ADANA (GÜNAYDIN) – CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, TBMM Genel Kurulu’nda ilaca erişim sorunu hakkında verdiği Meclis Araştırma Önergesi üzerinde söz aldı. Son aylarda ilaca erişim sorunu nedeniyle vatandaşların eczane eczane ilaç aradığını kaydeden Bulut, tarım, sanayi, adalette yaşanan eksikliğin benzerinin ilaç sanayiinde yaşandığını belirtti.
Türkiye'de sağlıklı ve örnek bir kayıt sistemi olduğunu kaydeden Bulut, bu iyi gidişin son dönemlerde beceriksiz yönetimler tarafından vatandaşın sırtına yüklenir hale geldiğini söyledi. En önemli eksikliğin ulusal bir ilaç politikasının olmamasından kaynaklandığını bildiren Bulut, “İlaçta en önemli sorun dışa bağımlılık. İktidar sözcüleri sürekli yerli ilaç üreteceğini söylüyor ama rakamlara baktığınızda kutu bazında 2006 yılından bu yana yüzde 16'yla başlayan ithal ilaç oranı yüzde 24'lere kadar yükselmiş durumda”dedi.
Çin’de ilaç araştırılmasına harcanan paranın yüzde 14, Hindistan’da yüzde 11, Türkiye'de ise sadece binde 1 olduğunu kaydeden Bulut şöyle devam etti: Türkiye'de, yerli ilaca ilişkin bir destek söz konusu değil. Diğer alanlarda olduğu gibi makyajlanmış bir propagandadır. Böyle olunca sürekli bir kural değişikliği oluyor. 2017 yılında yılda 2 defa ilaç fiyatlandırması yapılırken, 2018 yılında tek sefere düşürüldü. Kurdaki en ufak bir artıştan bugünkü durumlar ortaya çıktı. İktidar bu tespitleri yapmak yerine çiftçiye, fırıncıya yaptığı gibi yapıyor, eczacıyı hedef gösteriyor. 900 denetmenle ilaç sanayisini, ecza depolarını ve eczaneleri denetlediklerini, bunun sonucunda da 34 tane eczanede stok bulduklarını söylüyorlar. Bu toplam eczane sayısına oranladığınızda binde 1'e tekabül ediyor. Piyasada ilaçların neredeyse dörtte 1'inin yok halde olduğunu kaydeden Bulut, ilaç firmalarıyla uğraşamayan, ilaç firmalarına gücü yetmeyen iktidarın, yaşanan sıkıntıları bir siyaset malzemesi hâline getirmek için eczacıyı stokçulukla suçladığını belirtti.
Türkiye'de sağlıklı ve örnek bir kayıt sistemi olduğunu kaydeden Bulut, bu iyi gidişin son dönemlerde beceriksiz yönetimler tarafından vatandaşın sırtına yüklenir hale geldiğini söyledi. En önemli eksikliğin ulusal bir ilaç politikasının olmamasından kaynaklandığını bildiren Bulut, “İlaçta en önemli sorun dışa bağımlılık. İktidar sözcüleri sürekli yerli ilaç üreteceğini söylüyor ama rakamlara baktığınızda kutu bazında 2006 yılından bu yana yüzde 16'yla başlayan ithal ilaç oranı yüzde 24'lere kadar yükselmiş durumda”dedi.
Çin’de ilaç araştırılmasına harcanan paranın yüzde 14, Hindistan’da yüzde 11, Türkiye'de ise sadece binde 1 olduğunu kaydeden Bulut şöyle devam etti: Türkiye'de, yerli ilaca ilişkin bir destek söz konusu değil. Diğer alanlarda olduğu gibi makyajlanmış bir propagandadır. Böyle olunca sürekli bir kural değişikliği oluyor. 2017 yılında yılda 2 defa ilaç fiyatlandırması yapılırken, 2018 yılında tek sefere düşürüldü. Kurdaki en ufak bir artıştan bugünkü durumlar ortaya çıktı. İktidar bu tespitleri yapmak yerine çiftçiye, fırıncıya yaptığı gibi yapıyor, eczacıyı hedef gösteriyor. 900 denetmenle ilaç sanayisini, ecza depolarını ve eczaneleri denetlediklerini, bunun sonucunda da 34 tane eczanede stok bulduklarını söylüyorlar. Bu toplam eczane sayısına oranladığınızda binde 1'e tekabül ediyor. Piyasada ilaçların neredeyse dörtte 1'inin yok halde olduğunu kaydeden Bulut, ilaç firmalarıyla uğraşamayan, ilaç firmalarına gücü yetmeyen iktidarın, yaşanan sıkıntıları bir siyaset malzemesi hâline getirmek için eczacıyı stokçulukla suçladığını belirtti.