Haydar ŞENGÜL
ADANA(GÜNAYDIN)
Adil Yaşam Derneği Başkanı M.Haluk Çavuşoğlu, yaptığı basın açıklamasında, “Adalet arayan herkes özellikle mahkûmlarımız ve mahkûm yakınlarının sorunlarına çözüm bulmak gayemizdir” dedi.
Adil yargılama ihlalinin, hem geçmişte hem de günümüzde en çok mağdur olunan konu haline geldiğine dikkat çeken Çavuşoğlu, “Terör suçundan görevden alınmış 4850 yargı mensubunun vermiş olduğu kararlar ne kadar geçerli sayılabilir?” diye sorarak şunları söyledi:
“Sadece yönetenlere karşı değil, vatandaş ile ilgili verdikleri kararlarla da ülkemizi suç ülkesi gibi göstermek amaçlandığı aşikârdır. Balyoz, Ergenekon gibi kamuoyunca bilinen dosyalarda görüldüğü üzere, örgüt mensubu polislerin uydurma deliller ortaya koyması ve örgüt mensubu hâkimlerin hukuksuz kararlar verdikleri kesin bir gerçektir. Bu yargı mensuplarının diğer dosyalarda verdikleri kararların yeniden yargılanmaya açılmaması adalette çelişki yaratmaktadır. Gariban, fakir bu örgütün mensuplarının verdiği kararlarla bedel ödemiş, ödemeye devam etmektedir.”
Adil yargılama konusunda bir diğer hususunda görevden alınan yargı mensuplarının yerlerine atanan yargı mensuplarının genç ve yeteri kadar tecrübe sahibi olmamasından kaynaklı olarak hatalı kararlarda verebildiklerini gözlemlendiğine vurgu yapan Çavuşoğlu, “Adil yargılamalar olmadığı için cezaevleri suçsuz insanlarla dolmuş taşmış duruma gelmiştir. İnfaz düzenlemesinin çözüm olmadığı açıkça görülmektedir. Ayrımcı infaz düzenlemesi, toplum nezdindede adaletsizliği ortaya koymaktadır. Suç ayrımına tabi tutulan katolog suçlarda adil yargılanmamış haksız cezalar almış insanların çok fazla olduğu Anayasa Mahkemesi’ne bireysel olarak yapılan 43.000 başvuruda %52,1 adil yargılama yapılmadığı sonucu ile ortaya konulmuştur. Ayrıca 5yıl altı cezaların istinaf onayından sonra Yargıtay’a götürülememesi ayrı bir hukuksuzluk oluşturmaktadır. Keza Yargıtay’a giden dosyaların çoğunun bozulduğu bir gerçektir” dedi.
Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:“Adil yargılamalar olmadığı için cezaevleri kapasitesinin çok üzerinde mahkum barındırmaktadır. Burada yazamayacağımız kadar çok fazla sorunlar bizlere iletilmektedir: Örnekle; kalabalıktan dolayı mahkûmların tuvalet önlerine kadar yerlerde yatmaları, sağlıksız beslenme, sağlık imkanlarının yetersizliği, sıcak su sorunları, ısınma sorunları, psikolojik destek için personel yetersizliği, bazı personellerin kötü uygulamaları,açık cezaevlerinin izine çıkartılıp kapalıda kalanların bu haktan mahrum bırakılması, kapalı cezaevlerindeki mahkumların 2 yıl boyunca pandemide yasaklara maruz kalması ceza üstüne cezalar haline gelmiştir.”
2023 yılına gelmeden ortak uzlaşı ile eşit af ilanının şart olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, “Devletimiz şefkatini de göstermelidir. Yaşanılan adaletsizliklerin ortadan kalkması için devletimizin vatandaşı ile helalleşmesi hususu gündeme gelmelidir. Hiçbir suçu legalleştirmiyoruz, önce geçmiş temizlenmelidir ve sonrasında TCK sisteminde yapılacak değişiklikler ile adalet hakkını bulmalıdır.”
Yorumlar
Kalan Karakter: