Çukurova’da yetişen çilek; Mehmet Yaltır’ın hikayesi

Çukurova’nın ve Türkiye’nin tarım dünyasında başarılı iş insanlarından biridir Mehmet Yaltır. Osmanlı’nın gerileyiş, çöküş döneminde toprak kayıpları yüzünden yerinden yurdundan edilen, bütün mal varlığını, yakınlarını, hatta bazı sevdiklerini geride bırakıp uzak diyarlara göç etmek zorunda kalan bir ailenin evladıdır.Yaltır’ın, Settar Bey’in yakın akrabaları ile Kırım’dan başlayan yolculuğu hayli dolambaçlı bir yoldan Adana’da Ceyhan nehri kıyısında son bulmuştur.
Settar bey yaşadığı büyük zorlukları inanılmaz bir güce dönüştürmüş, yeni yerleştiği topraklarda alın teri dökmüş, toprağı işlemiş, filizler ürüne dönüşmüş, ürünler pazara ulaşmış.
Sanayileşmenin başladığı 60’lı yıllarda günün şartlarına uygun hareket eden ailenin genç kuşakları da sadece üretmekle kalmayıp ihracatla da bölgesine ve ülkesine katma değer üretmiş. İşte Mehmet Yaltır’ın başarı dolu hayat hikayesi de buradan itibaren daha çok ön plana çıkmış. Eğitime önem veren ailenin de yönlendirmesiyle çağdaş ve ilerici okullara yönelen Mehmet Yaltır ailesinin tarım ve sanayi ikilisini agro-industry’de birleştirmiş.
Tüm bunları neden anlattığımıza gelince… Mehmet Yaltır, “Çukurova’da Yetişen Çilek, Mehmet Yaltır’ın Hikayesi” ismiyle 410 sayfa pırıl pırıl kağıda basılı kitapta, dolu dolu yaşam öyküsünü, Çukurova’da çilek kültürünün gelişimini, Kırım’dan Ceyhan’a geliş serüvenini, yaşanmışlıkları, dramları, acıları, sevinçleri, üretimi, istihdamı ve ihracata olan sevdasını bir araya getirdi.