Yaşar KARA-YANKI
“KONGRELERİMİZİ YENİDEN DİRİLİŞ
ŞÖLENLERİNE ÇEVİRMENİZİ İSTİYORUM”.
AK Parti Lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, Partisinin genişletilmiş İl Başkanlar toplantısında, Tüm Teşkilatlarına önümüzdeki süreçte yapılacak olan İl ve ilçe kongrelerine yönelik genel manada verdiği en önemli talimatları kuşkusuz “KONGRELERİMİZ YENİDEN DİRİLİŞ ŞÖLENLERİNE ÇEVİRMENİZİ İSTİYORUM” başlığı çatısı altında toplayabiliriz. Ki, en önemli ayrıcalıkta yapılacak Ak parti kongrelerinde Parti içi Yenilenmelerden- Değişimlerin olması gerektiğinin altı çizilirken; ülke olarak İç ve Dış gelişmeleri içeren ayrıcalıklı konulurda partilileri kadar kamuoyuna da mesajları SİYASİ ve STRATEJİK ayrıntılar arasında önemle dikkat çekti.
“DURMAK YOK YOLA DEVAM”
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genişletilmiş İl Başkanlar toplantısına katılıp burada konuşma yaparak önemli mesajlar veren AK Parti Lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın verdiği bazı mesajları sizlere aynen aktarıyoruz:
"Milletimizden aldığımız güçle, teşkilatlarımızın desteğiyle, dostlarımızın hayır duasıyla 'durmak yok yola devam' diyerek mücadeleyi sürdürüyoruz. Sizlerin de kendi illerinizde ve görev alanlarınızda benzer bir mücadelenin içinde olduğunuza inanıyorum. Buradaki her bir arkadaşımın en büyük meselesi, sorumluluğunu üstlendiğimiz kutlu davaya hizmet etmek, şahsiyetimizle, siyasetimizle, duruşumuzla, icraatımızla milletimizin gönlünü kazanmaktır." Dedi.AK Parti'nin en büyük özelliği sürekli kendini yenileme, tazeleme, büyütme geliştirme kabiliyetine sahip olması olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN,
AHDE VEFAYI ASLA İHMAL ETMEYECEĞİZ
"Her kongremizin her milletvekili ve belediye başkanlığı seçimini, her görevlendirmeyi işte bu özelliğimizin yeni bir tezahürü olarak gerçekleştirdik. 7'nci Olağan Büyük Kongremize de aynı anlayışla gideceğiz. AK Parti ailesini daha da büyütecek, saflarımızı hem genişletecek hem de daha da sıklaştıracağız. Kuruluşundan bugüne partimize hizmet etmiş hiçbir arkadaşımızı bu safın dışında bırakmayacağız, ahde vefayı asla ihmal etmeyeceğiz” şeklinde devam ettiği sözlerine Yeni isimlerle, yeni değerlerle, yeni hizmet erleriyle kadroları tahkim edeceklerini ifade ederek şunları konuşmasına ilave etti: "Oranın en itibarlı en gayretli en azimli en birikimli en dinamik isimlerini partimizin yönetim kademelerine kazandıracağız. Beldede, ilçede, ilde ve genel merkezde. Gerek genel merkezimizin yapacağı çalışmalar gerek teşkilatlarımızdan gelecek teklifler gerekse diğer destekleyici faaliyetlerle bu isimleri bulup çıkarmakta kararlıyız. Ana kademe, kadın ve gençlik kolları olarak şehirlerimizde ne kadar güçlü olursak seçim dönemlerinde o kadar başarılı oluruz."
“CUMHUR İTTİFAKI BÜYÜK TÜRKİYE İTTİFAKI’NIN LOKOMOTİFİDİR”
CHP'nin FETÖ, bölücü terörle mücadele, egemenlik haklarını koruma diye bir derdinin olmadığının ortaya çıktığını ifade eden Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN "CHP'nin ilkesizliği, yalpalamaları, tutarsızlıkları karşısında biz de AK Parti olarak Milliyetçi Hareket Partisi ile Yenikapı'da başlattığımız iş birliğini yeni bir safhaya taşıdık. Cumhur İttifakı, 15 Temmuz direnişinin siyasi alana yansımasıdır. Cumhur İttifakı, Yenikapı ruhunun çelikleşmiş hâlidir. Cumhur İttifakı, milletimizin her bir ferdinin parçası olduğu 82 milyonluk büyük Türkiye İttifakı’nın lokomotifidir.”
“BÜTÜN HAKLARIMIZIN SONUNA KADAR SAVUNUCUSUYUZ”
Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon arama faaliyetlerinde söz sahibi konuma gelmesini vakitlice edindiği sondaj ve sismik araştırma gemilerine borçlu olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanımız "Bundan önce kiralama yöntemleriyle gidiyor, dileniyor ve büyük rakamlarla sondaj gemileri, sismik araştırma gemileri alıyorduk ama şimdi kendimize ait iki adet sondaj gemimiz, iki adet de sismik araştırma gemimiz var. Bir ihtimal belki üçüncü sondaj gemimizin de gelme durumu söz konusu olabilir. Bütün bunlarla beraber, biz Doğu Akdeniz'de şu ne diyor, bu ne diyor, değil. Biz ne diyoruz, biz buna bakıyoruz. Şu anda gemilerimiz bölgede. Bütün fırkateynlerimiz korvetlerimiz hepsi yanlarında. Uçaklarımız her an hazır. Kimse burada bizim hakkımız olan konulardan bizi mahrum etmeye kalkamaz. Burada Kuzey Kıbrıs'taki soydaşlarımızın hakları var. Bizim garantör ülke olarak söz söyleme haklarımız var. Bütün bu haklarımızın sonuna kadar savunucusu olacağız. Onları yerinde de aynı şekilde takibini devam ettireceğiz" açıklamasında bulundu.
TÜRKİYE 3 MİLYON 650 BIN SIĞINMACIYA 8 YILDIR EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR
Suriye'deki gelişmelere yönelikte konuşan Cumhurbaşkanımız, Türkiye'de bulunan ve sayıları 3 milyon 650 bini bulan Suriyeli sığınmacıya 8 yıldır ev sahipliği yaptıklarını söyledi. Varil bombalarından kaçıp sığınan insanlara kucak açtıklarını dillendirdiği konuşmasında şu ayrıcalıklı sözleri sarf etti "Biz Batı'daki bazı ülkelerin yaptığı gibi 50 tane, 100 tane, 200 tane mülteciye ancak kapı açabilenler değil, tam aksini yaptık. Şu ana kadar bizim yaptığımız harcamalar 40 milyar doları buldu. Şu ana kadar AB'den bizim bütçemize gelmiyor. Nereye geliyor? Uluslararası kuruluşlar vasıtasıyla AFAD'a, Kızılay'a geliyor. Ne kadar? Eh işte 3 milyar avro gibi bir destek şu ana kadar geldiği ifade ediliyor. Verilen sözlerini bunlar tutmadılar. Biz ise verseler de vermeseler de bu adımı atmaya devam edeceğiz.
“GÜVENLİ BÖLGEDE MUHATAPLARLA FARKLI GÖRÜŞ”
İdlib'deki gelişmelerin Türkiye'ye yönelik sayıları milyonları bulacak yeni bir sığınmacı akını tehlikesini ortaya çıkardığına işaret eden Cumhurbaşkanımız Rusya ile yakın iş birliği içinde İdlib'i güvenli hâlde tutarak, insanların kendi evlerinde yaşamalarını temin etmeye çalıştıklarını ifade etti.
Türkiye'deki Suriyelilerin önemli bir bölümünün yaşadığı Fırat'ın doğusu ile Irak sınırı arasındaki Suriye topraklarını da güvenli hâle getirecek adımlar attıklarını, ABD ile bu konuda bir mutabakata varmanın çabası içerisinde olduklarını aktardı.
Geçmişteki tecrübelerin bu tür konularda kendilerini ihtiyatlı davranmaya ittiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN sözlerine şöyle devam etti: "Tüm gelişmeler bizim istediğimiz güvenli bölge ile muhataplarımızın kafasındaki güvenli bölge arasında çok ciddi farklar olduğunu gösteriyor. İdlib tarafında milyonlarca yeni sığınmacı tehdidiyle karşı karşıya bulunan Türkiye'nin Fırat'ın doğusundaki duruma daha fazla seyirci kalma şansı yoktur. Geçtiğimiz günlerde de ifade ettiğim gibi, Eylül’ün son haftasına kadar Fırat'ın doğusundaki güvenli bölge oluşumunu kendi istediğimiz şekilde fiilen başlatmakta kararlıyız. Bunu Amerikalı dostlarımızla birlikte yapmak hepimiz için en ideal yoldur ama böyle bir zemin oluşmazsa hazırlıklarımız tamam, kendi imkânlarımızla bu işe başlayacağız”
Cumhurbaşkanımız ERDOĞAN genel olarak konuşmasını şu sözlerle tamamladı “Hedefimiz ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizden en az 1 milyonunu 450 kilometrelik sınır hattı boyunca oluşturacağımız güvenli bölgede iskân etmektir. Gerekirse dostlarımızdan alacağımız desteklerle yeni şehirler inşa ederek bu bölgeyi Suriyeli kardeşlerimiz için yaşanabilir hâle getirmektir. Önümüzdeki günler ve aylar bu çerçevede vereceğimiz büyük mücadeleyle geçecektir."