Neşet KARADAĞ- ÖZEL HABER
Adana'da kaybolunca intihar etmiş olabileceği iddiasıyla baraj gölünde aranırken otomobilinin bagajında iple boğularak öldürülmüş halde bulunan besici 37 yaşındaki Mehmet Nuri Delibaş'ı öldürdükleri iddiasıyla 3’ü tutuklu 2’si kadın 7 kişi hakkında dava açıldı. Davanın ilk duruşmasında katil zanlıları birbirini suçlarken, besiciyi ölüme çağırdığı iddia edilen Hanife İbili tutuklandı. 2 küçük çocuğuyla duruşmaya gelen İbili, duruşma çıkışında yakınlarını telefonla arayıp, “Tutuklandım. Gelin çocuklarımı alın” diyerek gözyaşlarına boğuldu. Olaydan sonra kaçan PKK'lı olduğu iddia edilen katil zanlısı Melik Karakaş ve oğlunun yakalanmasının devamına karar verildi.
Hayvan alım satım işi ile uğraşan Mehmet Nuri Delibaş, 29 Mart günü baraj gölü kıyısında park halindeki 01 DKU 36 plakalı otomobilinin bagajında boğularak öldürülmüş halde bulundu.
ESKİ MUHTARDAN 115 BİN LİRA ALACAĞI VARDI
İddiaya göre, Turunçlu Köyü'nün eski muhtarı Halil Yiğit'in Delibaş'a 115 bin lira borcunun olduğunu tespit etti. Delibaş'ın öldürülmeden önce telefonu ile en son görüştüğü kişinin Melih Karakaş olduğunu belirledi. Eski PKK'lı olan ve itirafçılık yaptığı saptanan Karakaş'ın eski muhtar Yiğit'in yakın arkadaşı olduğu ve olay günü 10 kez cep telefonu ile görüşme yaptığı ortaya çıktı. Besicinin öldürülmesiyle ilgili, Yiğit ile ortağı Ali Önal, yüzde 50 zihinsel özürlü Ayşe Özgün, Hanife İbili, Vakıf Reşit Eke yakalandı. 15 yıl önce PKK'dan kaçıp itirafçı olan Melih Karakaş ile oğlu F .K. ise kaçtı.
DAVA AÇILDI
Tutuklanan Önal, Efe, Özgün, tutuksuz sanıklar Yiğit ve İbili ile kaçan 2 kişi hakkında Adana 4’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın ilk duruşması geçtiğimiz Cuma günü yapıldı.
ÖLÜME ÇAĞIRDI
Besici Delibaş’ı telefonla ölüme çağırdığı iddia edilen İbili, 2 küçük çocuğuyla duruşmaya geldi. Sanık Ali aracılığıyla Melik Karakaş ile tanıştığını belirten İbili, “Ali bana, Melik’in kuzeninin birinin tecavüze uğradığını tecavüz eden şahsın kan bedeli olarak 20 bin lira para vereceğini ancak bu şahısın para vermediğini kadınlara düşkün olduğunu irtibata geçmem halinde kendisine ulaşabileceklerini söyleyerek yardım istedi. Sadece ölen şahıs kararlaştırılan yere çağrılacaktı. Ölen şahıs Ayşe’nin telefonunu birden fazla aradı. Ayşe cevap vermedi. Cevap vermesi istenince telefonunu açtı. Ayşe bulunduğumuz yeri tarif edemeyince telefonu ben aldım. Evi ben tarif ettim. Şahıs eve gelince kapıyı ben açtım. ‘Ayşe’nin ablası mısın?’ diye sordu. Ayşe’yi ellemeye başladı. Ayşe’ye ‘ilişkiye girelim’ şeklinde sözler söylemeye başladı. Ayşe, tuvalete gideceğini söyleyerek yanından ayrıldı. Biz dışarı çıktık. Başka odada Ali ve Melik vardı. Ben erkeklerin ölene vurduğunu görmedim. Öldürüleceğini kesinlikle bilmiyordum” dedi.
KENDİSİNİ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ OLARAK TANITTI
Ayşe Özgün ise Melik’in zorlamasıyla besici ile telefonla görüştüğünü ve kendisini üniversite öğrencisi olarak tanıttığını söyledi. Özgün, “Hep birlikte eve gittik. Melik ‘tam zamanı’ diyerek daha önce görüştüğüm kişiyi aramamı istedi. Aradım, şahıs bana kızarak’ neden telefonun sürekli kapalı’ dedi. Hanife telefonda şahsa yerimizi tarif etti. Şahıs geldiğinde yanıma oturdu, saçımı okşadı. Hanife’nin işaretiyle dışarı çıktık. Ölene vurduklarını görmedim. Bana öleni kast ederek, ‘Biz ondan bir şey istiyoruz vermiyor. Biz onu konuşacağız’ demişlerdi” diyerek kendini savundu.
BİRBİRLERİNİ SUÇLADILAR
Katil zanlılarından Ali Önal ve Vakıf Reşit Efe, birbirlerini suçladı.
‘ÖNCE VAKIF EFE SALDIRDI’
Öldürme olayına katılmadığını iddia eden Önal, “Mehmet Nuri eve geldiğinde Hanife ve Ayşe evdeydi. Odaya geçince Melik ve Vakıf Efe birden saldırıp yere yatırdılar. Melik iki eliyle şahsın boğazından tutup sıkmaya ve diziyle boğazına baskı yapmaya başladı. Vakıf Reşit ise yumrukla yüzüne, karnına, vücudunun değişik yerlerine vuruyordu. Vakıf Reşit tüfeği bana doğrultunca korkup dışarı çıktım” dedi.
‘ALİ VE MELİK ÖLDÜRDÜ’
Efe de cinayeti Melik ile Önal’ın işlediğini iddia ederek, “Ali ve Melik şahsın nasıl öldürüleceği konusunda konuştular. Melik infazı yapacak, Ali’de onu götürüp getirecekti. Şahıs geldiğinde kadınları gönderecekti. Kadınlar şahsın öldürüleceğini bilmiyordu, ben ve Ali biliyorduk. Ali birden şahsın üzerine atlayıp yumrukla yüzüne vurdu. Melik ise çorap gibi bir cismi boğazına dolayıp sıkmaya devam etti. Ali ve Melik ikisi şahsın üzerine çıkmıştı. Ben dona kaldım. Hatta Melik bana ‘sen bir işe yaramıyorsun dışarı çık’ dedi. Daha sonra şahsı çarşafa sarıp arabasına koydular” dedi.
‘HAYVAN VERDİM, BORCUM BİTTİ’
Tutuksuz sanıklardan eski muhtar Yiğit de suçlamayı kabul etmedi. Ölene sürekli hayvan sattığını belirten Yiğit, “En son kendisine 7 bin lira borcum vardı. Bunun karşılığında olaydan bir gün önce hayvan verdim, borcum bitti. Melik ile ölen Mehmet Nuri alacak borç ilişkisinden tartışmışlardı. Olay büyümesin diye kendilerini araladık. Mehmet Nuri’nin Melik’e faizle para verip vermediğini bilmiyorum” dedi.
‘EŞİMİN HALİL’DEN 120 BİN LİRA ALACAĞI VARDI’
Ölenin eşi Aysel Delibaş, eşi ile sanıklardan Halil Yiğit’in çok iyi arkadaş olduklarını söyledi. Eşinin tefecilik yaptığını duymadığını belirten acılı eş, “Halil’den eşimin 100 bin veya 120-130 bin lira alacağı vardı. Halil’e hayvan satmıştı. Eşim ölmeden önce ‘Halil’den parayı istedim vermedi’ dedi. Eşim hayvan alım satımı yaptığı için sürekli üzerinde para bulunurdu. Öldükten sonra üzerinde para bulunamadı” derken oğlu İzzet Delibaş ise, babasının üzerinde her zaman 20 bin lira para ve tabancayla dolaştığını belirterek, “Halil’in bu konuda diğer sanıkları bilgilendirdiğini düşünüyorum” dedi.
O KADIN TUTUKLANDI
Tanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, tutuksuz sanık İbili’nin tutuklanmasına eski PKK’lı Melik Karataş ile oğlunun yakalanmasının devamına karar verip duruşmayı 21 Ocak 2016’ya erteledi. Tutuklanan İbili, nezarethaneye götürülürken telefonla aradığı bir yakınına, “Tutuklandım gelip çocuklarımı alın” diyerek ağladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: