Neşet KARADAĞ-ÖZEL
ADANA(GÜNAYDIN)-Adana’da kendisini hamile iken bile dövdüğünü iddia ettiği eşi Hasan Karabulut’u 8 kurşunla öldürdüğü gerekçesiyle oy çokluğuyla 15 yıl hapis cezasına mahkum edilip 50 bin lira kefaletle tahliye edilen Çilem Karabulut’a verilen kararın gerekçesi yazıldı.
Adana 10.Ağır Ceza Mahkemesi’nde 8 Haziran’da verilen kararın gerekçesi yazılıp taraflara tebliğ edildi. 37 sayfadan oluşan gerekçeli kararda, sanık Çilem Karabulut’a neden oy çokluğuyla 15 yıl hapis cezası verildiği ve ayrıca mahkeme başkanı Ogün Maden’in verilen karara, ‘ceza verilmemesi’ gerektiği yönündeki muhalefet şerhine açıklık getirildi.
Gerekçeli kararda, Ahlaki, vicdani ve yasal olarak kabulü mümkün olmayan kadına karşı şiddet ile aile içi şiddetin yalnızca ülkemizde değil, bütün dünyada üzerinde ciddiyetle durulması gereken çok boyutlu ve sosyal bir olgu olduğu belirtildi. Ülkemizde de kadına şiddet ve aile içi şiddetle mücadele amacıyla önce 4483 sayılı yasanın yürürlüğe konulduğunu, ancak bu yasanın şiddeti önlemede yetersiz kalması nedeniyle 20 Mart 2012’de yürürlüğe giren 6284 sayılı yasanın çıkartıldığına dikkat çekildi.
ÇİLEM’İN SAVUNMASI İNANDIRICI BULUNMADI
Gerekçeli kararda, Çilem Karabulut’un savunmalarının inandırıcı olmadığı belirtildi. Çilem Karabulut’un eşi Hasan Karabulut tarafından 2 yıl içinde değişik zamanlarda tokat atmak, yumrukla vurmak, eliyle iteklemek gibi şiddete rağmen ailesine sığınmadığı, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne başvurarak gerekli yardımları almadığı, kimlik değiştirmeyi de içeren koruyucu tedbirlere başvurma imkanı bulunduğu halde öldürdüğü eşi ile aynı evi paylaşmaya devam ettiği ifade edildi. Çilem’in aile mahkemeleri mahkemelerinden alınan tedbir kararlarını şikayetinden vazgeçerek kaldırttığı belirtilen kararda, Çilem’in olayın meydana geldiği gün eşinin kendisini Antalya’ya fuhuş yaptırmak amacıyla götüreceği, buna zorladığı yönündeki savunmasının da doğrulanamadığı kaydedildi. Olay sırasında eşi tarafından darp edildiği savunmasının da kesin olarak doğrulanamadığı ifade edilirken, çıplak olarak boxerle yattığı iddia edilen Hasan Karabulut’un öldürülürken uyuyup uyumadığının da belirlenemediği kaydedildi.
NEDEN MEŞRU MÜDAFA UYGULANMADI
Gerekçeli kararda, eylemin meşru müdafaa veya meşru müdafaada sınırın aşılması kapsamında kalmadığına da dikkat çekilerek, “Sonuç olarak belirtilen gerekçelerle sanığın, maktulün kendisine karşı evlilik birliği içerisinde bir çok kez şiddet uygulaması ve tehdit etmesi ayrıca ailesini ve kardeşini ölümle tehdit etmesinin verdiği hiddet ve şiddetli elemin etkisi altında suç tarihinde eşi olan maktulü tahrik altında kasten öldürme suçundan eylemine uyan TCK'nın 82/1-d, 29/1, 62/1 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.”
‘CEZA VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA KARAR VERİLMELİYDİ’
Gerekçeli kararın son bölümünde mahkeme başkanı Ogün Maden’in oy çokluğuyla verilen 15 yıl hapis cezasına koyduğu Çilem Karabulut’a ‘ceza verilmemesi’ yönündeki muhalefet şerhinin gerekçesi de yer aldı.
KARARA İTİRAZ ETTİLER
Çilem Karabulut’un avukatı İsa Ayanoğlu, gerekçeli kararı değerlendirdi. Av.Ayanoğlu, “Gerekçeli kararı inceledik. Çilem’e verilen 15 yıl hapis cezasına itiraz ettik. Yargıtay’ın, mahkeme başkanının Çilem’e ceza verilmemesi yönündeki şerhine göre karar vereceğini düşünüyoruz. Çilem, meşru müdafaa sınırları içinde eşini öldürmek zorunda kalmıştır” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: