Srebrenitsa katliamı, Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa’da 11 Temmuz 1995’te 8 binden fazla Boşnak sivilin Ratko Mladic komutasındaki Sırp askerler tarafından öldürüldüğü bir soykırımdır. Srebrenitsa soykırımı aradan çeyrek asır geçmesine rağmen acısı hala taze, kanayan bir yaradır. Sadece Boşnak milletinin değil tüm dünyanın acısı ve adalet arayış sesi olmuştur. Hala birçok soykırım kurbanının cenazesine ulaşılamaması Srebrenitsa yarasının kapanamamasının bir başka nedenidir. Srebrenitsa soykırımı II. Dünya Savaşı’ndan bun yana Avrupa’da gerçekleşmiş en büyük toplu insan kıyımı olması nedeniyle hukuksal olarak belgelenmiş olması da bu vahşetin acı gerçeğini ortaya serer.
Tarihçi yazar İlber Ortaylı ‘Dünyaya dair ümidinizi yitirirseniz Saraybosna’ya gidin’ der. Haksız değildir çünkü tek başına tek ulus bir direniş gerçekleştirmiştir.
Aliya İzzet Begoviç ‘in liderliği Bosna Hersek halkına umut olmuştur. Halkla başlattığı direnişlerden dolayı hapis cezası almasına rağmen mücadelesinden aman vermeyen liderlik ruhuyla hareket etti. Sindirilmeye ve zulme terk edilmeye çalışan Müslüman Boşnakların hakkını yaşamının sonuna kadar savundu, onurlu bir mücadele verdi. Bu haklı mücadelelerinde tek başına kaldıklarını ‘Ve her şey bittiğinde, hatırlayacğımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.’ Sözlerinden anlayabiliriz. Acak o yine ‘Bizi toprağa gömdüler fakat tohum olduğumuzu bilmiyorlardı.’ diyerek küllerinden hangi güçle doğduklarını açıklamıştır. Her ulusun bağımsızlık mücadelesinde bir lideri vardır. Bosna’nın lideri Aliya İzzet Begoviç’tir.
Srebrenitsa katliamının 25. Yıl dönümünde yaşamını yitirmiş tüm sivillere saygıyla…