Savaşın Görünmeyen Yüzü: Irak ve Afganistan’da Yabancı İşçiler ve
Tazminatsız Kalan Hayatlar
Irak ve Afganistan savaşlarını hep Amerikan askerleri üzerinden tartıştık. Oysa o savaş
sahnelerinde sadece üniformalılar yoktu. Nepal’den, Bangladeş’ten, Filipinler’den ve daha
nice ülkeden binlerce yabancı işçi, ABD ordusunun yüklenici şirketleri aracılığıyla cephe
gerisinde çalıştırıldı. Üslerin inşasında, lojistikte, yemek hizmetlerinde, hatta savaşın en
riskli noktalarında görev yaptılar. Ve çoğu, kendi ülkelerinden çok uzakta, hayatlarını
kaybetti.
Peki geriye ne kaldı? Acılı aileler ve çoğu zaman tazminatsız, sahipsiz bırakılmış ölümler.
Kağıt Üzerinde Güvence: Defense Base Act
ABD yasaları aslında bu işçiler için bir güvence öngörüyor. “Defense Base Act” adlı
düzenleme, ABD ile sözleşmeli çalışanların iş kazası ya da ölümünde tazminat hakkını
garanti altına alıyor. Teoride, ABD vatandaşı olmasalar da yabancı işçiler bu kapsama
giriyor. Ancak uygulamada tablo bambaşka.
Birçok yüklenici şirket, sigorta primlerini yatırmadı ya da ödemeleri gizledi. Hak arama
yolları, ABD’de dava açmayı gerektirdiğinden, dil ve maliyet engelleri yabancı işçilerin
önüne aşılmaz bir duvar ördü. Sonuç: Binlerce işçi geride hiçbir hakkını alamadan hayatını
kaybetti.
Tazminat mı, Taziye mi?
ABD hükümeti, savaşlarda zarar gören sivillere “condolence” ya da “solatia” ödemeleri
yaptı. Ama bunlar bir tür “taziye” parasıydı. Hukuki bir sorumluluk kabulü değil, sembolik
ve düşük meblağlı ödemelerdi. Öyle ki, 2003–2006 arasında Irak ve Afganistan’da toplam 30
milyon dolar civarında dağıtıldı. Bu miktar, savaşın maliyetleri yanında neredeyse yok
hükmündeydi.
Gerçekte ise bu ödemeler, adalet yerine sus payı olarak algılandı.
Adaletin Ulaşılmazlığı
Bir savaşta en ağır bedeli genelde en güçsüzler öder. Irak’ta, Afganistan’da hayatını
kaybeden işçilerin aileleri, çoğu zaman haklarını arayacak ne bilgiye ne de imkâna sahipti.
ABD mahkemelerine ulaşmak onlar için imkânsızdı. Kendi hükümetleri de çoğu zaman
sessiz kaldı. Böylece, savaşın en kırılgan halkası, uluslararası sistemin boşluğuna kurban
edildi.
Bizim İçin Ders Ne?
Türkiye de zaman zaman yurtdışında işçi gönderen, müteahhitlik faaliyetlerinde bulunan
bir ülke. Irak ve Afganistan örneği bize şunu gösteriyor: Vatandaşlarımızı koruyacak
uluslararası mekanizmalara güvenmek yetmez. Devlet, kendi vatandaşlarının haklarını
savaş bölgelerinde dahi takip etmeli, sigorta ve tazminat mekanizmalarını sıkı şekilde
denetlemelidir.
Aksi hâlde, küresel güçler savaşın rantını paylaşırken, bizim insanlarımız da aynı sessizliğin
kurbanı olabilir.
Yorumlar
Kalan Karakter: