‘AKP İKTİDARI GENÇLERİN YOKSULLUĞUNU GÖRMÜYOR’
Yayınlanma :
22.09.2021 11:35
Güncelleme :
22.09.2021 11:35


Eğitim İş Adana 1 Nolu Şube Başkanı Seher Emre, “Siyaseten her sıkıştığında "hepimiz aynı gemideyiz" tekerlemesini söyleyenlerin, kaptan köşkünden başını uzatıp da makine dairesindekilerin halini görmeme inadı devam etmektedir. Bunun en güncel örneği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Atatürk Havalimanı'nda yaptığı son konuşma olmuştur” dedi.
Emre yaptığı basın açıklamasında şunları dedi:
“Fahiş fiyat artışları ve kiraların artmasıyla öğrencilerin ev bulmakta zorlanmasına dair nasıl bir adım atacakları sorusu üzerine Erdoğan, güllük gülistanlık bir ekonomi tablosu çizmiştir. "Biz göreve geldiğimizde üniversite öğrencilerinin aldığı burs 45 liracıktı. Elinize, dilinize dursun. Şu anda bunlar 650 liraya çıktı. Nereden, nereye geldik…" ifadesini düzeltmek, yine bize düşmüştür.
"Göreve geldiğimizde" denilerek akıllıca bir tarih seçilmiş, 2000 krizi diye bilinen ve özellikle gıda fiyatlarındaki artışı 2002'de gösteren sancılı süreç işaret edilmiştir. Ekonomi derslerinde okutulacak kadar ülkenin ekonomi tarihine işleyen bir krizle şimdiyi kıyaslansa da, rakamlar birçok açıdan o dönemden kötü durumda olduğumuzu göstermekte ve kendisini yalanlamaktadır.
Üniversiteli gençlerimizin durumuna sadece temel gıda maddeleri üzerinden bakacak olursak, karşımıza çıkan tablo utanç vericidir.
*O tarihte bir öğrenci aldığı 45.000.000'lik (eski parayla) bursla 14 kilo peynir alabiliyorken şimdi 10,5 kiloyu ancak alabilmektedir.
* Bir havuz medya yazarı, "Herkes peynir yiyecek değil ya" diye yazmadan önce, temel ve en ucuz protein kaynağı olan, öğrenci evlerinin vazgeçilmezi olan yumurtaya bakılabilir. AKP iktidara geldiğinde bir üniversiteli aldığı bursla 967 yumurta alabiliyorken, şimdi 433 yumurtayla yetinmek durumundadır. Kendi çocuklarına galeri dolusu arabalar alanlar, halkın evlatlarına bir menemeni çok görmüş haldedir.
* Kırmızı et, artık ülkenin büyük kesimi için lüks olduğuna göre, daha basit bir diğer temel gıda maddesi olan pirince bakılabilir. Erdoğan göreve geldiğinde bir üniversiteli aldığı bursla 22,5 kilo pirinç alabiliyorken, şimdi aynı markadan sadece 11 kilo alabilecektir. Yani eğer bu bir obeziteyle savaşma taktiği değilse, bu yüzde 50'lik düşüş açıklanamaz bir rezalettir.
* Halkın çocuklarına tereyağı ve zeytinyağını çok görecekleri için ayçiçek yağına bakmayı uygun buluyoruz: 2002 yılında bir üniversiteli bursuyla 29 litre ayçiçek yağı alabiliyorken, şimdi sadece 23 litre alabilmektedir.
* O dönemki bursla cep telefonu alınabiliyorken, şimdiki burs miktarıyla temel gıda maddelerini içeren bir alışveriş yapıldığında en fazla 10 günlük ev ihtiyacı karşılanabilmektedir.
Tek başına bu rakamlar bile gerçek bir kıyas yapmak için yetersizdir. O dönemki yurt fiyatlarına, benzer semtlerdeki evlerin kira ücretlerine, faturalardaki fahiş artışa bakıldığında gençler için durumun 2000 krizinden bile beter olduğu görülecektir.”
“AKP iktidarı, üniversite mezunu olup henüz iş bulamamış gençlerimizin evlerine haciz memurları göndermeyi iş edinmiştir” diyen Emre, sözlerine şöyle devam etti:
“ Ekonomi, birileri için "şaha kalkmış"sa da yoksul halkı ve ülkenin geleceği olan gençlerimizi tepmiştir. AKP iktidarının yoksul aileler için kabusa dönüşen ve her sene kaldırıldığı açıklandığı halde bir sistem garabeti olarak varlığını sürdüren harçların, sayelerinde kalktığını söylemesi de burs açıklaması kadar trajikomik olmuştur.
Eğitimin Anayasa'da yazdığı üzere parasız, kamusal verilmesi gereken bir devlet hizmeti olduğunu her zaman vurgulayan Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz:
4 gencin 1'inin işsiz olduğu, Avrupa'daki yaşıtları dünyayı gezerken bizim gençlerimizin istediği kitapları alabilmek için bile yaz boyu çalıştığı, gençlerimizin yarısından fazlasının yurtdışında yaşama hayali kurduğu bir ülkenin siyasi iktidarı, en azından bu konuya gerçekçi yaklaşmalıdır. Zaten halktan alınan vergilerle yapılan icraatları "elinize dizinize dursun" gibi lütfeder bir zihniyetle anlatmak yerine, icraatları halkın gerçek ihtiyaçları doğrultusunda, onların faydasına olacak şekilde artırmak devleti yönetmenin temelidir, olmalıdır. Bu ülkenin gençlerinin azarlanmaya, baskılanmaya, sindirilmeye, borçlandırılmaya değil desteklenmeye ihtiyacı vardır. İtibardan tasarruf olmaz diyerek halkın parasıyla edindikleri hiçbir lüksten geri kalmayanların anlamadığı gerçek, bir ülke için en büyük itibarın iyi yetişmiş, iyi eğitim almış, mutlu ve gelecek dolu gençlerle dolu olmasıdır.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: