Neşet KARADAĞ-özel
ADANA(GÜNAYDIN)- Mersin'de üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ı öldürmekten ağırlaştırmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Ahmet Suphi Altındöken'i Adana'daki cezaevinde silahlı saldırıda öldürüp, babası Necmettin Altındöken'i ise yaraladığı iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet ve ayrıca 29 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına mahkum edildikten sonra Yargıtay’a gönderdiği ‘itiraflarda’ bulunacağı yönündeki dilekçesinin ardından hakkında verilen kararlar bozulan Gültekin Alan’ın yeniden yerel mahkemede yargılandığı davaya devam edildi. Mahkeme Savcısı, esas hakkındaki mütalaasında Alan ile Alan’ı azmettirdiği idia edilen Ahmet Tekin Baykal’ın da aralarında bulunduğu 5 sanığın cezalandırılmasını, bir sanığın ise beraatini istedi.
Yargıtay 1.Ceza Dairesi’nin bozma kararı üzerine Adana 5.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlanan davanın duruşmasına Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Gültekin Alan, başka suçtan Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu Ahmet Tekin Baykal, tutuksuz Hacı Ahmet Özdoğan ile sanıkların avukatları geldi.
Mahkeme Başkanı, sanık Alan’a Yargıtay bozma kararını sordu. Sanık Alan da, bozma kararına uyulmasını istedi.
Mahkeme Savcısı da, Yargıtay’ın bozma kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek uyulmasına karar verilmesini istedi.
SAVCI MÜTALAASINI VERDİ
Mahkeme Savcısı, dava dosyasında araştırılacak husus olmaması nedeniyle esas hakkındaki mütalaasını verdi. Savcı, mütalaasında üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın 11 Şubat 2015’de öldürülmesiyle ilgili olarak Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altındöken’in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırıldıklarını ve Adana F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu C -70 koğuşunda birlikte kaldıklarını belirtti.
CEZAEVİNDE NÜFUZ EDİNMEK İÇİN ÖLDÜRMÜŞ
Adana F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ‘Hatırlı Mahkum’ diye tabir edilen bir kısım suçluların özellikle B Blok’ta barındırıldığı ve bu hatırlı mahkumlar arasında cezaevinde diğer mahkum ve personele karşı nüfuz hakimiyeti mücadelesi olduğuna dikkat çeken savcı, cezaevinde nüfuzunu arttırmak isteyen Ahmet Tekin Baykal’ın Gültekin Alan’ı, Özgecan Aslan’ı öldüren Ahmet Suphi Altındöken ve babası Necmettin Altındöken’i öldürme konusunda azmettirdiğini belirterek, “Zaten cezası fazla olan ve ekonomik durumu da zayıf bulunan Gültekin Alan’ın bu cinayeti işlemeye karar verdiği ve bu şekilde kamuoyunda kendilerine tepki duyulan bu kişileri öldürmek isteyerek olumlu tepkiler almayı düşündükleri anlaşılmıştır” dedi.
NASIL ÖLDÜRDÜ?
Hükümlü Gültekin Alan’ın ceza infaz kurumuna öldürme tarihinden bir süre önce belirlenemeyen bir tarihte cezaevine silah sokulmasını sağladığını da belirten savcı, mütalaasında sanığın Özgecan Aslan’ın katili Ahmet Suphi Altındöken’i nasıl öldürdüğünü de şöyle anlattı:
‘SUPHİ GELSİN, SUPHİ GELSİN’
“..İnfaz koruma memurları Gültekin Alan ile aynı koğuşta birlikte kaldığı sanık Ferat Yüksel’i halı sahaya götürmek için gelerek koğuşun kapısını açıp koridora çıkarttıkları ve koridorda üzerlerini arayarak halı sahaya götürmek için hazırladıkları, önde Ferat Yüksel’in arkasında Gültekin Alan olduğu halde ilerledikleri, halı saha bölümüne geldiklerinde infaz koruma memuru M.G.’nin, kapıyı açarak önce Ferat Yüksel’i sonra da Gültekin Alan’ı içeriye soktuğu, Gültekin Alan’ın kısa bir süre sonra iç çamaşırının içerisinde sakladığı silahı çıkartarak henüz kapatılmayan kapıdan elinde silahla çıktığı, stajyer infaz koruma memuru O.Ö.’i de diğerlerinin bulunduğu yere sokarak kapıyı sürgüleyerek kapattığı saptanmıştır. Gültekin Alan’ın sol elinde beyaz kağıt ve sağ elinde tabanca olduğu halde önceden öğrendiği Ahmet Suphi ve babasının bulunduğu koğuşa doğru ilerlediği, C-70 koğuşunun kapısında bulunan mazgaldan içeri doğru sağ elinde silah sol elinde kağıt olduğu halde eğildiği, elindeki kağıdı mazgaldan içeriye bir belge imzalatacakmış gibi uzatarak ‘Suphi gelsin, Suphi gelsin’ diye seslendiği, Ahmet Suphi Altındöken’in mazgala yaklaşması üzerine tabancayla ateş etmeye başladığı, hemen akabinde Necmettin Altındöken’e de silahla etkili mesafeden görerek birden fazla ateş ettiği, bu sırada maktül ve yaralı babasına ‘şerefsizler’ diyerek hakarette bulunduğu, bir süre sonra da infaz koruma memurlarının bulunduğu halı saha koridor kapısını tekrar açarak infaz koruma memurlarını koridora çıkardığı vesilahı ile birlikte teslim olduğu saptanmıştır.”
SİLAHI CEZAEVİNE NASIL SOKULDU?
Savcı, mütalaasında silahı cezaevinde tutuklu olarak kalan Hüsamettin Bağlar’ın, kendisini ziyarete gelen eşi Gamze Bağlar aracılığıyla ve infaz koruma memuru Hacı Ahmet Özdoğan’ın yardımı ile sokulduğunun anlaşıldığına da dikkat çekti.
5 KİŞİNİN CEZALANDIRILMASI İSTENDİ
Savcı, sanık Gültekin Alan’ın , ‘Tasarlayarak öldürme, Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs, Ceza infaz kurumuna yasak eşya sokma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından cezalandırılmasını istedi. Sanık Ahmet Tekin Baykal’ın da ‘Tasarlayarak öldürme suçuna azmettirme, Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçuna azmettirme, İnfaz kurumuna yasak eşya sokma’ suçlarından cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklardan Hüsamettin Bağlar, Gamze Bağlar ve Hacı Ahmet Özdoğan’ın ise ‘Ceza infaz kurumuna yasak eşya sokma’ suçundan cezalandırılmalarını, sanık Ferat Yüksel’in ise beraatine karar verilmesini talep etti.
ALAN: SİLAHI SOKANLARIN İSMİNİ VERDİM
Mütalaya karşı sanıklar ile avukatlarına söz hakkı verildi. Sanık Alan, sanıklar Hacı Ahmet Özdoğan, Hüsamettin ve Gamze Bağlar’ın olayla ilgilerinin olmadığını belirterek, “Silahı cezaevine sokanların isimlerini daha önce verdiğim dilekçemde belirttim” dedi.
BAYKAL: İLGİM YOK
Sanık Ahmet Tekin Baykal ise, suçlamalarla ilgisinin olmadığını belirtti. Hacı Ahmet Özdoğan da suçsuz olduğunu söyledi.
Sanık avukatları esas hakkındaki savunmalarını hazırlamak için süre istedi.
Mahkeme heyeti, sanık Gültekin Alan’ın tutukluluğunun devamına karar verip duruşmayı sanıklar ve avukatlarının esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için ileri bir tarihe erteledi.
Alan, daha önce ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum olmuştu
Adana F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken (26) ile babası Necmettin Altındöken (51), 12 Nisan 2016'da Gültekin Alan'ın silahlı saldırısına uğramıştı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüsü Suphi Altındöken hayatını kaybederken, babası ağır yaralanmıştı. Soruşturma kapsamında Alan ile olaya karıştıkları iddia edilen Hüsamettin ve eşi Gamze Bağlar ile Hacı Ahmet Özdoğan, Ahmet Tekin Baykal ve Ferhat Yüksel tutuklanmış, Serkan Akkoca tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. 25 Ocak 2017’de yapılan duruşmada Gültekin Alan dışındaki 5 sanığın tahliyesine karar verilmişti. 17 Temmuz 2017’deki duruşmada ise mahkeme heyeti, Alan’ı "tasarlayarak adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum etti. Ayrıca, Alan'a "tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüsten" 18 yıl, "hakaretten" 1 yıl 4 ay, "yasak eşyaları cezaevine sokmak, 6136 Sayılı Yasaya Muhalefet" suçlarından 6 yıl, "infaz koruma memurlarını hürriyetlerinden alıkoymadan" da 4 yıl 5 ay 10 gün olmak üzere toplam 29 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası daha verilmişti. Cezalarda indirim yapılmazken, diğer sanıklar ise delil yetersizliğinden beraat etmişti.
ADANA(GÜNAYDIN)- Mersin'de üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ı öldürmekten ağırlaştırmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Ahmet Suphi Altındöken'i Adana'daki cezaevinde silahlı saldırıda öldürüp, babası Necmettin Altındöken'i ise yaraladığı iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet ve ayrıca 29 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına mahkum edildikten sonra Yargıtay’a gönderdiği ‘itiraflarda’ bulunacağı yönündeki dilekçesinin ardından hakkında verilen kararlar bozulan Gültekin Alan’ın yeniden yerel mahkemede yargılandığı davaya devam edildi. Mahkeme Savcısı, esas hakkındaki mütalaasında Alan ile Alan’ı azmettirdiği idia edilen Ahmet Tekin Baykal’ın da aralarında bulunduğu 5 sanığın cezalandırılmasını, bir sanığın ise beraatini istedi.
Yargıtay 1.Ceza Dairesi’nin bozma kararı üzerine Adana 5.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlanan davanın duruşmasına Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Gültekin Alan, başka suçtan Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu Ahmet Tekin Baykal, tutuksuz Hacı Ahmet Özdoğan ile sanıkların avukatları geldi.
Mahkeme Başkanı, sanık Alan’a Yargıtay bozma kararını sordu. Sanık Alan da, bozma kararına uyulmasını istedi.
Mahkeme Savcısı da, Yargıtay’ın bozma kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek uyulmasına karar verilmesini istedi.
SAVCI MÜTALAASINI VERDİ
Mahkeme Savcısı, dava dosyasında araştırılacak husus olmaması nedeniyle esas hakkındaki mütalaasını verdi. Savcı, mütalaasında üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın 11 Şubat 2015’de öldürülmesiyle ilgili olarak Ahmet Suphi Altındöken ile babası Necmettin Altındöken’in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırıldıklarını ve Adana F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu C -70 koğuşunda birlikte kaldıklarını belirtti.
CEZAEVİNDE NÜFUZ EDİNMEK İÇİN ÖLDÜRMÜŞ
Adana F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ‘Hatırlı Mahkum’ diye tabir edilen bir kısım suçluların özellikle B Blok’ta barındırıldığı ve bu hatırlı mahkumlar arasında cezaevinde diğer mahkum ve personele karşı nüfuz hakimiyeti mücadelesi olduğuna dikkat çeken savcı, cezaevinde nüfuzunu arttırmak isteyen Ahmet Tekin Baykal’ın Gültekin Alan’ı, Özgecan Aslan’ı öldüren Ahmet Suphi Altındöken ve babası Necmettin Altındöken’i öldürme konusunda azmettirdiğini belirterek, “Zaten cezası fazla olan ve ekonomik durumu da zayıf bulunan Gültekin Alan’ın bu cinayeti işlemeye karar verdiği ve bu şekilde kamuoyunda kendilerine tepki duyulan bu kişileri öldürmek isteyerek olumlu tepkiler almayı düşündükleri anlaşılmıştır” dedi.
NASIL ÖLDÜRDÜ?
Hükümlü Gültekin Alan’ın ceza infaz kurumuna öldürme tarihinden bir süre önce belirlenemeyen bir tarihte cezaevine silah sokulmasını sağladığını da belirten savcı, mütalaasında sanığın Özgecan Aslan’ın katili Ahmet Suphi Altındöken’i nasıl öldürdüğünü de şöyle anlattı:
‘SUPHİ GELSİN, SUPHİ GELSİN’
“..İnfaz koruma memurları Gültekin Alan ile aynı koğuşta birlikte kaldığı sanık Ferat Yüksel’i halı sahaya götürmek için gelerek koğuşun kapısını açıp koridora çıkarttıkları ve koridorda üzerlerini arayarak halı sahaya götürmek için hazırladıkları, önde Ferat Yüksel’in arkasında Gültekin Alan olduğu halde ilerledikleri, halı saha bölümüne geldiklerinde infaz koruma memuru M.G.’nin, kapıyı açarak önce Ferat Yüksel’i sonra da Gültekin Alan’ı içeriye soktuğu, Gültekin Alan’ın kısa bir süre sonra iç çamaşırının içerisinde sakladığı silahı çıkartarak henüz kapatılmayan kapıdan elinde silahla çıktığı, stajyer infaz koruma memuru O.Ö.’i de diğerlerinin bulunduğu yere sokarak kapıyı sürgüleyerek kapattığı saptanmıştır. Gültekin Alan’ın sol elinde beyaz kağıt ve sağ elinde tabanca olduğu halde önceden öğrendiği Ahmet Suphi ve babasının bulunduğu koğuşa doğru ilerlediği, C-70 koğuşunun kapısında bulunan mazgaldan içeri doğru sağ elinde silah sol elinde kağıt olduğu halde eğildiği, elindeki kağıdı mazgaldan içeriye bir belge imzalatacakmış gibi uzatarak ‘Suphi gelsin, Suphi gelsin’ diye seslendiği, Ahmet Suphi Altındöken’in mazgala yaklaşması üzerine tabancayla ateş etmeye başladığı, hemen akabinde Necmettin Altındöken’e de silahla etkili mesafeden görerek birden fazla ateş ettiği, bu sırada maktül ve yaralı babasına ‘şerefsizler’ diyerek hakarette bulunduğu, bir süre sonra da infaz koruma memurlarının bulunduğu halı saha koridor kapısını tekrar açarak infaz koruma memurlarını koridora çıkardığı vesilahı ile birlikte teslim olduğu saptanmıştır.”
SİLAHI CEZAEVİNE NASIL SOKULDU?
Savcı, mütalaasında silahı cezaevinde tutuklu olarak kalan Hüsamettin Bağlar’ın, kendisini ziyarete gelen eşi Gamze Bağlar aracılığıyla ve infaz koruma memuru Hacı Ahmet Özdoğan’ın yardımı ile sokulduğunun anlaşıldığına da dikkat çekti.
5 KİŞİNİN CEZALANDIRILMASI İSTENDİ
Savcı, sanık Gültekin Alan’ın , ‘Tasarlayarak öldürme, Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs, Ceza infaz kurumuna yasak eşya sokma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından cezalandırılmasını istedi. Sanık Ahmet Tekin Baykal’ın da ‘Tasarlayarak öldürme suçuna azmettirme, Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçuna azmettirme, İnfaz kurumuna yasak eşya sokma’ suçlarından cezalandırılmasını talep eden savcı, diğer sanıklardan Hüsamettin Bağlar, Gamze Bağlar ve Hacı Ahmet Özdoğan’ın ise ‘Ceza infaz kurumuna yasak eşya sokma’ suçundan cezalandırılmalarını, sanık Ferat Yüksel’in ise beraatine karar verilmesini talep etti.
ALAN: SİLAHI SOKANLARIN İSMİNİ VERDİM
Mütalaya karşı sanıklar ile avukatlarına söz hakkı verildi. Sanık Alan, sanıklar Hacı Ahmet Özdoğan, Hüsamettin ve Gamze Bağlar’ın olayla ilgilerinin olmadığını belirterek, “Silahı cezaevine sokanların isimlerini daha önce verdiğim dilekçemde belirttim” dedi.
BAYKAL: İLGİM YOK
Sanık Ahmet Tekin Baykal ise, suçlamalarla ilgisinin olmadığını belirtti. Hacı Ahmet Özdoğan da suçsuz olduğunu söyledi.
Sanık avukatları esas hakkındaki savunmalarını hazırlamak için süre istedi.
Mahkeme heyeti, sanık Gültekin Alan’ın tutukluluğunun devamına karar verip duruşmayı sanıklar ve avukatlarının esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için ileri bir tarihe erteledi.
Alan, daha önce ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum olmuştu
Adana F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan, üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken (26) ile babası Necmettin Altındöken (51), 12 Nisan 2016'da Gültekin Alan'ın silahlı saldırısına uğramıştı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüsü Suphi Altındöken hayatını kaybederken, babası ağır yaralanmıştı. Soruşturma kapsamında Alan ile olaya karıştıkları iddia edilen Hüsamettin ve eşi Gamze Bağlar ile Hacı Ahmet Özdoğan, Ahmet Tekin Baykal ve Ferhat Yüksel tutuklanmış, Serkan Akkoca tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. 25 Ocak 2017’de yapılan duruşmada Gültekin Alan dışındaki 5 sanığın tahliyesine karar verilmişti. 17 Temmuz 2017’deki duruşmada ise mahkeme heyeti, Alan’ı "tasarlayarak adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum etti. Ayrıca, Alan'a "tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüsten" 18 yıl, "hakaretten" 1 yıl 4 ay, "yasak eşyaları cezaevine sokmak, 6136 Sayılı Yasaya Muhalefet" suçlarından 6 yıl, "infaz koruma memurlarını hürriyetlerinden alıkoymadan" da 4 yıl 5 ay 10 gün olmak üzere toplam 29 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası daha verilmişti. Cezalarda indirim yapılmazken, diğer sanıklar ise delil yetersizliğinden beraat etmişti.