Biz de bir yama değil miyiz yaşama!

MUSTAFA ÖZKE

ADANA (GÜNAYDIN) –  Ünlü yazar ve yayıncı Mine Soysal, ‘Burası Tellibostan Sokağı. Kente tepeden bakan, dümdüz, daracık bir sokak.’ diye başlıyor ‘Daralan’ adlı kitabına…

Ve bu satırların sonunda diyor ki, ‘Bu ıssızlığından olsa gerek, bizim sokak gözüme, tepeden baktığımız betondan kente ait değil de, yamacına kondurulmuş bir yama gibi görünür. Bu hem iyi hem kötü gelir bana. Ben de bir yama değil miyim sonuçta?. Evet, tanıştırayım: Ben Mete! Kentin söküğü bu uzak sokağa ve beş numarada oturan Örücü Ailesi’ne tutturulmuş bir yamayım ben.”

Gerçekten biz de bir yama değil miyiz yaşama… Sesini kimselere duyuramayan Ayşe’ler, Kader’ler, Ömer’ler ve Mete’ler de birer yama değil mi?.

Gecenin bir yarısında sokakta yürürken karşılaştığımız boynu bükük insanlar da yama değil mi yaşama?.

Kırmızı ışıkta durduğunuzda aracınızın camını silmek için koşan küçük çocuklar örneğin, nasıl yamadır yaşama…

KIYIDA KÖŞEDE KALMIŞ YAŞAMLAR

Eyvah Kitap! adlı başyapıtıyla yüz binlerce okura ulaşan yazar Mine Soysal, son romanında kıyıda köşede kalmış yaşamlara odaklanıyor. Gençlerin küskün içsesini, biriken kaygılarını, kimi öfkeli kimi cesur çıkışlarını küçük bir Anadolu kentinin yoksul mahallesinde buluşturan yazar, hayatın yürek burkan zor yanlarını dillendirirken sevgi ve anlayışa tutunuyor.

Yani bizim üzerin basıp geçtiğimiz yaşamın kılcal damarlarında yürüyor Mine Soysal. Pencereyi açıp baktığımızda gördüğümüz ama dil verip haykıramadığımız gerçekleri kendine has muhteşem üslubuyla yazıyor.

Günışığı Kitaplığı’ndan çıkan 215 sayfalık ‘Daralan’ adlı değerli eserin editörlüğünü Müren Beykan yapıyor. Yayın koordinatörü ise Özlem Akcan. İyi okumalar dileğiyle…