PELİN ERKOCU
ADANA(GÜNAYDIN)-Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Türk Dünyası Sanat Çalıştayı kapsamında Divan Otel’de panel düzenlendi. Panelde uzman konuşmacılar dünden bugüne resim sanatı hakkında önemli bilgiler verdi.
Panele, Doc. Dr. İlham Enveroğlu, Prof. Dr. Alaybey Karoğlu, Prof. Aydın Ayan, Prof. Dr. Uğurcan Akyüz, Vadoud Moazzen konuşmacı olarak katıldı. Çalıştay sanatçılarının yoğun katılım gösterdiği etkinlik büyük ilgi gördü.
Akyüz, “Çalıştayların önemli ve gerekli olduğuna inanıyorum”
Çalıştayın tanımı ile konuşmasına başlayan Prof. Dr. Uğurcan Akyüz, çalıştay kavramı ve önemi konusunda bilgi verdi. Her geçen yıl ülkemizde gerçekleştirilen çalıştayların sayısının arttığını belirten Akyüz, popülerliğinin de yaygınlaştığını söyledi ve yararlarını sıraladı. Akyüz, Osmanlı İmparatorluğunun bölgedeki hükümdarlığının bitişinden sonra Balkanların paylaşımına dair sıkıntılar süregeldiğini hatırlatırken balkanlarda gerçekleştirilen çalıştaylara da değindi. Akyüz; “ Bir Balkan ülkesi olan Bosna –Hersek’in başkenti Saraybosna’da Mirsada Baljic’in önderliğinde her yıl tekrarlanan çalıştayları takdirle anmak gerekiyor. Türk soyu, kendini Türk dostu gören yüzlerce sanatçı ile gerçekleştirilen çalıştayın ikisine katılma şansı yakaladığım için minnet borcumu ifade etmek isterim. Bu tür çalıştayların sanatın evrensel değer olarak paylaşılıp dostluklar kurulmasına olan katkısı nedeniyle oldukça önemli ve gerekli olduğuna inanıyorum” diye konuştu.
Karoğlu “İnsan ruh ve beden olarak sanatlaştı”
Dünyanın hızla değiştiğini söyleyen Prof. Dr. Alaybey Karoğlu, gelişim ve değişimin duymaya en çok alışılan söz olduğunu belirtti. Sanatın sembolik gücünün iletişim silahına dönüştürülmeye zorlandığını söyleyen Karoğlu,” Kimlik sanatta değişim ve yaratıcılık içerisinde canlı kalabilen ortak ruhtur. Artık dünya şizofrenik bir kişilik bölünmesi yaşıyor. Sanat acınacak derecede eğlence endüstrisi moda ve şov dünyasıyla bütünleşti” ifadelerini kullandı.
Karoğlu, sanat konusunda sahte bir pazar oluştuğunu belirterek, marjinal süslü yaratıcılık kırıntılarının devasa ölçekte büyütüldüğünü vurguladı. Gerçek işlerin önemini yitirdiğini ifade eden Prof. Dr. Karoğlu “ İnsan ruh ve beden olarak sanatlaştı. Gerçek işler önemini yitirdi”dedi.
Aydan “Sanatta farklı değerlendirme her zaman fazlasıyla vardır”
Prof. Aydın Aydan, her şeyin göreceli olduğunu söyleyerek, sanat sözkünusu olduğunda farklı değerlendirmelerin olacağını belirtti. Aydan ‘’Yaşamda her şey görecedir. Çağımızda ise her şey tartışılır hale gelmiştir. Dünün en önemli ve tartışılmaz bilimsel bulgusu bugün yeniden ele alındığında tam tersi bir sonuca varılabilmektedir. Sanat söz konusu olduğunda konu biraz daha farklılaşıp neredeyse tümüyle karmaşıklaşabilmektedir. Sanat gibi bireysel üretim alanında, sanat gibi öznelliği ve biricikliği esas özelliğini oluşturan bir konuda yanlış anlaşılma, farklı değerlendirme yapma olasılığı her zaman fazlasıyla vardır. Nitekim Mustafa Kemal Atatürk gibi ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ diyene de rastlanır, ünlü ressam Mondrian gibi ‘Sanat zamanla belki de gereksizleşecektir’ diyene de…”ifadelerini kullandı.
Enveroğlu, “Özgür sanat ortamın etkisiyle kültürel kimlikli yeni sanat eserleri ortaya koydular”
Doç. Dr. İlham Enveroğlu da, başlarda Rus ressamların etkisindeki yerli sanatçıların zamanla bu etkiden kurtulduklarını belirtti. Enveroğlu, özgür sanat ortamının etkisiyle yeni sanat eserlerinin ortaya konulduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı;
‘’Başlangıçta Petersburg ve Moskova’dan gelen Rus ressamların etkisiyle eğitilen yerli sanatçılar, daha sonralar bu şehirlerde yüksek resim eğitimini alarak ülkelerine dönmüşlerdir. Bu dönemin sanatçıları, Sovyetlerin ‘Biçimce milli, içerikli sosyalist’ sanat anlayışından hareketle, milli ve yerel kültür değerlerine dayalı çağdaş sanat oluşturma çabalarıyla seçilmekteler. Fakat dönemin baskıcı ve ideolojik sanat yapısı, sanatçıların yöresel konular ve sosyalist realizmi tarzından kenara çıkmalarını engellemiştir. 1990’lı yıllarda ise bağımsızlık sonrası oluşan özgür sanat ortamın etkisiyle Kazak ve Kırgız sanatçılar, geleneksel Türk sanatının tüm verilerinden çağdaş bir yaklaşımla yararlanarak kültürel kimlikli yeni sanat eserleri koymuşlar’’
Yorumlar
Kalan Karakter: