MUSTAFA ÖZKE
ADANA (GÜNAYDIN) – Tarih 9 Ocak 2017. O günlerde Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Adana’nın çeşitli yerlerine afişler asarak, vatandaşların ağız kapatmadan öksürmek ve hapşırmak gibi konularda daha duyarlı olması gerektiğini anımsatıyordu. Özellikle halk otobüsleri, dolmuşlar, semt pazarları, sınıflar ve halkın yoğun yaşadığı büyük alışveriş merkezleri gibi alanlarda ağız kapatmadan hapşırmak ve tükürük saçarak öksürmenin çevrede büyük rahatsızlık yaşattığını anlatıyordu.
Buna tepki gösteren Halk Sağlığı Hekimi Dr. Mustafa Selçuk Akköse, ‘Japonya’da hastalar, bizde ise sağlıklı olanlar maske takıyor’ diyerek, Japonların toplumsal saygıya daha çok özen gösterdiklerini vurguluyordu.
Bugün geldiğimiz nokta, Korona virüsü salgını olmasına rağmen insanların hâlâ Sağlık Bakanlığı'nın kurallarına ve duyurularına uymadığı gerçeğini ortaya çıkardı. Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan bütün uyarılara rağmen evde kalmayan insanlar virüsün yayılmasına ve daha çok insanın hastalanmasına neden oldu.
Şu anda İzmir Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı görev yapan Halk Sağlığı Hekimi Dr. Mustafa Selçuk Akköse, hapşırırken ya da öksürürken ağız kapatmanın hastalığı başkalarına bulaştırmamak için gerekli bir önlem olduğunu vurguladı. Akköse, “Mikroplar, virüsler öksürük hapşırık sırasında solunum yoluyla çevredeki diğer insanlara bulaşır. Ağzımızı elle, mendille, maske ile kapatmamız iyi olur. Bol su tüketmemiz ve elimizi de sık sık sabunlamamız gerekir.” dedi.
Japonya’da grip olanların başka insanlara hastalık bulaştırmamak için ağızlarına maske takarak gezdiğini anımsatan Dr. Akköse, “Bu toplumsal saygılarının bir göstergesidir... Biz de ise sağlıklı insanlar maske kullanıyor dikkat etmeyen insanlardan hastalık bulaşmasın diye.” diye konuştu.
KAPALI MEKÂNLAR HAVALANDIRILMALI
Kapalı mekânlar ve toplu yaşam alanlarının havalandırılması ve o ortama temiz hava girmesinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Halk Sağlığı Hekimi Dr. Mustafa Selçuk Akköse, “Fakat maalesef kış aylarında yakılan kalitesiz soba yakıtları nedeniyle temiz hava kalmamıştır. Şehrimizde de kış aylarında,özellikle akşamları çok kötü hava kirliliği olduğu herkesin malumudur..Bu kirli hava da mikropların uzun süreli hayatta kalmasına ve salgınlara yol açmaktadır.” açıklamasında bulundu.
Dr. Akköse, “Ağzımızı kapatmak,elimizi ağzımızı,burnumuzu sık sık sabunlamak, şehrimizde bol ve ucuz olan narenciye ve yeşillik tüketmek hem grip hastalığının kontrolünde hem de salgınların engellenmesine yardımcı olacaktır..Hava kirliliği oluşturmayacak yakıtların kullanılması da önemli katkı yapacaktır. Bir de şu var ki şehrimizde çoğu insanın şikayetleri akşam ve gece olmaktadır..Gündüz olmadığını beyan etmektedirler...Özellikle öksürük ve boğazda yanma şikayeti...Bu şikayetlerin çoğu hava kirliliğinden kaynaklıdır. Hava kirliliği konusunda gerekli önlemler alınmalıdır.” şeklinde konuştu.
ÖKSÜRÜK TİPLERİ VE ANLAMLARI:
Kuru öksürük: Eğer kişi hafif halsizlik ve kuru öksürükten şikayet ediyorsa, bu bize basit üst solunum yolu enfeksiyonunu hatırlatır.
