HAYDAR ŞENGÜL
ADANA (GÜNAYDIN) - Adana'da 34 yıldır baba mesleği oto tamirciliği yapan Servet Doğan (46) motorlu araçların zararlı gaz atıklarını azaltan ve yüzde 20 yakıt tasarrufu sağlayan bilgisayar yazılımı programı geliştirdi.
Doğan, 17 yıldır üzerinde çalıştığı ve 2 binin üzerinde otomobilde denediği "Ekonomiye ve Doğaya Duyarlı Yöntemi (SED)' adını verdiği projenin seri üretimi için devletten ve Adana Milletvekili ,Çevre ve Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı’dan yardım bekliyor.
Adana’da yüzde 20 oranında yakıttan tasarruf sağlayan, doğaya dost S.E.D yöntemini ortaya koyan Servet Doğan, geliştirdiği bu projeye destek verilmesini istiyor. Egzoz emisyonlarını yok edebilmek için yola çıkan Servet Doğan, kendisinin bulduğu buluşa patent alarak Türkiye’nin ekonomisine katkı koyacak projesinin hayata geçirilmesini istiyor. Konu hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan Servet Doğan, buluşu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Buluşumun insan sağlığı ve tüm doğanın iyileştirmesine(atmosferin kirlenmesini önlemeye katkısı nedeni ile) sunacağı katkının yanı sıra yakıt tasarrufu sağlaması ki en az %20 gibi bir oranı gerçekleştirmesi tüm Dünya’nın dikkatini çekeceği kanaatindeyim. Araçlar üzerinde denediğim ve örneklendirmek için uygulamalarına başladığım bu projeye S.E.D YÖNTEMİ adını verdim S.E.D yöntemi (servet-ekonomi-doğaya duyarlı) ancak çok güvendiğim ve milletimizi temsil edip yöneten devletimizin ya da devletimize bağlı kurumların koruması altında patent alınıp tüm dünyaya açılacağı bir proje olacaktır. Projeme destek alabilmek için Çukurova Kalkınma Ajansına projemi sunarak başvuruda bulundum. Ancak yaklaşık altı ay geçmesine rağmen henüz bir sonuç alamadım. Bu süreç o kadar önemli ki S.E.D yönteminin ilk uygulamalarını yaptığım 2007 yılından bu zamana kadar ilgisizlik yüzünden bir arpa boyu kadar ilerleyemedim ama 2014 de uygulamaya girecek Euro 6 egzoz emisyon normlarının kat be kat altında bir emisyon değeri gerçekleştirmeme rağmen, yani Euro 6 Normunun uygulanacağı tarihten 7 yıl önceden uyguladığım ve doğaya daha duyarlı buluşumun bürokrasi ve ilgisizlikten teknolojinin zaman içerisinde eritilerek önemini yitirmesine göz yumuluyor. Bu da Türkiye’nin gelirini katlayacağı bir projenin bilinçsizce engellenmesini doğuruyor”.
RAPORDA EMİSYON DEĞERLERİ DÜŞTÜ
Çukurova Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü, Otomotiv Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kadir Aydın, Araştırma Görevlileri Tayfun Özgür ve Öğretim Görevlisi Mustafa Özcanlı'dan oluşan bilirkişi heyeti de farklı araçlar üzerinde yaptıkları testler sonucu yazılımla ilgili hazırladıkları raporda "Test araçlarına uygulanan SED yöntemi ile karbonmonoksit (CO) ve hidrokarbon (HC) emisyon değerlerinin sıfıra yaklaştığı, dizel motor azot oksit (NOx) değerinde ise yüzde 45.2 gibi önemli bir azalma olduğu, yakıt tüketimlerinin dizel araçta yüzde 8 oranında, benzinli araçta ise yüzde 18 oranında azaldığı tespit edilmiştir." ifadesine yer verdi.
PROJESİNİ NİHAT ERGÜN'E SUNDU
1989'dan bu yana kendi oto tamir atölyesini işleten Doğan, 16 yıldır üzerinde çalıştığı otomobillerdeki egzoz emisyon gazının etkisini azaltacak yazılım sistemini 2007'de hayata geçirdi.
Ar-Ge desteği için çalışmayı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'e de sunum yapan Doğan, Bakan Ergün'ün "Tamam arkadaşlarımızı size her türlü desteği versin." dediğini ancak alt kademe bürokratların konuya önem vermediği söylüyor.
ÇALIŞMA SİTEMİNİ ANLATTI
Yöntemin zararlı egzoz atıklarını azaltarak çevre kirliliğini ciddi ölçüde azaltıp yakıt tasarrufu sağladığını belirten Doğan, "Egzoz emisyonlarını azaltmak için mekanik ve manyetik alanda çalışan bir takım cihazlar denedik. Ama verim alamadık. Enjeksiyonlu, elektronik kontrollü yakıt sistemleri üretildikten sonra bu yazılımı hazırladım. Yazılım bilgilerini aracın o anki konumu ve kullanım şartlarına göre değiştirebilen bir yapay hafıza özelliğinde. Egzozdaki atık sıfıra (0) yakın değerlere gelene kadar bu değişim sürüyor. Araçların donanımına göre ciddi oranlarda yakıt verimi elde ediyoruz. Asıl amacım verimden ziyade çevreye olan katkısı sağlamaktı." diyor.
PROFESÖRE SIRRINI AÇMADI
Çukurova Üniversitesi Otomotiv Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kadir Aydın, oto tamircisi Servet Doğan'ın geliştirdiği yazılımın 'kalıcılığının' olmadığını ileri sürdü. Aydın, şunları söyledi: "İlk yaptığımız testte egzoz emisyon ve yakıt limitleri düştü. Ancak bir ay sonraki ölçümlerde araç tekrar normale dönüyor. Kalıcı olmuyor. Servet Usta, devlet sırrı gibi saklıyor. Ne yaptığını, nasıl yaptığını bilmiyoruz. Kimseye güvenmiyor. Yaptığı işin ne olduğunu bilsek, bilimsel olarak kendisine yardımcı oluruz. Otomobile program yüklediğini belirtiyor. Böyle olsa daimi olur, kendisini sıfırlamaz. Ne yaptığını kimseye söylemediği için biz yardımcı olamıyoruz. Bizden bir destek istemiyor. Destek olabilmemiz için ne yaptığını bilmemiz lazım. Türkiye'nin milyon dolarlık hayati projelerinde hakemlik yapıyoruz, onun sırrını vermiyoruz da onunki mi vereceğiz. Projenin bilimsel bir temele oturması lazım. Belki de küçük hatalar yapıyor. Bize gösterse, beklide bunu görür, düzeltiriz."
EURO 6 NEDİR?
Hemen biraz açıklayayım. Euro 6 Avrupa Birliği ülkelerinin oluşturduğu egzoz emisyon normlarının 2014`de uygulamayı planladığı gelişmiş saydıkları son versiyondur ve aracın sistemine ilave edilecek SRC adı verilen egzozdan çıkan zararlı gaz atıkları ile bir kimyasal sıvıyı karıştırarak NOx ve H2O olarak dışarı yani doğaya atılması planlayan bir sistemin adıdır ve bu SRC sistemi araç başına 4000 ile 6000 Euro arasında maliyet çıkarıyor. Bu da araç üreticilerinin üretim maliyetini artıran ve araç kullanıcılarına ek bir kimyasal tükettikleri için kullanım maliyeti getiren, doğaya da atılan bir kimyasal madde doğuran iyileştirilmiş lanse edilen bir sistemdir.
PEKİ, S.E.D YÖNTEMİ YANİ BU PROJE NEDİR?
Günümüzde hali hazırda üretilmiş araçlarda kullanılan organik yakıtların yani petrol türü yakıtların araç motorlarında yandıktan sonra bir takım zehirli gaz atıklarını egzozdan dışarı, yani doğaya atılır. S.E.D Yöntemi ise egzozdan atılan zararlı gaz atıklarını doğuracak olan miktardaki yakıtın yanma hücresine girmesini engelleyerek sıfıra yakın atık bırakmasıdır ki yapılan ölçümler 0.000 (binde bir hassasiyettedir)ve bu hassasiyette yapılan ölçümlerde 0(sıfır) değerler görüldü. Bu proje ile üreticiler ek üretim maliyetinden, kullanıcılar ek kullanım maliyetinden kurtarılacak ve her şeyden önemlisi doğayı korumak açısından kaçınılmazdır.”
Yorumlar
Kalan Karakter: