SUDET KARAGÖZ
ADANA (GÜNAYDIN) – Coğrafi yapısı ve ekolojik koşullarından dolayı Adana, yüzyıllardır tarımsal üretimde ürün çeşitliliği ve ürün verimliliğinin yüksek olduğu bir il. Tarımsal alanda büyük gelişmelerin yaşandığı Adana’da, nohut üretiminde son iki yılda artış yaşandı. Muz üretimi için yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar verdi. Narenciye bahçeleri şehir dışına kaydırılarak sayısı artırıldı. Çiftçi eğitim merkezleri kuruldu. Tarım alanında yapılan çalışmaları Adana Tarım İl Müdürü Muhammet Ali Tekin ile konuştuk.
Tarım İl Müdürü Muhammet Ali Tekin, Türkiye birçok üründe dışa bağımlı olsa da Adana’da yaptığımız ekimlerle dışa bağımlılığı azaltmayı hedeflediklerini belirterek, ”Adana’da 5,5 milyona yakın tarım arazisi var. Bunun 4,5 milyon dekarı tarla,700 bin dekarı bağ-bahçe,125 bin dekarı sebze üretim alanı,500 bin dekarı da mera alanı olarak görünmektedir” dedi.
“5 ÜRÜNDE ADANA İLK SIRADA“
Adana’nın 5 tarım ürününün üretiminde ilk sırada yer aldığının belirten Tekin: “Bugün Adana; mısır, soya fasulyesi, yerfıstığı, narenciye ve karpuz üretiminde Türkiye’de ilk sırada. Özellikle Türkiye’nin 6,5 milyon ton mısır ihtiyacının, 1 milyon tonu Adana’da üretimi yapılarak karşılanmakta. Geri kalan kısmı ise Türkiye’nin diğer bölgelerinde karşılanmakta. Aslında mısır ve soya fasulyesi sanayinin her alanında kullanılan joker ürünler. Bu yüzden firmalar zaman zaman mısır ithalatı yapmakta. Ancak hayvan yemi olarak alınmakta. Şu sıralar fiyatların eşitliği ve dövizden dolayı yurt dışından alımı pek tercih edilmemekte. Daha çok iç piyasaya dönülmüş durumda.” Sanayicinin yurt içi mısırı kullandığını ve iç piyasaya yöneldiğini belirtiyorsunuz. Peki,140 bin ton mısır ithal edildi. Bunu nasıl değerlendirmeliyiz sorusunu ise Tekin, şöyle yanıtlıyor:”140 bin ton mısır anlaşması daha önce yapılmıştı. Döviz o zamanlar sabitti ve vatandaş karlı mısırı getiriyordu. Şu anda fiyatlar eşit olduğu için pek cazibesi kalmadı. Bunu şu şekilde değerlendirmek gerekiyor; her ülke zaman zaman ithalatta yapar ihracatta tamamen ülkenin o anki koşullarına bağlı bir durum. “
DON OLAYLARINA KARŞI ÖNLEM
Tarım Sigortalar Havuzunu (TARSİM) biraz daha güçlendirmek gerektiğini belirten Tekin, “Çiftçiler Tarım Sigortası konusunda daha fazla bilinçlendirilmeli. Bakın her yıl değişen bir iklimle karşı karşıyayız. Haziran sonuna geldik şiddetli yağışlar devam ediyor. Yağışlar esnasında geçişlerden dolayı dolu yağışı ve horum görülmekte. Bu durum üründe ciddi kayıplara, verimin büyük oranda düşmesine sebep oluyor. Çiftçi en büyük rakibinin iklim olduğunu kavramalı. Narenciyeyi don olayına karşı korumak amacıyla bahçelere pervaneler kuruluyor. Bunun için devlet yüzde 50 destek vermekte. Ürünü doludan korumak içinde bahçesine file gerdirecek. İklimde yaşanan değişimlere karşı nasıl önlem alacağı konusunda ne kadar bilinçlenirse kadar az hasarla kurtarır ürününü.”
Çiftçinin misyonunu değiştirmesi gerektiğinin altını çizen Tekin: ”İlk başta çiftçi iklimle mücadele etmeyi öğrenmeli. Kaliteli ürün üretmeyi hedeflemeli. Çünkü kaliteli ürün ürettiğiniz zaman ürünü satma kaygısı yaşamazsınız. Kontrolsüz ürün üretmemeli. Geleneksel yöntemleri bir kenara bırakmalı. Tarlasını suyu salarak sulamamalı. Damlama sistemini kullanmalı. Böylece toprak verimini korur ve daha çok ürün verir.”
“ADANA’YA 5 ENERJİ FİRMASI“
Anız yakma konusunda 2017 yılında bir uygulama başlattıklarını ve bu konuda bakanlığa yazı yazdıklarını ifade eden Tekin:” Anız yakanlar için bakanlık herhangi bir tarımsal desteleme yapmama konusunda önemli çalışmalar yapmakta. Destek almayan çiftçi ekonomik sorunla karşılaşacak. Buna karşın anız yakmayan çitçide ekstra tarım desteği alacak. Bu farklılığı gören çiftçi anız yakmayı bırakacak. Böylece toprağın içindeki mineraller, böcekler yaşamaya devam edecek. Toprağın kalitesinin artması ile tarladan alınan verimde artacak. ” Umutlarını sadece buna bağlamadıklarını,4 tane enerji firmasıyla çalışma başlattıklarının vurgulayan Tekin, sözlerine şöyle devam ediyor:”5 tane enerji firması şuanda Adana’da çalışma yürütmekte. 1 fabrikamız vardı. 2 fabrikanın kurulması için izinler alındı diğer iki fabrikanın kurulması içinde alan araştırması yapılmakta. Burada amacımız tarımsal atıkları, anızları tarlada toplayarak enerjiye dönüştürmek. Bunu başarırsak çiftçi bir taraftan para kazanacak diğer taraftan da elektrik enerjisi üretilerek doğanın korunması sağlanılacak.”
“TARIMSAL ALANDA BİNA YAPIMINI TAMAMEN YASAKLADIK“
Adana’da toprak koruma ofisi kurulunda olduklarını ve bu işin sekretaryasını yürüttüklerini ifade eden Tekin, tarımsal alanların azalmaması gerektiğini vurguluyor. Tarımsal alanlarda bina yapımını tamamen yasakladıklarının altını çizen Tekin:” Tarımsal alanların tahribatının önlenmesi için kentsel dönüşümün yapılması gerekiyor. Kentsel dönüşümde önemli olan mevcut alanları dönüştürerek tarım alanlarına dokunmamak. Bu alanların korumak zorunda olduğumuzun bilincine varmalıyız. Anlatmak istediğim şu, Adana’da tarım alanında rol model olarak bir şeylerin değişmesi gerekiyor. Bir yandan mevcut toprağı korurken diğer yandan da seracılık faaliyetlerini geliştirmemiz gerekiyor. Bunun için seracılık organize bölgesi kuruyoruz. Başbakanlıktan iznimiz çıktı. Yıl içinde temellerini atacağız böylelikle önümüzdeki yıl 3 bin dekarlık sera bölgesinin yapımı tamamlanacak.“
“ÇİFTÇİ SAHADA EĞİTİM ALIYOR“
2017 yılında toplam 655 çiftçi toplantısı yaptıklarını ve köylerde yapılan bu toplantılara yaklaşık 10 bin çiftçinin katıldığına dikkat çeken Tekin:” Eğitim alan kişi sayısını 10 bin ile sınırlandırmamak gerekiyor. Eğitimi alan kişiler farklı yerlerde öğrendiklerini başkalarına aktarmakta. Buda bilinçlenen çiftçi sayısını artırdı. Eğitimlerimizi sürekli tekrarlıyoruz. Çünkü çiftçi duyduğuna değil gördüğüne inanıyor. Çiftçiye toprağı nasıl işleteceğini, ne yaparsa daha yüksek verim alacağı konusunda eğitim veriyoruz. Bir nebze torağına en uygun ürünü seçmesine yardım ediyoruz. Buda çiftçinin sonuçtan memnun kalmasını sağlıyor. Ayrıca 20 merkezde çiftçi eğitim kursu açtık. Örnek verirsek,2 yıldır nohut ekiminde büyük gelişmeler yaşadık. Ovaya doğru nohut ekim alanını genişlettirdik. Ceyhan bunun en iyi örneği, 15 bin dekar nohut ekimi var. Çiftçi ekonomik değeri yüksek yeni ürünlere yönelmeye başladı. Buda eğitimin bir sonucu.”
“AMACIMIZ TARIMSAL SANAYİYİ GELİŞTİRMEK “
Yaptıkları çalışmalarla Adana’da tarımsal sanayiyi geliştirmeyi hedeflediklerinin söyleyen Tekin:” son 2 yılda önemli çalışmalar yaptık. Narenciye bahçelerinin sayısını artırdık ve ürün paketleme merkezi kurduk. Muz üretimi için saha çalışması sonucunda çiftçiye ücretsiz seralar kurduk ve buralardan iyi verim aldık. Yaptığımız çalışmalar sadece bununla sınırlı değil. Zeytinyağı için üretim tesisi kurduk. Pamuk üretimini yeniden canlandırmak içinde Karataş’ta iki çırçır fabrikasını kurduk. Bu sayıyı artırmak için çalışmalar yapıyoruz. Adana için daha çok projemiz var.” Son olarak karpuz ilgili yaşanılanları şöyle özetliyor Tekin, “En büyük sorunumuz çiftçinin aynı ürüne yönelmesi. Buda üretim fazlalığını ortaya çıkartıyor. Özellikle bu yıl mevsimin serin olması karpuz tüketimini de etkiletti. Talep az olunca karpuz elde kaldı. Çabuk bozulan bir ürün olduğu içinde üretici olumsuz etkilendi.“ Tekin, ürettikleri ürünün depolarda kalmasını istemediklerini ve Adana’yı, tarımın başkenti yapmak istediklerini vurgulayarak sözlerini tamamladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: