7 yaşından itibaren eğitime başlayıp bu döngü içerisinde ilerledik hep.İlkokul,ortaokul,lise,üniversite derken hep eğitim hayatı içerisinde ve sürekli bir gelişim içerisinde ilerlerdik.İstediğimiz lise ve ya üniversite’ye gitmek için kimi zaman uykumuzdan,kimi zaman arkadaş gezilerimizden,kimi zaman da aile ile vakit geçirmekten kendimizi men etmiş ve kendimizi dış dünyaya kapatarak sınava odaklanmış bir şekilde sürekli sorular,konular,test kitapları içerisinde boğuşup durduk.
Özellikle üniversite hayatı bizim için hep farklı olmuştur.Sınava çalışırken ilerde olmak istediğimiz meslek içerisinde kendimizi hayal etmiş ve ona göre emek vermişizdir.Verdiğimiz emeğin sonucunda ise gittiğimiz üniversite hayallerimizin ilk adımı olmuştur.Hayallere giden yollar içerisinde emin adımlar atarak hep bir adım daha yaklaşmışızdır.
Hayatımız boyunca istediğimiz her şey için çaba sarf edip emek verdik.
‘’Emek olmadan yemek olmaz.’’ derler...
Emek verilmeden hiçbir çiçek açmaz,hiçbir ağaç meyve vermez…
Çokça emek,çokça sabır ve çokça gayret ile bir gün sende hayallerine sahip olabilirsin..
Yeter ki pes etme ve gayretine devam et.
Üniversite bazıları için ilk şehir dışı tecrübesi,bazıları içinse büyümek demek.Kurulan arkadaşlıklar,üniversite ortamı,hocalar…
Her anlamda kendini geliştirdiğin ve sorumluluğunu aldığın ilk yer olarak hayatında önemli bir yer edinmiştir.
Öğrenilen bilgiler,kurulan arkadaşlıklar,hocalar,tanıştığın her insan,sana bir tecrübe öğretmiş…
Hayat beşikten mezara edindiğimiz doğru ve yanlışlar çerçevesinde ilerler.Bizler ise savrulan bir yaprak misali savrulup dururuz.
Sonbahar’ı yaşamak da,İlkbahar’ı yaşamak da bizim elimizde.
Unutma! Her hayale çaba gerek.