Yüzyıllarını kaybetmiş coğrafyanın mazlum çocuklarına, kadınlarına, genç bedenlere sahip çıkamayan Birleşmiş Milletler denilen 'ihanetler' birliğinin yapacağı toplantılardan sonuç beklemek çaresizliktir, acizliktir.
Birleşmiş Milletler(BM) Genel Kurulu toplantısı için New York’a giden Erdoğan’ın "Dünya beşten büyüktür." sözü tekrarlansa da Muammer Kaddafi’nin adını ”Terör konseyi” koyduğu bu yapının Gazze başta olmak üzere bugüne kadar yapılan soykırımlara, katliamlara engel olamayışı birliğin anlamsız bir yapı olduğunu birkez daha kanıtlamış oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıklıkla dile getirdiği “Dünya beşten büyük!” sözü Hamas’ın İsrail işgaline karşı başlattığı adına Aksa Tufanı dedikleri büyük bir övgüyle 'Gökten ebabil kuşları iner gibi siyonistlerin üzerine mücahitlerimiz indi!' diye tarif ettikleri andan itibaren İsrail'in başlattığı soykırım karşısında dünyanın takındığı tavır ile hükmünü birkez daha yitirmiş oldu.
Dünya beşten büyük değil!!!
Altmış binden fazla çocuk, kadın, yaşlı yani sivil vatandaş Gazze’de katledildi.
Binlerce yaşlı, hasta, çocuk tedavi ve ilaç yetersizliğinden dolayı ölüme mahkum edildi
Gıda yetersizliğinden dolayı açlık kıtlık boyutuna vararak yüzlerce insanın modern çağ denilen BM(Birleşmiş milletlerin) seyir zevki ile büyük bir trajedi eşliğinde hayatlarına mal oldu.
Dünyanın beşten büyük olmadığı aksine dünyanın beş büyük güce mahkum olduğu Gazze soykırımıyla ilan edilmiş oldu.
Çin,Fransa,İngiltere,Rusya,ABD beşlisi dünyanın sahibi ve kabadayısı.
Gazze’de bir ateşkes çağrısını bile hayata geçirmeyen BM Güvenlik Konseyi beş büyük gücün emrinde ve her birisi kendine düşman gördüğü ülke ile ilgili her kararı veto ederek sistemi rahatlıkla tıkayabiliyor. İşte bu BM ile dünya neleri durduramadı, bakalım :
—Avrupa’nın göbeğinde yaşanan Srebrenitsa Katliamı'na
—Ruanda'da yaşan insanlık trajedisine
—Sudan’ın Darfur bölgesi halklarına karşı yürüttüğü soykırım politikalarına
—Arakanlı Müslüman topluluğuna uygulanan sistematik katliamlara
—Çin'i Sincan bölgesinde yaşayan Uygur halkına uyguladığı katliamlara
—Halepçe’de kimyasal silahlarla katledilen binlerce Kürt vatandaşına ve sonrası İŞİD’in soykırıma varacak düzeyde Hristiyan, Ezidi ve Şii azınlıklara karşı uyguladığı soykırım düzeyindeki saldırılarına.... VE daha sayılmayan onlarca trajediye engel ol(a)mamış bir emperyalist düzen bekçisi BM...
Engel olmayıp izlemekle yetinen BM ve daimi temsilcilerinin bugün Gazze’de işlenen soykırıma engel olacağını beklemek, yapılan toplantılardan insani bir sonuç çıkacağı hayalini kurmak, beklenti içinde olmak zayıflıktır, korkakça birilerin yardımına muhtaçlıktır.
“Amerika’yı büyük yapmak için Tanrı beni gönderdi!” diyen bir megalomandan,
Büyük Çin imparatorluğunu hayal eden bir bunaktan,
Büyük Rus imparatorluğu ve sıcak denizler hayalini kuran bir casustan,
Büyük Britanya imparatorluğu ve İngiliz kraliyet oyunlarıyla savaşları dizayn eden bir sömürgeciden
Afrika kıtasını tamamen sömürge haline getiren Fransız zihniyetinden...
Evet,bunlardan medet ummak yardım beklemek barış içinde bir dünya hayal etmek....
Bu yılki BM toplantısında BM kürsüsünden BM'yi ve dünyanın bütün liderlerini aşağılayan, topunuz-hepiniz bir Trump etmezsiniz tavırlarıyla liderleri aşağılayan anlayışa bakıldığında,
Dünyanın şu haliyle bırakın beşten ”Trump’tan” bile büyük olmadığını
ABD Dışişleri Bakanı Rubio'nun; Trump'la 5 dakikalık tokalaşma pozu için Dünya liderleri yalvarıyorlar sözüyle bütün küresel sistemi aşağıladığı bu günlerde daha kat edilecek uzun yollar olduğu net olarak görülüyor.
Bu haliyle tıkanmış bir küresel sistem, çökmeye yüz tutmuş bir Avrupa Birliği çırpınan bir Rusya kafasını kaldırmış bir Çin ile dünya halkları nereye varacak.
Filler tepindikçe çimenler ezilmeye ne kadar mahkum edilecek, hep beraber göreceğiz.
Yorumlar
Kalan Karakter: