Hayat mıdır bizi yoran yoksa yaşadıklarımız mıdır?
Yaşanmışlıklar hayatımızda bizi biz yapan,karakterimizin şekillenmesinde payı olan büyük etkenlerdendir.
Yaşadığımız her şeyin bir nedeni vardır.Aldığımız kararların,adımlarımızın,tercihlerimizin,bu günümüzün ve yarının bize getirdiği nedenler silsilesi mevcuttur hayatımızda. Bazen memnun olduğumuz bazen de yanlış yaptığımıza kanaat getirdiğimiz sonuçları var birde. Bize göre doğru başkasına göre yanlış olan sonuçlar peyda oluvermiştir sonunda. Oysa ki yaptığımız seçimler kendi tercihlerimizdir.
Yaptığımız seçimlerin olay döngüsü içerisinde ilerler dururuz. Kimi zaman seçimlerimiz mutlu eder bizi, kimi zaman da mutsuz. Hâlbuki ortaya çıkan sonuç kendi tercihlerimizin doğurduğu sonuçlar olmuştur.
Büyüdükçe aldığımız kararlar, karakterimiz, tercihlerimiz değişkenlik gösterir. Başka bir açıdan olaylara bakış açımız oluşur. Farklı pencereden bakmaya başlarız hayata.
Yaşadığın sıkıntılardır seni olgunlaştıran. Verdiğin kararlardır seni sen yapan.
Seni sen yapan eline dikeni batsa bile güle dokunmaktan korkmamandır. Ne olursa olsun hayata karşı pes etmeyip savaşmandır seni ayakta tutan.
Hayaller kurup ileriye dair güzel umutlar beslersin içinde. Seni ayakta tutan umuduna sımsıkı sarılır, hayatın engebeli yokuşlarında yorulsan bile umuduna sarıldıkça yorgunluğun tatlı bir yorgunluğa dönüşür. Hissetmezsin eline batan dikenlerin acısını. Gülün güzelliği etkilemiştir çünkü seni.
Sen yaşadıkça umudunu taze tut. Yaşadığın kötü günler, olaylar güzel günlerin habercisidir. Güzel günlere olan inancın seni daima ayakta tutsun. Düşsen bile hayallerinden, umutlarından gücünü al ve tekrar ayağa kalk. Daha güçlü bir şekilde kalk ve yaralarını sarıp yoluna devam et. Umudun taze bir çiçek misali hep açsın içinde. Sen toprağını suladıkça yayılır etrafına umut çiçeğinin güzel kokusu. Yeter ki sen sulamayı bırakma. Zamanı geldiğinde en güzel şekilde açar ve güzellikler sunar sana umut çiçeğin.
Unutma! Sen umut ettikçe varsın. Umudunun tükenmesine izin verme.