan ve diğer ilgili kurumlarımızdan gelen ikazlara harfiyen uymalarıdır.
Böylece, hep birlikte mümkün olan en kısa sürede normal hayatımıza dönme imkânına kavuşabiliriz.
Önce insan diyen bir yönetim anlayışıyla hareket ettiğimiz için her vatandaşımızın canı bizim için aynı
derecede değerlidir, bunun için ‘Evde kal Türkiye’ diyoruz.
Bunun için sosyal mesafeye dikkat edilmesini, yani diğer insanlarla aramızda hastalık bulaşmasına imkân
tanımayacak mesafe bırakılmasına özen gösterilmesini istiyoruz.
Bunun için temizliğe önem verilmesini, özellikle dış temasların ardından ellerimizin mutlaka yıkanmasını,
kolonyayla dezenfekte edilmesini tavsiye ediyoruz.
Bunun için yaşlılarımıza ayrı bir ihtimam gösteriyoruz.
BUNUN İÇİN VATANDAŞLARIMIZDAN DESTEK, SABIR VE ANLAYIŞ BEKLİYORUZ.
Ülke ve millet olarak bugüne kadar karşılaştığımız her sıkıntının, uğradığımız her saldırının üstesinden
birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize daha sıkı sarılarak geldik.
İnşallah bu Koronavirüs tehdidini de aynı şekilde yeneceğiz.
Velev ki gözle görülmeyen bir virüs olsun; hiçbir düşman milletimizin birliğinden, beraberliğinden, gücünden,
dirayetinden daha üstün değildir.
Bugünler, Habillerle Kabillerin ayrıştığı, hasbilerle hesabilerin kendini belli ettiği, bencillerle diğer gamların
arasındaki farkın ortaya çıktığı günlerdir.
Biz tüm bu hasletlerin hayırlı olanını tercih edeceği konusunda milletimize güveniyoruz.
Her meselemizde olduğu gibi, Rabbimizin yardımının bu sıkıntımızda da yanımızda olacağından şüphe
duymuyoruz.
Rabbimizin ‘Sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır olabilir’ emri ilahisinin hikmetine bir kez
daha muhatap olacağımıza tüm kalbimizle inanıyoruz.
Dünya bu salgın hastalığın ardından, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı, yepyeni bir küresel siyasi,
ekonomik, sosyal sistemin inşa edileceği bir döneme doğru gitmektedir.
Türkiye olarak bu yeni döneme çok büyük avantajlarla ve güçlü bir altyapıyla giriyoruz.
Önümüzde, 2023 hedeflerimize, umduğumuzdan daha kısa sürede ulaşabileceğimiz bir fırsat duruyor.
İnşallah aydınlık yarınlar bizi bekliyor.
Yeter ki ikazlara riayet edelim, sabırlı olalım, dikkati elden bırakmayalım, kendimizin ve çevremizin
temizliğine ihtimam gösterelim…
Tedbir bizden, mücadele bizden, ferasetli davranmak bizden, takdir Allah’tandır.”
…
*** Televizyonlarımızda ki Dizi Dünyamızın İz Bırakan
Karizmatik Değerlerinden 1.98’lik Değerli Koruma-Oyuncu
Yusuf ÖZDEK,
“BÜYÜK AĞABEYLER EL UZATIRSA DİZİLER DE
BENDE VARIM VE HAZIRIM” dedi…
*** Ve…Siyasetten-Ekonomiye, STK’ dan Spora
Adana’nın En güzel Kulis Haberleri…
Siyaset Bilimci Usta Haberci Yaşar KARA “YANKI” Okurları İçin Önemle Kaleme Aldı. Ayrıntılar Yarın
ve Sonrasında…