MUSTAFA ÖZKE
ADANA (GÜNAYDIN) – Islak bir köpek gibi uyandım. Üstüm açık kalmış olmalı. Gözümü açmakta zorlanıyorum. Işık, pencereden değil de yukarıdan, tavandan girip tam yüzüme vuruyor. Kolumla gözlerimi örtüyorum. Uyku devam etsin istiyorum. “Hey” diye sesleniyorum, “ne olur biri kapasın şu perdeyi”. Cevap veren yok.
Zorla gözlerimi aralıyorum. Tepemde, tavan yerine gökyüzü var. Mavi, berrak bir gökyüzü evin çatısı olmuş. Birkaç bulut, nazlı nazlı salınarak güneşten uzaklaşıyor. En küçüğü, ihtiyar bir kadın suratına benziyor. Nenemin ölmeden önceki haline…
Bunu hatırlayınca telaşlanıyorum birden, ölüp ölmediğimi merak ediyorum. Bir doğrulsam anlayacağım…
Bu satırları okuduktan sonra Neslihan Önderoğlu’nun ‘Ay Dolandı’ kitabı sizi sürükleyip götürüyor.
Günışığı Kitaplığı’ndan çıkan Neslihan Önderoğlu’nun bu eserinde, yazarın dil zenginliği dikkatinizi çekiyor. Cümle içerisinde kullanılan kelimelerin gözleri yormadan noktaya ulaşması ve anlaşılır olması; yazarın okuruna nasıl bir değer verdiğini gözler önüne seriyor.
Ve kitabın sonuna geldiğinizde; dışarıya bakan Saliha’nın, karanlığın içinde başka bir dünyaya giden yolu neden görmeye çalıştığını anlıyorsunuz.
Kitabın son sayfasında, “2012’de yayımlanan ilk öykü kitabı İçeri Girmez miydiniz? ile 2013 Haldun Taner Öykü Ödülü’nü kazandığını” okuyunca, ‘Ay Dolandı’ kitabındaki kelime zenginliğinin nereden geldiğini daha iyi kavrıyorsunuz…
Çağdaş öykücülüğümüzün değerli isimleri arasında yer alan Neslihan Önderoğlu’nun son romanı ‘Ay Dolandı’, öykü yazmaya başlayanlar için de aslında bir başucu kitabı olma özelliği taşıyor. İyi okumalar dileği ile…
Yorumlar
Kalan Karakter: