ADANA(GÜNAYDIN)-Adana’da geçen yıl kola dağıtımı sırasında 25 kuruşluk kola şişelerini kırdığı için kendisine kızan iş arkadaşı 2 çocuk babası Soner Çığıraçan’ı (27) elleriyle boğarak öldürdükten sonra cesedini yakıp, TV kanalına çıkıp ‘olayla ilgisinin olmadığını’ söylediğini iddia eden Birkan Birkalan (34) yargılandığı mahkemede 1 yıl sonra savunma yaptı. Arkadaşını kendisinin öldürmediğini söyledi.
Adana 3.Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 3. celse duruşmaya devam edildi. Müebbet hapis cezası ile cezalandırılması istenen tutuklu Birkan Birkalan, yaklaşık bir yıl sonra mahkemeye ilk kez savunmasını yapıp, 11 sayfadan oluşan yazılı savunmasını sundu. Dilekçe mahkemede okundu, sanığın arkadaşının öldürülmesinden sonra yaşadığı olayları anlatarak suçlamayı kabul etmediğinin yazdığı belirtildi.
'Ben öldürmedim'
Arkadaş katili Birkalan, sözlü savunmasında ise "Ben öldürmedim" dedi. Emniyet ve savcılıkta verdiği ifadelerinde cinayeti itiraf ettiğinin hatırlatılması üzerine Birkalan, "Emniyetteki ifademi zorlama ile verdim. Emniyette bana baskı yaptılar. Cumhuriyet Savcılığı'nda da emniyette verdiğim ifadeyi tekrar ettiğimi söyledim. Savcı bey sordu ben de doğruladım. Suçlamayı kabul etmiyorum. Gerçek suçlunun ortaya çıkartılmasını istiyorum" diyerek beraatini istedi.
Sanığın avukatı da müvekkilinin ruh sağlığının yerinde olmadığını düşündüğünü belirterek bir hastaneye sevk edilip rapor alınmasını istedi.
Olay gününü anlattı
Mahkeme savcısının olay günü yaşadıklarını anlatmasını istediği sanık Birkalan, kola sevkiyatı için Tuzla bölgesine gittiklerini, en son nokta olan Ataköy'de kola indirdiklerini söyledi. Ürünleri kamyondan indirme sırasında kamyonun ters çevrilmesi sırasında kola şişelerinin kırıldığını ifade eden Birkalan, "Bu yüzden Soner ile aramızda bir tartışma olmadı. Saat geç olduğu için 2 noktamıza gitmeme kararı aldık. Beyaz bir aracın bulunduğu noktada durduk. Soner inip araçta bulunan kişilerle tokalaştı. Soner o beyaz araç ile gitti. Kendisi bana kamyonu benim kullanmamı, kendisinin de arkadan geleceğini söyledi. Adana'da Şehit Duran Mahallesi'nde buluşacaktık. Ban buluşma yerinde bekledim. Soner gelmedi, haber de alamadım. Soner sabah işten gergin çıkmıştı. Gün içinde iş yeri temsilcisi ile de defalarca konuşup işi bırakıp gidebileceğini söylüyordu" dedi.
'Cezaevinde can güvenliğim yok'
Cumhuriyet Savcısının, olayın üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen bugüne kadar neden savunma yapmadığını ve savunmalarının farklı olduğunu sorması üzerine Birkalan, "Aradan 1 sene geçtiği doğrudur. Ancak, savunmamı avukatım ile yapmak istedim. Hala cezaevinde can güvenliğimin olmadığı için doğru olanları dilekçemde belirttim" dedi.
Sanık Birkalan, poliste ve savcılıktaki ifadesinde ise, araçtaki boş şişelerin kırılması üzerine arkadaşı ile tartıştığını kendisine küfretmesi üzerine koluyla boğup öldürdüğünü, daha sonra cesedini atıp benzinle yaktığını söylemişti.
Sanık Birkalan, hayatı boyunca ruh sağlığı hastanesine gitmediğini ve herhangi bir ruhsal yönden de rahatsızlığının olmadığını belirtti.
Mahkeme Başkanı, sanık Birkalan'ın ruh sağlığı yönünden herhangi bir sorunun olup olmadığını öğrenmek için doğum tarihini, evli olup olmadığını, daha önce hangi işte çalıştığını sordu. Birkalan, sorulan sorulara net ve tutarlı cevaplar verince avukatının Ruh Sağlığı Hastanesi'ne gönderilmesi istemi red edildi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilip duruşma eksikliklerin geiderilmesi için 27 Temmuz'a ertelendi.
Yorumlar
Kalan Karakter: