ŞEYDA AYDEMİR
Adana Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan yapılan açıklamada, İstanbul Sözleşmesi’nin kadınlar için hayati önem taşıdığına dikkat çekilerek, ‘’Şiddete maruz bırakılan, hakları gasp edilen, ölümü şüpheli bırakılmak istenilen tüm kadınlar için adliyelerde olmaya ve mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.’’ Denildi.
8 Aralık'ta Sarıçam ilçesi Gültepe Mahallesi'nde eşi Günay Sena Sert'i uzaklaştırması olmasına rağmen tabancayla göğsünden vurarak öldürdüğü iddia edilen ve olay sonrası “Eşim intihar etti” diyerek, hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istemiyle yargılanan İbrahim Sert’in davası sürdü.
Duruşma sonrası Adana Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu tarafından Adana Adliye Binası önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcileri, CHP Adana İl Kadın Kollarını temsilen de Av. Şirin Şeyma Bulut katıldı.
Adana Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adına basın açıklamasını okuyan İl Temsilcisi Av. Ecem Sena Mutlay, 1 Temmuz 2021’de İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin üzerinden geçen 4 yıl içerisinde sadece Ağustos ayında 29 kadın cinayeti işlendiğini, 28 kadının ise şüpheli bir şekilde öldürüldüğünü belirtti. Her yılın ilk 6 ayına bakıldığına kadın cinayetlerinin arttığına dikkat çeken Mutlay, ‘’2021’in ilk 6 ayında 131, 2022’nin ilk 6 ayında 164, 2023’ün ilk 6 ayında 147, 2024’ün ilk 6 ayında 205, 2025’in ilk 6 ayında ise 136 kadın öldürüldü.’’ Diye konuştu.
Mutlay, 6284 sayılı Kanun’un etkin bir şekilde uygulanması gerektiğine vurgu yaparak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
‘’Günay Sena’nın da yaşam hakkı, devletin sorumluluğu altında koruma altına alınması gerekirken korunmamıştır. Kadınlar her gün şiddete, tehdide, ısrarlı takibe maruz kalıyor; buna rağmen şikâyetleri görmezden geliniyor, cezalar caydırıcı şekilde uygulanmıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek kadınların en önemli koruma mekanizması ortadan kaldırılmıştır. 6284 sayılı Kanun da etkin uygulanmadığı için kadınlar şiddete uğramaya ve öldürülmeye devam etmektedir.
Aile yılının ilan edildiği 2025 yılında da, kadınlar hâlâ en çok “en yakınları” tarafından evlerinde öldürülüyor. 2025’in ilk 6 ayında 96 kadın, aile üyesi bir erkek tarafından öldürüldü. Yaşamdan koparılan, barınamayan, geçinemeyen, korunamayan milyonlarca insanın olduğu bir ülkede aileyi merkeze alan ama bireyin haklarını yok sayan bu yaklaşım, sorunu çözmekten çok, üzerini örtmeye çalışıyor.
Buradan açıkça ilan ediyoruz:
Biz Günay Sena Sert ve şiddete maruz bırakılan, hakları gasp edilen, ölümü şüpheli bırakılmak istenilen tüm kadınlar için adliyelerde olmaya ve mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Kadın cinayetlerini durduracağız.’’
Yorumlar
Kalan Karakter: