MUSTAFA ÖZKE
ADANA (GÜNAYDIN) - Çukurova Üniversitesi Fen–Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Halk Kültürü Ana Bilim Dalı Başkanı ve Türkoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erman Artun, Adana’daki kültür varlıklarının artık Türkocağı Mahallesi'ndeki Kısacıkzade Konağı’nda sergileneceğini açıkladı.
Erman Artun, Kısacıkzade Konağı’nın Adana Ticaret Odası tarafından 2005'te satın alınarak restore edildiğini ve imzalanacak protokolle Çukurova Üniversitesine tahsis edileceğini belirterek, “Geçmişten günümüze Adana’daki tüm kültür varlıkları artık burada sergilenecek. Bu tarihi konağa gelenler geçmişe yolculuk edecek” dedi
Çukurova'nın dünyanın en güzel kültür değerlerini barındırdığını vurgulayan Prof. Dr. Erman Artun, “Çukurova yayla, ova, dağ ve deniz bakımından zengin bir bölgeye sahip. Eski Türk kültürlerinin günümüze taşınması bakımından da çok zenginiz. İşte biz bu zenginliği bir kültür evi haline getirdik. Bu kültür evinde unutulmaya yüz tutan kültür değerlerimizi koruma altına alacağız. Bizden sonraki kuşaklar, bu kültür evi sayesinde bölgenin yapısını daha iyi anlayacaklar.” diye konuştu.
Kültür merkezinin geliştirilmesi ve buradaki eserlere sahip çıkılması bakımından Adanalılara da büyük sorumluluklar düştüğünü dile getiren Prof. Dr. Erman Artun, “Türkocağı Mahallesi'ndeki Kısacıkzade Konağı, kültür ögelerinin yaşayan kuşaklara aktarılmasına aracılık edecek. Bu yüzden buranın müze gibi değil, yaşayan kültür evi gibi olması gerektiğini düşündük. Hazırlıklarımızı da ona göre yaptık. Konakta 150-200 kişiye konferans verilecek bir salonumuz olacak. Burada halk kültürünün yaşayan ögeler sergilenecek. Toplantılar düzenlenecek, aşıklar atışmalarla eserlerini sunacak. Bu konu üzerinde çalışan akademisyenler ve eğitimciler konferanslar ve paneller verecek. Tarihi konaktaki bu etkinlikleri her hafta tekrarlamayı düşünüyoruz. Biz bu konağın kültür evi olması konusunda ne kadar emek verdiysek, buranın korunması ve sahip çıkılması için de o kadar emek verilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
HALK KÜLTÜRÜ MİRASTIR
Çukurova Üniversitesi Fen–Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Halk Kültürü Ana Bilim Dalı Başkanı ve Türkoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erman Artun, halk kültürü geleneğinin, insanların ve insan topluluklarının kültürel kimliklerinin ana kaynaklarından bir bölümünü oluştururken, öte yandan da tüm insanlığın paylaştığı ortak bir miras olduğunu vurguladı.
Erman Artun, “Bu mirasın kökleri yerel tarihlerin ve doğal çevrelerin derinliklerine uzanır. Günümüzde teknolojiye yenik düşen geleneksel halk kültürümüz, artık dağ köylerinde bile eski kültür değerleri veya nesneleri ile yaşayamamaktadır.” Dedi
ÇIRAKSIZ USTALAR
Prof. Dr. Erman Artun şöyle devam etti: “Yaşları yetmişe dayanmış çıraksız ustalar, yıkılmaya yüz tutmuş geleneksel evler, antikacı pazarlarında satılan geleneksel mutfak araç-gereçleri, artık üretilmeyen tarım aletleri, son örnekleri turistlere pazarlanan kilimler, halılar, heybeler... Gözlere takılan son örnekleri oluşturuyor. Yok olan eşya ile yok olan sözel doku, gelenekler, inanmalar, oyunlar, müzikler ise sessiz sedasız kaybolup gidiyor. Halk kültürü kültürel çeşitliliğin korunması için gerekli temel ögelerden biridir. Sözlü kültür, insanların belleğinin bütün toplumlarda yaşamasının ön koşuludur. Ancak böylelikle uygarlıklar kültürü korunabilir. Kültürel miras, yaşam verdiği kültürel çeşitlilik gibi, sürdürülebilir kalkınma ve barışın garantisidir.”
DÜYUN-U UMUMİYE BİNASI
Çukurova bölgesinin kültürel zenginliğinin ve çeşitliliğinin gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla ATO (Adana Ticaret Odası) tarafından restore edilen eski “Düyun-u Umumiye” binasında Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırma Merkezi bünyesinde “Çukurova Üniversitesi Adana Halk Kültürü Evi” kurulduğunu yineleyen Erman Artun, “Düyun-u Umumiye”, Osmanlı döneminde dış borçların ödenmesi amacıyla kurulmuş, yabancı devlet memurlarınca yönetilen kuruluşun kısa adıdır. Yabancı devletlerin alacaklarını tahsil etmesi için halkın öz kaynaklarına el koyma izni verilen ayrıcalıklı kuruluştur. Bu bina yaklaşık 20 yıl süreyle Adana’da işte böyle bir kuruluşun hizmetine sunulmuştur” ifadesini kullandı.
HEDEF KENT KÜLTÜRÜNÜ AŞILAMAK
“Çukurova Üniversitesi Adana Halk Kültürü Evi”nin kurulmasındaki amacın, Çukurova bölgesindeki maddi halk kültürünün derlenmesi, araştırılması ve gelecek kuşaklara aktarılması olduğunu ifade eden Prof. Dr. Erman Artun, “Binlerce yıllık geleneksel Anadolu ve Osmanlı kültürünün oluşumu ve gelişimi sürecinde öncü kent kimliğini taşıyan Adana’nın, kentlinin ve kenti ziyaret eden turistlerin bu birikimi görerek ve hatta yaşayarak öğrenebileceği bir kültür evi oluşturmak ve özellikle çocuk ve gençlere bu bilinci aşılamak öncelikli hedefimiz olacaktır” dedi
KENTLER İNSANLARIYLA BİRLİKTE VAR
Çukurova Üniversitesi Fen–Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Halk Kültürü Ana Bilim Dalı Başkanı ve Türkoloji Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erman Artun, şu açıklamalarda bulundu: “Folklorik malzeme içerisinde halılar, kilimler, geleneksel kıyafetler, mutfak malzemeleri, heybeler, tarım aletleri vb. gibi pek çok folklorik malzeme bulunmaktadır. Binlerce yıllık kültürel birikim neticesinde oluşan bu folklorik malzemelerin günümüz kuşaklarına tanıtılmasını ve gelecek kuşaklara aktarılmasını görev bildik. “Çukurova Üniversitesi Adana Halk Kültürü Evi”nin kurulması ve malzemelerinin derlenmesi amacıyla çalışmalar yapılmış, bu bağlamda folklorik malzeme (obje), öğrencilerimizin de katkısıyla büyük bir emekle bir araya getirilmiştir. Bir kültürel miras olarak halk kültürü malzemelerinin saklanması ve sergilenmesi Çukurova bölgesi ve üniversitemiz için büyük önem taşımaktadır. Kentler, insanlarıyla birlikte vardır. Kentleri tanımak için, kent ruhunu oluşturan en önemli öğelerden biri olan kentlileri de yakından tanımak gerekiyor. “Yaşam ve Kültürüyle Adana”, Adana’nın toplumsal ve kültürel yaşamını, geçirdiği değişmelerle birlikte, ayrıntılarıyla sunuyor”
Yorumlar
Kalan Karakter: