Yıllardır ölüyoruz.Ama öyle böyle ölmek değil bu.
“Yaşamak isterken delicesine”
ölüyoruz..
Ekmeğimizi taştan çıkarırken yerin yedi kat altında, gelecek kaygısı yaşarken üstelik diri diri
gömüldük yerin yedi kat altına.
Kimse bize ulaşamadı öldük!
Doğal afet dediler? Sellerde öldük.
“En güvenli yer evimiz” diye büyütüldük ya hep , en güvendiğimiz yerde , yuvamızda,
tonlarca betonların altında kalarak öldük.Ve saatlerce hatta günlerce “sesimizi duyan var
mı”dedik .Ne duyan oldu ne bize ulaşan.Kapanan yollar , tahrip olan havalimanları.
Kimse bize ulaşmadı öldük!
Ölmeyenlerimiz ; soğukla , açlıkla , acıyla hastalıkla sınandı.
Kartalkaya’da öldük.Öyle bir öldük ki, ölümlerden ölüm beğendik.Atlayarak mı ölsek?
Dumandan zehirlenerek mi ölsek? Camın pervazından evladımı sarkıtsam yardım gelene
kadar ? Yanarak ölmesin , atlarsa belki kurtulma şansı olur? Çarşafları birbirine bağlasak,
sarkıtsak ölür müyüz kalır mıyız?
Bize evlatlarını camdan atan anneleri babaları izlettiniz efendiler!
Baktıkları pencereden yer öylesine yakınken ve gök böylesine güzelken ..
Ölür müyüz kalır mıyız efendiler!
Hepimizin izlediği, acısını en derinden hissettiğimiz , tekrar tekrar izlediğimiz ,,dinlediğimiz
konuştuğumuz kedere boğuldumuz içler acısı gerçeklerimizi bende hatırlatmalı istedim.
Unutmayalım diye , unutulmasınlar ve tekrarlanmasınlar diye..
Alarm çalmadı, bölgede itfaiye ekibi yoktu , yangın merdiveni tam bir muamma
Acılarımızın üzerinde birbirini suçlayan, hayatlarını kaybeden dostlarımızdan” bilanço” diye
söz eden bir sürü yetkili izliyoruz.
Ölümlerden ölüm beğendirdiniz bize efendiler!
Ölümlerden ölüm beğendirdi çaresizlik bize ..
Artık başka bir birey , başka bir toplum başka bir bakış açısı, başka bir tüketim şekli inşaa
etmek zorundayız .
Kaderimizi kimsenin insafına bırakmadığımız , denetimini kendimiz yaptığımız , sorduğumuz
sorguladığımız yeni bir birey yeni bir toplum inşaa etmek zorundayız.
Kendimizi ve sevdiklerimizi korumak için , sorgulayan bir bilince ulaşmaya mecburuz.
Aldığımız her ürünün ve hizmetin denetimini biz yapmak zorundayız.
Sorumlular mı?
Onlar bulunur , cezalandırılır.
Yitirdiğimiz canların acısı baki kalır..
“Başımız sağolsun “
Nasıl başı sağ olur bunca acıyla insanın..
Bir daha yaşanmaması dileğiyle