Haydar ŞENGÜL
ADANA(GÜNAYDIN)-Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde yakınlarını kaybeden ve adalet arayan aileler avukatlarıyla birlikte Adana Adliyesi önünde Adalet Nöbeti tuttu. Yakınlarını da depremde kaybeden deprem mağdurlarının avkatlarından Av.Mehtap Akyüz Özcan, “Bu ölümlerde sorumluluğu bulunan herkesin adalet önünde hesap vermesi için buradayız” dedi.
Adana Adliyesi önünde düzenlenen Adalet Nöbetine çok sayıda deprem mağduru aile katıldı. Adana Baro Başkanı Semih Gökayaz’ın da katıldığı açıklamada deprem mağdurları ellerinde, “Adalet İstiyoruz”, “Afet Alın Yazısı Değil İhmaldir”, “Deprem Değil Bina Öldürür”, “Sorumlular Cezalandırılsın” pankartları taşıdı.
Adalet Peşinde Aileleri Platformu adına açıklamayı okuyan Av.Mehtap Akyüz Özcan, 6 Şubat depremlerinde resmi rakamlara göre en az 50 bin insanın yaşamını yitirdiğini, bunun yanı sıra 35 binden fazla binanın yıkıldığı, 300 bine yakın binada da ağır hasar oluştuğunu söyledi. Depremlerde, 1.5 milyon insanın evsiz kaldığını, ancak bu yıkıma sebep olanların tam anlamıyla yargılamaya dahi tabi tutulmadığına dikkat çeken Av.Özcan, “ADALET karşısında hesap vermediler” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
‘SORUMLULUĞU BULUNAN HERKES YARGILANSIN’
“Mevzuatta bina yapımında sadece yapı müteahhitleri değil ilgili kamu görevlilerinin de sorumluluğu açıkça belirtilmiştir. Yapı denetim sorumlularından, belediye yetkililerine ve ilişkili bakanlık görevlilerine kadar; sorumluların her bina için ayrı ayrı tespiti ve yargılamaya tabi tutulmaları gerekmektedir. Yasa her kese eşit bir şekilde uygulandığı takdirde fonksiyonunu yerine getirir. Aksi halde şahsa göre uygulanan bir metinden ileri gidemez. Dolayısıyla sorumluluğu bulunan her kesin tespiti ile adil ve etkin bir yargılamaya tabi tutulması esas talebimizdir.
‘ÇARESİZCE BEKLEDİK’
Giden canlarımızın sadece bir sayıdan ibaretmiş gibi algılanması 6 Şubat’tan itibaren her türlü zorluğa maruz bırakılan biz yakınlarını derinden üzmektedir. Ve yine o güne dönersek; 6 şubat’ı yaşayan bizler enkazdakilerin kurtarılmasını düşünürken depremin etkilediği bazı illerimizde; yemek,su , çadır yoktu. Yine Telefon şebekeleri çekmiyordu, internette bant daraltması yapılmıştı. Biz o gün çaresiz sadece bekledik.”
“Yasımızı tutamadık, ölenlerimizin naaşlarının bulunmasını bekledik, daha kayıplarımızı bulamazken enkazları kaldırmaya geldiler” diyen Av. Özcan sözlerini şöyle sürdürdü:
‘EVRAKLAR KAYBOLDU’
“Gerekli numunelerin alınması için enkazların başında bekledik.
Evraklar kayboldu, onların bulunmasını bekledik. Canlarımızı yitirdik, sevdiklerimizin ölümüne sebep olan şüpheliler aramızda gezerken acımızın hesabını sormayı bekledik. Dosyalarda tutuklu dahi yoktututuklanmalarını bekledik. Delillerin toplanmasını, bilirkişi raporlarını, kayıplarımızın bulunmasını bekledik. Beklememiz son bulmadı.
İhmali bulunan kamu görevlileri için soruşturma izinlerinin çıkmasını, halen kaçak olan bazı şüphelilerin yakalanmalarını, tutuklu olanların adil bir yargısal sürece tabi tutulmasını bekledik ve hala bekliyoruz.
“Bugün burada süreç boyunca yaşadığımız hukuksal problemleri dile getirmek ve nedenlerini sormak için toplandık. 11 ayın sonunda sorulmayan, cevaplanmayan soruları sorarak haykırıyoruz ve cevap istiyoruz!” diyen Av.Özcan, şu soruların cevaplarını beklediklerine dikkat çekti:
‘BİLİRKİŞİ RAPORLARI NEDEN İZAHA MUHTAÇ?’
1-)Depremin yaşandığı 11 ilde bazı soruşturma dosyalarında bazı evraklar eksik, binaların ruhsat evrakları yok, tadilat gören binaların tadilat ruhsatları yok. Bu evraklar nerede?
2-)Yaşamını yitiren insan sayısının yanı sıra, yaralanan insan sayısı, kayıp insan sayısı neden hala net bir şekilde tespit edilmedi ?
3-)Enkazlardan detaylı ve yeterli delil neden toplanmadı?Enkazlar daha depremin üzerinden 1 ay geçmeden temelleriyle beraber neden kaldırıldı?
4-)Bilirkişi raporları neden hala sonuçlanmadı ?. Sonuçlanan bilirkişi raporları neden izaha muhtaç?
5-)Bilirkişi raporları neden teknik üniversitelere gönderilmiyor raporları değerlendiren üniversite heyet ve kurulları ile ilgili açıklama istiyoruz.
6-)Neden şüphelilerin neredeyse tamamı bilinçli taksirle adam öldürme suçundan yargılanıyor? Adil olan, para hırsı ve açgözlülük saikleriyle onlarca insanın ölmesini göze alarak bina inşa edenlerin, tadilat yapanların,imar izni verenlerin, yeterince denetleyemeyenlerin olası kastla adam öldürme suçundan yargılanması değil midir?
7-)Neden bazı dosyalarda şüpheliler tutuklu yargılanırken diğer dosyalarda sadece yurt dışı çıkış yasağı gibi son derece yetersiz tedbir kararları veriliyor?
8-)11 ay geçmesine rağmen neden hiçbir kamu kurum ve kuruluşu için verilen bir soruşturma izni yok?
‘KAMU KURUM VE KURULUŞLARI İÇİN SORUŞTURMA NEDEN YOK?’
Depremin üzerinden 11 ay geçmesine rağmen hala adalet beklediklerine önemle vurgu yapan Av.Özcan, “Delillerin toplanmasını, bilirkişi raporlarını, kayıplarımızın bulunmasını, ihmali bulunan kamu kurum ve kuruluşları için soruşturma izinlerinin verilmesini, şüphelilerin tutuklanmalarını,firarilerin yakalanmasını ,evrakların ortaya çıkartılıp dosyalara eklenmesini, sanıkların taksirle değil kasten adam öldürmekle yargılanmalarını, 11.ayın sonunda tüm sorumluların yargılanmasını bekliyoruz” dedi. Av.Özcan sözlerini şöyle tamamladı:
HERKES ADALET ÖNÜNDE HESAP VERECEK
“Mücadelemiz bitmedi, bugün burada sadece 6 Şubat’ta ölenlerin hesabını sormak için değil 6 Şubat’ta enkaz altında ölmeyen ancak hala insani bir yaşam bekleyen herkesin haklarını savunmak için bulunuyoruz. Bu ölümlerde sorumluluğu bulunan herkesin adalet önünde hesap vermesi için buradayız!
Bizim, bizden sonrakilerin ve onlardan sonra gelecek olanların yaşamları için depreme dirençli kentlerin yapılmasını talep etmek için buradayız. Bizden başka kimsenin deprem için hak arayışında olmaması için buradayız. Çocukların annesiz, babasız, kalmaması, annesi babası enkazda kalan ve tek başına hayatta kalan bebeklerin olmaması için buradayız. “
Yorumlar
Kalan Karakter: