Acıbadem Adana Hastanesi’nde görevli Uzman Diyetisyen Pakize Gizem Akgül, bebeklik ve çocukluk çağında en çok karşılaşılan alerjik besinlerin inek sütü, yumurta, deniz ürünleri ve buğday olduğunu belirtti.
Uzman Diyetisyen Pakize Gizem Akgül, besin alerjilerinin alerjik durumların başında gelmekle birlikte günümüzde besin intoleransı ile de karıştırılabildiğini söyledi. Akgül, bir besine karşı aşırı duyarlılığın olmasının “immünolojik olmayan bir reaksiyon” yani bağışıklık sisteminden kaynaklanmayan bir tepki olduğunu; besin alerjisinin ise “besinlerin içerisinde bulunan proteine karşı ortaya çıkan immünolojik bir reaksiyon” olduğunu ifade etti.
Besin intoleransı alerjiden daha yaygın görüldüğünü kaydeden Akgül, “Toplumun yüzde 20’sini etkileyen ve bireyin bazı besinlere karşı tanımlanamayan mekanizmalar nedeniyle beklenmedik etkiler göstermesi olarak nitelendirilen besin intoleransı alerjik bir durum değil. Bu durum daha çok sindirim sisteminde ortaya çıkar; şişkinlik, ishal, bulantı, kusma, huzursuz bağırsak sendromu gibi sonuçlara yol açar. Ama belirtiler, alerjide olduğu gibi hızla kendini göstermez. Yavaş yavaş; besini aldıktan saatler sonrasında hatta 1 gün sonra bile belirti verebilir” diye konuştu.
Besin intoleransından muzdarip bir kişinin etkilendiği besini diyetinden çıkardığında yaşadığı sorunların da ortadan kalktığını söyleyen Uzman Diyetisyen Gizem Akgül, buğday içeren tahıllar, lahana ve soğan gibi sebzeler, laktoz içeren süt ve süt ürünleri, kahve ve bazı acı baharatların en çok besin intoleransı gösterilen gıdalar arasında yer aldığını ayrıca besinlere eklenen katkı maddeleri, renk ve lezzet vericilerin de intoleransa neden olabildiğini belirtti.
Uzman Diyetisyen Pakize Gizem Akgül, besin alerjilerinin alerjik durumların başında gelmekle birlikte günümüzde besin intoleransı ile de karıştırılabildiğini söyledi. Akgül, bir besine karşı aşırı duyarlılığın olmasının “immünolojik olmayan bir reaksiyon” yani bağışıklık sisteminden kaynaklanmayan bir tepki olduğunu; besin alerjisinin ise “besinlerin içerisinde bulunan proteine karşı ortaya çıkan immünolojik bir reaksiyon” olduğunu ifade etti.
Besin intoleransı alerjiden daha yaygın görüldüğünü kaydeden Akgül, “Toplumun yüzde 20’sini etkileyen ve bireyin bazı besinlere karşı tanımlanamayan mekanizmalar nedeniyle beklenmedik etkiler göstermesi olarak nitelendirilen besin intoleransı alerjik bir durum değil. Bu durum daha çok sindirim sisteminde ortaya çıkar; şişkinlik, ishal, bulantı, kusma, huzursuz bağırsak sendromu gibi sonuçlara yol açar. Ama belirtiler, alerjide olduğu gibi hızla kendini göstermez. Yavaş yavaş; besini aldıktan saatler sonrasında hatta 1 gün sonra bile belirti verebilir” diye konuştu.
Besin intoleransından muzdarip bir kişinin etkilendiği besini diyetinden çıkardığında yaşadığı sorunların da ortadan kalktığını söyleyen Uzman Diyetisyen Gizem Akgül, buğday içeren tahıllar, lahana ve soğan gibi sebzeler, laktoz içeren süt ve süt ürünleri, kahve ve bazı acı baharatların en çok besin intoleransı gösterilen gıdalar arasında yer aldığını ayrıca besinlere eklenen katkı maddeleri, renk ve lezzet vericilerin de intoleransa neden olabildiğini belirtti.