Gazeteci-Yazar Abdulkadir Kaçar, yaklaşık 50 yıldır haber peşinde koşan, fotoğraf çeken, televizyon programları yapan, kitaplar yazan; düşünen ve yorumlayan bir aydındır. İleri yaşına rağmen gazetecilik mesleğini aşkla sürdüren Kaçar, kendi ifadesiyle “yaşamak için yazıyor, yazmak için yaşıyor…” Sorularımızı yanıtlayan Kaçar, medya sektöründe değişim ve yenilenmenin kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, “Bunu başaramayan medya organları doğal seleksiyonla ortadan kalkacaktır.” diyor.
Kaçar, açıklamalarında şu tespitlerde bulunuyor: “Kamuoyu nezdinde güvenirliğini kaybeden gazetelerin tirajları -bugün olduğu gibi- yerlerde sürünmeye devam edecektir. Okuyucu büyük oranda dijital gazetelere ve haberlere yönelmiştir. Her ne kadar haber kaynakları çok çeşitli hale gelmiş olsa da dürüst ve gerçek gazetecilik yapan medya organları hâlâ rahatlıkla okuyucu ve izleyici bulabiliyor. Çünkü haber, enformasyon, bilgi ve iletişim insanlar için temel bir ihtiyaçtır.”
RÖPORTAJ:MEHMET ŞAHİN
- Abdülkadir Bey, kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Adana’nın Ceyhan ilçesine bağlı Yellibel köyünde 1954 yılında dünyaya geldim. İlkokula o dönem köyümüzde sınıf öğretmenliği yapan ve daha sonra ünlü bir sanatçı hâline gelen Hakkı Bulut’la başladım. Eğitimime Vehbi Necip Savaşan Ortaokulu ve Adana Erkek Lisesi’nde devam ettim. 1978 yılında, Ceyhan Meslek Yüksekokulu Sevk ve İdare Bölümü’nden iyi dereceyle mezun oldum. Gazeteciliğe de o yıllarda başladım.
- Gazetecilik geçmişinizden bahsedebilir misiniz?"
Daktilo kursuna giderek 3 dakikada 1746 tuş vurarak, Adana daktilo şampiyonu oldum. Yıllarca fotoğraf sanatçısı Mehmet Baltacı ile çalıştım. AFAD’ın kurucusu ve bir numaralı üyesiyim. Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde yüzlerce özel habere imza attım. Aziz Nesin, Yaşar Kemal, İlhan Selçuk, Turhan Selçuk gibi pek çok isimle söyleşiler yaptım. Adana’nın ilk özel televizyonu olan ART Adana radyo televizyonun ilk yayın yönetmeniyim. Farklı 3 televizyon kanalında 5 bine yakın program ürettim. Bugüne kadar 34 kitap yayınladım, yayınlanmaya hazır 201 yeni kitap dosyam ve meslekte 43 ödülüm bulunuyor. Arşivimi 2016’da Adana Alpaslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesine bağışladım…
GAZETECİLİK SÜREKLİ GELİŞİYOR
- Gazetecilik alanında yaşanan değişimleri açıklayabilir misiniz?
Modern gazeteciliğin temelleri, bilgilerin geniş kitlelere daha hızlı ve düzenli bir şekilde ulaştırılmasının önünü açan, Johannes Gutenberg’in (1398–1468) Almanya’da 1440’larda tarihin en önemli buluşlarından biri olan matbaayı icat etmesiyle atılmıştır. Günümüzdeki gazete anlayışına yakın ilk örnekler ise, 16. yüzyılda (1536) İtalya/Venedik’te “Gazetta” adıyla yayımlanan, düzenli ve ücret karşılığı dağıtılan haber bültenleriyle ortaya çıkmıştır. Meslek sürekli değişerek ve gelişerek varlığını devam ettiriyor. Gazeteciliğe başladığım, 1970’li yıllarda teleks denilen bir sistemle haberler bir yerden bir yere aktarılıyordu. Metinler harf harf bir şeride işleniyordu. Karşı tarafta bu şifre çözüldüğünde metin belirginleşiyordu. Hürriyet gazetesinde dört teleks vardı. Çalışma sesleri mahallenin öteki ucundan bile duyulacak şekilde fazlaydı, rahatsız ediciydi; ama o günkü teknoloji böyleydi. Bugün habercilik, saniyelerin değer kazandığı bir yarışa dönüşmüştür.
DEĞİŞİME AYAK UYDURULMALI
- Gazetecilikte internet, yapay zekâ ve dijitalleşmenin etkileri nelerdir? Bu süreci nasıl yorumluyorsunuz?
Matbaa bulunduktan 273 yıl sonra Osmanlı İmparatorluğu’nda kullanılmaya başlanmıştır. Emperyalist güçlerin bu teknolojinin kullanımını çeşitli yollarla geciktirmesi, imparatorluğun yıkılmasına zemin hazırlayan etkenlerden biridir. Gelişen teknolojilere uyum sağlamak, devletimizin ve milletimizin varlığını modern şekilde devam ettirmesi anlamına geliyor. Savunma sanayimizle bugün savaşların kaderini değiştirebilecek seviyeye ulaşan yeni nesille gurur duyuyoruz. Yapay zekâ teknolojilerini en iyi biçimde kullanacak ve onun avantajlarından yararlanacak nitelikli bireyler yetiştirmek asli görevimiz olmalıdır. Hani akıllı bir insan diyor ya; güçlü olanlar değil, değişime ayak uydurmayı başaran canlılar türlerini devam ettirir. Medya sektöründe de değişime ayak uyduran, bu alana yatırım yapan kurum ve kuruluşlar varlığını sürdürecektir; bunu başaramayanlar ise doğal seleksiyonla ortadan kalkacaktır…
5N, 1K GAZETECİLİĞİN TEMELİDİR
- Günümüzde yazılı basının büyük oranda gerilemesinin nedenleri nelerdir?
Milattan Önce (MÖ) 59 yılında, Roma İmparatoru Julius Caesar tarafından devlet ilanları, resmî kararlar, yargı sonuçları ve toplumsal gelişmeleri halka duyurmak amacıyla mermer ya da metal levhalara kazınarak yayımlanan Acta Diurna, tarihte ilk gazete örneği olarak kabul edilir. Uygarlıkla birlikte, onu oluşturan sistemler devamlı değişiyor. Günümüzde ise bu dönüşüm ışık hızına ulaşmış durumda. 40-50 yıl önce gazete sadece basılı olarak alınıp okunuyordu. İnternetle birlikte haber kaynakları daha da çeşitlendi. İnsanlar tek tuşa basarak, dünyanın hatta uzayın derinliklerindeki haberlere anında erişebiliyor. Türkiye radyo yayınlarına 30 yıl, televizyon yayınlarına ise 15 yıl sonra uyum sağlayabildi. Ama şimdi dijital çağı yakaladık, bu teknolojiyi en iyi kullanan ülkelerle yarışıyoruz. Özellikle 85 milyon nüfusa sahip ülkemizde 200 milyondan fazla cep telefonunun kullanılması bu tabloyu gözler önüne seriyor. Her ne kadar medyadaki hızlı değişim/dönüşüm bir realite olsa da 5N,1K gazeteciliğin temel formülüdür; asla değişmeyecektir.
DÜRÜST GAZETECİLİK ESASTIR
- Basının güvenilirliğini belirleyen başlıca faktörler nelerdir?
Türkiye’de gazetecilik/medya patronları genel olarak bir kuruma veya işletmeye sırtını vermeden yaşayamaz. Devlet her ne kadar sübvanse etse de bu her dönem böyle olmuştur. İktidarlara dayanarak varlıklarını sürdüren gazeteler ise genel olarak tarafsızlıklarını ve inandırıcılıklarını yitirirler. Kamuoyu nezdinde güvenirliğini kaybeden gazetelerin tirajları- günümüzde olduğu gibi- yerlerde sürünür. Koskocaman kurumlar, devasa gazeteler matbaalarını kapatmak zorunda kalmıştır/kalacaktır. Okuyucu büyük oranda dijital gazetelere ve haberlere yönelmiştir. Bu çağın getirdiği bir gerekliliktir. Haber kaynakları çeşitlenmiş olsa da dürüst ve gerçek gazetecilik yapan medya organları hâlâ rahatlıkla okuyucu ve izleyici bulabiliyor. Çünkü haber, enformasyon, bilgi ve iletişim insanlar için temel bir ihtiyaçtır.