Balgamlı öksürük: Öksürük balgamlı ve sık oluyorsa, buna ateş ekleniyorsa zatürreenin habercisi olabilir. Öksürdükten sonra dışarıya çıkartılan sekresyonun rengi hastalık değerlendirmede doktor kadar hasta ve yakını için de önemlidir. Balgam rengi beyazdan sarı ve yeşile dönüyor ise olay ağırlaşıyor anlamına gelir. Kanlı balgamda ise öncelikle akciğer kanserleri akla gelmelidir.
Akut öksürük: Yine öksürük ani gelişiyor ise çocuklarda enfeksiyon ve boğaza yabancı cisim kaçması düşünülebilir . Erişkinlerde ise kötü kimyasal gazların solunmasına bağlı akut öksürük gelişebilir.
Kronik öksürük: Kronik, yani uzamış öksürükler çocuklarda astım, kistik fibrozis adını verdiğimiz genetik özellik içeren hastalıkları düşündürürken, erişkinde eğer buna balgam ilavesi var ise astım, müzmin bronşit, tümör, kalp yetmezliği, veremi hatırlatabilir. Balgamsız ve uzun süreli bir öksürük var ise sinüzit kökenli bronşitler, astım, reflü ve bazı tansiyon ilaçlarının yan etkisi düşünülebilir. Uzamış öksürükler psikojenik kökenli de olabilir. Bu öksürükler huzursuzluğa bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi, heyecanlanınca ve sinirlenince ortaya çıkabilir.
Çocukluk dönemi öksürükleri: Çocuklarda meydana gelen öksürükler dikkat çekme nedenli de olabilir. Zira, bir çocuk yeni doğan kardeşini kıskandığı için öksürebilir. Çocuklarda boğmaca hastalığında görülen öksürükler, ani tekrarlayıcı ve çok kuvvetlidir. Tek bir nefeste otuza varan nefes almaya izin vermeyen tekrarlamalar olur. Buna bağlı olarak çocuk nefessiz kalır ve morarır. Bu krizler günde 15-20 kez oluşabilir. Bu öksürükler kusma ile sonlanabilir. Kusma ile sonlanabilen diğer öksürük türü ise geniz akıntısına bağlı gelişen öksürüktür.
Astım öksürüğü: Öksürüğün gece uykudan uyandırıp uyandırmadığı, hem çocuklarda hem de erişkinlerde astım hastalığının takip ve tedavisinde çok önemli bir kriterdir. Eğer hasta sabah saatlerine doğru sebepsiz veya kuru bir öksürükle uyanıyor ise bu astımı düşündürür veya tedavi edilmekte ise tedavi dozunun yetersiz olduğunun göstergesidir. Bu hastalarda gün içinde muayene bulguları ve solunum testleri normaldir. Gece ise hava yollarının daraldığı anlamına gelir. Yine geceleri yatay pozisyon nedeni ile geniz akıntısı artar ve sabaha doğru akciğere biriken balgamı dışarı atmak isteyen kişide öksürük oluşur.
Reflü öksürüğü: Reflü hastalığı olanlarda, geceleri yatış pozisyonuna bağlı olarak mide asidinin soluk borusuna ve ses telleri üzerine kaçması daha kolaydır. Bu durum beraberinde kuru ve şiddetli öksürüğü getirir. Bu nedenle reflüsü olanlara geceleri baş yukarıda olacak şekilde uyumaları tavsiye edilmektedir.
Yemek borusu hastalıklarına bağlı gelişen öksürük: Yemek yerken gelişen öksürükler; yutma refleksinin iyi çalışmadığı yaşlı ve beyin fonksiyonları bozulmuş kişilerde ya da yeni doğan bebekte doğumsal olarak görülen yemek borusu ile soluk boruları arasında geçiş olan anomalilerde olur. Bebeklerdeki durum düzeltilebilir. Yemek sonrası gelişen öksürükler reflüyü, mide fıtığını, yemek borusunda cepleşmeyi akla getirir.
Sigara öksürüğü: Sigara öksürüğü ise çok tipiktir. Önceleri kuru iken yıllar içinde sigaranın bronşlarda yaptığı hasara bağlı olarak bol sekresyonlu, dolu tabir ettiğimiz şekle dönüşür. Bu öksürükler tekrarlar ve sekresyon dışarı atılınca kişinin nefesinde rahatlama meydana gelir. Sigara içenlerde gelişen öksürük mutlaka araştırılmalıdır (Akciğer kanserleri, bronş kanserleri, ses tellerinin kanserleri gibi). Balgamdaki kan, yeni gelişen ve derinleşen ses kısıklığı bu kanserlerin öksürüğe eşlik eden bulgularıdır. Sigara içen kişi birbiri ardına iki yılda en az üç ay öksürüp balgam söküyor ise bu KOAH’ı Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) çağrıştırır. KOAH yaşam kalitesini düşüren öldürücü bir hastalıktır.
ÖKSÜRÜĞÜN TEDAVİSİ BASİT
Öksürüklerin büyük kısmı basit şikayete yönelik ilaçlarla tedavi edilirler. Daha az bir kısmı ise derinleşir ve dolu hal alır, antibiyotik tedavisine ihtiyaç gösterir. Astıma bağlı öksürükler antibiyotik tedavisine cevap vermezler. Bu hastalarda inhalerler(fısfıs)ve alerji ilaçları kullanılır. Alerjili insanların dörtte birinde reflü vardır. Mutlaka endoskopi yapılıp antiasit tedavisi uygulanmalıdır. Reflü tespit edilip tedaviye rağmen gece öksürükleri olan kişiler akşam yemeklerini az ve erken yemelidirler. Bu kişiler mutlaka yüksek yastıkla yatmalıdırlar. Kalp yetmezliği nedeni ile tedavi gören hastalar ise gece öksürükleri varsa bunu mutlaka doktorlarına anlatmalıdırlar. Bu öksürükler tedavi yetersizliğinin ya da hastalığın ağırlaştığının ifadesi olabilir.
ADANA (GÜNAYDIN) – Tarih 9 Ocak 2017. O günlerde Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Adana’nın çeşitli yerlerine afişler asarak, vatandaşların ağız kapatmadan öksürmek ve hapşırmak gibi konularda daha duyarlı olması gerektiğini anımsatıyordu. Özellikle halk otobüsleri, dolmuşlar, semt pazarları, sınıflar ve halkın yoğun yaşadığı büyük alışveriş merkezleri gibi alanlarda ağız kapatmadan hapşırmak ve tükürük saçarak öksürmenin çevrede büyük rahatsızlık yaşattığını anlatıyordu.
Buna tepki gösteren Halk Sağlığı Hekimi Dr. Mustafa Selçuk Akköse, ‘Japonya’da hastalar, bizde ise sağlıklı olanlar maske takıyor’ diyerek, Japonların toplumsal saygıya daha çok özen gösterdiklerini vurguluyordu.
Bugün geldiğimiz nokta, Korona virüsü salgını olmasına rağmen insanların hâlâ Sağlık Bakanlığı'nın kurallarına ve duyurularına uymadığı gerçeğini ortaya çıkardı. Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan bütün uyarılara rağmen evde kalmayan insanlar virüsün yayılmasına ve daha çok insanın hastalanmasına neden oldu.
Şu anda İzmir Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı görev yapan Halk Sağlığı Hekimi Dr. Mustafa Selçuk Akköse, hapşırırken ya da öksürürken ağız kapatmanın hastalığı başkalarına bulaştırmamak için gerekli bir önlem olduğunu vurguladı. Akköse, “Mikroplar, virüsler öksürük hapşırık sırasında solunum yoluyla çevredeki diğer insanlara bulaşır. Ağzımızı elle, mendille, maske ile kapatmamız iyi olur. Bol su tüketmemiz ve elimizi de sık sık sabunlamamız gerekir.” dedi.
Japonya’da grip olanların başka insanlara hastalık bulaştırmamak için ağızlarına maske takarak gezdiğini anımsatan Dr. Akköse, “Bu toplumsal saygılarının bir göstergesidir... Biz de ise sağlıklı insanlar maske kullanıyor dikkat etmeyen insanlardan hastalık bulaşmasın diye.” diye konuştu.
KAPALI MEKÂNLAR HAVALANDIRILMALI
Kapalı mekânlar ve toplu yaşam alanlarının havalandırılması ve o ortama temiz hava girmesinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Halk Sağlığı Hekimi Dr. Mustafa Selçuk Akköse, “Fakat maalesef kış aylarında yakılan kalitesiz soba yakıtları nedeniyle temiz hava kalmamıştır. Şehrimizde de kış aylarında,özellikle akşamları çok kötü hava kirliliği olduğu herkesin malumudur..Bu kirli hava da mikropların uzun süreli hayatta kalmasına ve salgınlara yol açmaktadır.” açıklamasında bulundu.
Dr. Akköse, “Ağzımızı kapatmak,elimizi ağzımızı,burnumuzu sık sık sabunlamak, şehrimizde bol ve ucuz olan narenciye ve yeşillik tüketmek hem grip hastalığının kontrolünde hem de salgınların engellenmesine yardımcı olacaktır..Hava kirliliği oluşturmayacak yakıtların kullanılması da önemli katkı yapacaktır. Bir de şu var ki şehrimizde çoğu insanın şikayetleri akşam ve gece olmaktadır..Gündüz olmadığını beyan etmektedirler...Özellikle öksürük ve boğazda yanma şikayeti...Bu şikayetlerin çoğu hava kirliliğinden kaynaklıdır. Hava kirliliği konusunda gerekli önlemler alınmalıdır.” şeklinde konuştu.
ÖKSÜRÜK TİPLERİ VE ANLAMLARI:
Kuru öksürük: Eğer kişi hafif halsizlik ve kuru öksürükten şikayet ediyorsa, bu bize basit üst solunum yolu enfeksiyonunu hatırlatır.
Balgamlı öksürük: Öksürük balgamlı ve sık oluyorsa, buna ateş ekleniyorsa zatürreenin habercisi olabilir. Öksürdükten sonra dışarıya çıkartılan sekresyonun rengi hastalık değerlendirmede doktor kadar hasta ve yakını için de önemlidir. Balgam rengi beyazdan sarı ve yeşile dönüyor ise olay ağırlaşıyor anlamına gelir. Kanlı balgamda ise öncelikle akciğer kanserleri akla gelmelidir.
Akut öksürük: Yine öksürük ani gelişiyor ise çocuklarda enfeksiyon ve boğaza yabancı cisim kaçması düşünülebilir . Erişkinlerde ise kötü kimyasal gazların solunmasına bağlı akut öksürük gelişebilir.
Kronik öksürük: Kronik, yani uzamış öksürükler çocuklarda astım, kistik fibrozis adını verdiğimiz genetik özellik içeren hastalıkları düşündürürken, erişkinde eğer buna balgam ilavesi var ise astım, müzmin bronşit, tümör, kalp yetmezliği, veremi hatırlatabilir. Balgamsız ve uzun süreli bir öksürük var ise sinüzit kökenli bronşitler, astım, reflü ve bazı tansiyon ilaçlarının yan etkisi düşünülebilir. Uzamış öksürükler psikojenik kökenli de olabilir. Bu öksürükler huzursuzluğa bağlı olarak ortaya çıkabileceği gibi, heyecanlanınca ve sinirlenince ortaya çıkabilir.
Çocukluk dönemi öksürükleri: Çocuklarda meydana gelen öksürükler dikkat çekme nedenli de olabilir. Zira, bir çocuk yeni doğan kardeşini kıskandığı için öksürebilir. Çocuklarda boğmaca hastalığında görülen öksürükler, ani tekrarlayıcı ve çok kuvvetlidir. Tek bir nefeste otuza varan nefes almaya izin vermeyen tekrarlamalar olur. Buna bağlı olarak çocuk nefessiz kalır ve morarır. Bu krizler günde 15-20 kez oluşabilir. Bu öksürükler kusma ile sonlanabilir. Kusma ile sonlanabilen diğer öksürük türü ise geniz akıntısına bağlı gelişen öksürüktür.
Astım öksürüğü: Öksürüğün gece uykudan uyandırıp uyandırmadığı, hem çocuklarda hem de erişkinlerde astım hastalığının takip ve tedavisinde çok önemli bir kriterdir. Eğer hasta sabah saatlerine doğru sebepsiz veya kuru bir öksürükle uyanıyor ise bu astımı düşündürür veya tedavi edilmekte ise tedavi dozunun yetersiz olduğunun göstergesidir. Bu hastalarda gün içinde muayene bulguları ve solunum testleri normaldir. Gece ise hava yollarının daraldığı anlamına gelir. Yine geceleri yatay pozisyon nedeni ile geniz akıntısı artar ve sabaha doğru akciğere biriken balgamı dışarı atmak isteyen kişide öksürük oluşur.
Reflü öksürüğü: Reflü hastalığı olanlarda, geceleri yatış pozisyonuna bağlı olarak mide asidinin soluk borusuna ve ses telleri üzerine kaçması daha kolaydır. Bu durum beraberinde kuru ve şiddetli öksürüğü getirir. Bu nedenle reflüsü olanlara geceleri baş yukarıda olacak şekilde uyumaları tavsiye edilmektedir.
Yemek borusu hastalıklarına bağlı gelişen öksürük: Yemek yerken gelişen öksürükler; yutma refleksinin iyi çalışmadığı yaşlı ve beyin fonksiyonları bozulmuş kişilerde ya da yeni doğan bebekte doğumsal olarak görülen yemek borusu ile soluk boruları arasında geçiş olan anomalilerde olur. Bebeklerdeki durum düzeltilebilir. Yemek sonrası gelişen öksürükler reflüyü, mide fıtığını, yemek borusunda cepleşmeyi akla getirir.
Sigara öksürüğü: Sigara öksürüğü ise çok tipiktir. Önceleri kuru iken yıllar içinde sigaranın bronşlarda yaptığı hasara bağlı olarak bol sekresyonlu, dolu tabir ettiğimiz şekle dönüşür. Bu öksürükler tekrarlar ve sekresyon dışarı atılınca kişinin nefesinde rahatlama meydana gelir. Sigara içenlerde gelişen öksürük mutlaka araştırılmalıdır (Akciğer kanserleri, bronş kanserleri, ses tellerinin kanserleri gibi). Balgamdaki kan, yeni gelişen ve derinleşen ses kısıklığı bu kanserlerin öksürüğe eşlik eden bulgularıdır. Sigara içen kişi birbiri ardına iki yılda en az üç ay öksürüp balgam söküyor ise bu KOAH’ı Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) çağrıştırır. KOAH yaşam kalitesini düşüren öldürücü bir hastalıktır.
ÖKSÜRÜĞÜN TEDAVİSİ BASİT
Öksürüklerin büyük kısmı basit şikayete yönelik ilaçlarla tedavi edilirler. Daha az bir kısmı ise derinleşir ve dolu hal alır, antibiyotik tedavisine ihtiyaç gösterir. Astıma bağlı öksürükler antibiyotik tedavisine cevap vermezler. Bu hastalarda inhalerler(fısfıs)ve alerji ilaçları kullanılır. Alerjili insanların dörtte birinde reflü vardır. Mutlaka endoskopi yapılıp antiasit tedavisi uygulanmalıdır. Reflü tespit edilip tedaviye rağmen gece öksürükleri olan kişiler akşam yemeklerini az ve erken yemelidirler. Bu kişiler mutlaka yüksek yastıkla yatmalıdırlar. Kalp yetmezliği nedeni ile tedavi gören hastalar ise gece öksürükleri varsa bunu mutlaka doktorlarına anlatmalıdırlar. Bu öksürükler tedavi yetersizliğinin ya da hastalığın ağırlaştığının ifadesi olabilir.