YEREL GAZETELER KENTİN SESİDİR
- Yerel gazetecilik, sektördeki değişim ve dönüşüme ayak uydurabiliyor mu? Yerel gazeteler aslında yayımlandıkları kentin gözü, kulağı ve sesidir. Ancak kaynakları yetersiz olduğu için pek çoğu yayınlarına son vermek durumunda kalmıştır. Örneğin; Yeni Adana gazetesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda imzası olan bir yayındır. Yüzyılı aşan ömrü olmasına karşın, dönemin getirdiği ekonomik zorluklar yüzünden 2024 yılında yayın hayatına son vermiştir. Adana tarihinde sayısız gazete iddialı bir şekilde yola çıkmıştır. Fakat mali kaynaklarını doğru yapılandırmadıkları ya da iktidarlara yaslandıkları için bir süre sonra yayın hayatlarını sonlandırmak zorunda kalmışlardır. İktidarlarla birlikte yürüyen yerel basının yaşaması çok zordur; böyle olmaması en büyük dileğimdir. Maalesef bu tespit ülkemizin ve şehrimizin bir gerçeğidir. Çağdaş demokrasilerde basın, yasama, yürütme, yargıdan sonra dördüncü kuvvettir. Zira günümüzde yerel ve ulusal bakımdan buna pek tanık olmadım, olamadım, olacağımı da sanmıyorum. Gazetelerin bu konuda umut vermelerini çok arzu ederdim…
GAZETECİ OLUNMAZ, DOĞULUR
- İletişim meslek liseleri ile üniversitelerin gazetecilik, radyo-televizyon ve sinema bölümlerinden her yıl binlerce öğrenci mezun oluyor. Bu mezunlar sektörde yeterince istihdam edilebiliyor mu?
Ünlü bir söz şöyledir; gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur. Çünkü gazetecilik, gerçekten güç, mücadele edilmesi gereken, risklerle dolu bir alandır. Adana’da şu anda 1000 civarında medya sektöründe meslektaşımız var; ancak bu işin okulundan mezun olanların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bu uğraş gönül işidir, büyük emek ve gayret ister. “Gazetecinin parası pul, karısı dul” sözü de bunun için söylenir. Esasında bu işin okulundan mezun olanların da yeterince başarı gösteremedikleri de iddia edilebilir. Benim çalıştığım 1980’li yıllarda gazetelerde 30-35 personel mevcuttu; bunlardan iki üçünün dışında kimsenin sigortası yoktu. O dönemde sağlıklı maaş ödenmesine de tanık olmadım. Maaşları dokuz ay sonra ödenen yerel gazetelerde çalıştım. Bugün bile yerel basında çalışan meslektaşlarımın sigorta ve maaş sorununun tam olarak çözüldüğüne inanmıyorum. Ama bu iş adanmayı gerektirir, mürekkep bulaşınca insan başka alana yönelemiyor, bunlar da gerçek gazeteci oluyor…
KALEMİNİ KIR AMA SATMA
- Gazetecilik mesleğini düşünen gençlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Hürriyet gazetesinin kurucusu merhum Sedat Simavi şöyle der: Genç arkadaşım gazetecilik zor bir meslektir; kalemini kır ama satma… Evet, gazetecilik meşakkatlidir, sıkıntılıdır, belki aç ve susuz da bırakabilir; ama keyifli bir meslektir. Devleti yönetenlerle söyleşi yapmak, onların haberlerini toplumla paylaşmak çok güzeldir. Bir gün cumhurbaşkanıyla yemek yerken, ertesi gün yaptığınız bir haber yüzünden sizi bit pazarında silahla kovalayabilirler. Sahası çok renkli ve riskli bir meslektir. Cesaret, sabır, mücadele ve inanç gerektirir. Kalemini kırsa da satmayacak kadar onurlu ve yürekli gençlerimizin bu mesleğe yönelmesini öneririm.
ALİM UNUTUR, KALEM UNUTMAZ
- Son olarak, eklemek istedikleriniz var mı?
Böyle bir söyleşide bana yer verdiğin için sonsuz teşekkürler. “Alim unutur kalem unutmaz” özdeyişi bunu söylüyor. Bizler yok olup gideceğiz, kâğıt üzerine düşen bilgiler gelecek kuşakların yolunu aydınlatacaktır. Ne mutlu sana ne mutlu bana…
- Gazeteciliğin temel formülü olan 5N,1K asla değişmeyecektir.
- Habercilik, saniyelerin değer kazandığı bir yarışa dönüşmüştür.
- Sırtını iktidarlara dayayan medya organları tarafsızlıklarını yitirirler.
- Demokrasilerde basın; yasama, yürütme, yargıdan sonra dördüncü kuvvettir.
- Gazetecilik risklerle dolu bir alandır.
- Basın iş kolunda çalışan meslektaşlarımın sigorta ve maaş sorununun tam olarak çözüldüğüne inanmıyorum.
- Gazetecilik zor bir meslektir; cesaret, sabır ve inanç gerektirir.
Gazetecilik belki aç ve susuz bırakabilir; ama keyifli bir meslektir.
Yorumlar
Kalan Karakter: